Seçim, seçim diyorduk, işte o da geldi, geçti.
Sınav, kayıt ve atamalar da hayırlısıyla tamamlanacak ve milyonlarca veli, öğrenci, öğretmen, yaz tatili için derin bir oh çekecek…
Liselere Giriş Sınavı’nın (LGS) sonuçları bugün açıklanıyor.
Puanlarınızı meb.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
Kolej taban puanları da bu hafta içerisinde açıklanıp, kayıtlar tamamlanacak.
Devlet liseleri kayıtları da 2-13 Temmuz arasında gerçekleşecek!
Peki, bugün, özel okul ve devlet okulları için başvuru ve kayıt kılavuzları da açıklanacak mı?
Bekleyip göreceğiz!..
Bahşiş deyip geçmeyin, hemen her konuda alacağınız hizmetin kalitesini, bir ölçüde o belirliyor. Hele ki, aynı yere bir daha gidecekseniz!
Bahşiş pek çok ülkede yok gibi. Hatta çalışanların, ahlakını bozuyor diye çok katı bir şekilde yasaklayan ülkeler var!
Bazı ülkeler de var ki, eğer bahşiş bırakmazsanız, işte o zaman, yandınız. Çıkarken adeta aşağılıyorlar!
ABD gibi ülkelerde ise adı baştan konulmuş! Oranı da belli, ödeniş şekli de…
GoCompare, dünya çapında aralarında Türkiye’nin de olduğu bazı ülkelerdeki restoran, taksi ve otellerde ortalama ne kadar bahşiş verildiğini araştırmış! İşte o araştırma sonuçları:
ABD
Restoran: Hizmet iyiyse yüzde 15 ile 20, yeterince iyi değilse yüzde 10’a kadar bırakılabilir.
Bugün seçim var Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birini gerçekleştiriyoruz!
Herkese, özellikle de ülkemize hayırlı olsun...
İktidarıyla, muhalefetiyle, heyecan dorukta.
Her iki taraf da iddialı.
Birinden biri kazanacak ama asıl kazanan ülkemiz ve demokrasi olacak.
Ve bu konuda hepimize çok önemli görevler düşüyor.
Öncelikle sandığa gitmeliyiz ve seçimin bir şölen havasında geçmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Sonra da çıkan sonuç, her ne olursa olsun saygı göstermeliyiz...
Ülkemizin gelmiş geçmiş en deneyimli politikacılarından biri olan Demirel ile üniversitelerde çok sayıda program yaptık.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, artan soğan, patates fiyatlarına çare olarak, “İlgili bakanların talebi olması halinde soğan ve patatesin ithaline izin verilebilir” demiş! Maliye Bakan Nihat Zeybekci de ithalata izin verileceğini açıklamış!..
Zamanın başbakanlarından Özal da et ithalatının yolunu açmıştı!
Sonunda ne mi oldu?
Tarım ve hayvancılıkla birlikte, çiftçilik de öldü, köylerimiz de!
Ülkemiz, kendi kendine yeten, dünyanın 7 ülkesinden biriyken, şu anda bırakın kendi kendine yetmeyi, ithalatı durduğunda, aç kalma noktasına gelebiliriz!..
Bazı şeyler var ki asla hafife alınmaz, asla dışa bağımlı hale gelinmez.
Örneğin eğitim, bilim, yargı, güvenlik, enerji ve tarım!..
Yaz tatilinde ödevlerin kaldırıldığını ilan eden bir ülke, herhalde bizden başka bir yerde zor görülür.
Müjde diye manşet atmak, ödevi kaldırdık diyenleri alkışlamak, en kolayı!
Peki, ödevden ne anlıyoruz?
Hemen her şey ödev kapsamına girebileceği gibi, hiçbir şey de ödevden sayılmayabilir.
Aşırı ödeve elbette hayır ama verilen bilginin pekişmesi için ödev de eğitimin olmazsa olmazlarından biridir.
Dozunu ayarlayacak olan da herkese ortak reçete yazan Ankara değil, bizzat o dersin öğretmenidir.
Ankara’nın yani siyasetin, tam da seçim öncesinde ödeve karışması, eğitimin özüne aykırıdır!..
Televizyonlarda izleyecek bir şey olmayınca, önceki akşam, James Cameron’ın yönetmenliğini yaptığı, Arnold Schwar-zenegger’in de başrolünü oynadığı 1984 yapımı bilim kurgu filmi Terminatör’ü bir kez daha izledim.
Filmin onlarca farklılığı vardı ama benim dikkatimi çeken, bugün bile hâlâ pek çoğumuzun ne olduğunu anlayamadığı yapay zekâ ve yarı insan-yarı makine robotların, tam 32 yıl önce, Hollywood’un gündeminde olduğu. Zamanınız olduğunda, daha sonra seriye dönüşen bu ilk filmi özellikle izlemenizi, dünyayı ne kadar geriden takip ettiğimizi görmenizi ve sandığa o duygularla gitmenizi öneririm.
Tartışmacı robotlar
Robot teknolojisiyle insanoğlu kendi sonunu mu getirecek?
Bu, dünden bugüne hep tartışılan bir konu!
Peki, o noktaya gelinir mi?
Bu para ve güç hırsı olduğu sürece, her şey olabilir.
İşte bu yüzden, dünya düzeni ve insanoğlunun geleceği için evrensel değerlerin çok daha fazla ciddiye alınması gerekiyor.
Gençler geleceğimizin en büyük teminatı!
Bu konuda farklı düşünen yok gibi.
Peki, ama onlar için ne yapıyoruz?
Hangi ortak paydalarda birleşiyoruz?
Detaylara girmeden, gelin önce, bir durum tespiti yapalım:
- Dijital bağımlılık aldı başını gidiyor.
- Eğitim dibe vurmuş durumda ve mutlu olanı ara ki bulasınız!
- Öğrenim gördüğü alanı seven ve mezun olduğu alanda çalışmak isteyenlerin sayısı giderek azalıyor.
Bayram turuna çıkınca, birkaç saatliğine de olsa pek çok tatil yöresine uğrama olanağım oldu. Bayram öncesinde hemen her yer bomboştu! Bayramda birkaç günlüğüne hareketlendi ama hepsi o kadar!
Yerli turist, önce okulların tatile girmesini bekledi, ardından da Ramazan’ın bitmesini, bayramın gelmesini ve seçimi bekledi.
Genelde haziran ortalarında, yüzde 100 doluluk oranlarına ulaşan Çeşme, Bodrum gibi kentler bile, turizmcilerin deyimiyle adeta “sinek avlıyor”. Otellerde, plajlarda, lokantalarda doluluk oranları yüzde 50’yi bile bulmamış.
Seçimin ikinci tura kalma ihtimalini de hesaba katarak kara kara düşünüyorlar.
Peki, yabancı turist var mı? Antalya civarında ve tatil köylerinde belki. Ama sokağa ve esnafa yansıyan henüz kayda değer bir şey yok...
Bu arada uçak bilet ücretlerine bir kez daha dikkat çekmek isteriz! Tatil yörelerine yönelik ücretleri üçe, beşe katlamamış olsalardı, pek çok aile bayram için tatil yörelerine ya da yazlıklarına akın edip sonrasında seçim için dönecekti. Ama fiyatlar öylesine kazık ki, düşünen bile anında vazgeçmiş!
Eğer turizmde bir seferberlik bekliyorsak, bu, el birliğiyle olur. Üç ay sezon var ya da müşteri garanti diye, turistleri, yolunacak kaz olarak