Gençler gibisi yok!

24 Mayıs 2017

Dün sabahın köründe yollara düşüp, önce, Batman üzerinden Bismil’e, sonra da Diyarbakır’a gittik.

Bismil’de öğlenden önce öğretmenlerle, öğlenden sonra da lise öğrencileriyle uzun uzadıya eğitimi ve geleceği konuştuk.

Öğretmenler, özellikle de evli sözleşmeli öğretmenler, ailelerinden uzak oldukları için dertli hem de çok dertlilerdi.

MEB, bir şekilde, bu konuya çözüm üretmek zorunda, yoksa kendisi mutlu olmayan öğretmenlerin mutlu öğrenci yetiştirmeleri mümkün olmaz...

Eğitim sistemindeki zikzaklar da kendilerini fazlasıyla bunaltmış. Ama her şeye rağmen hallerinden memnunlardı. Çünkü en azından bir işleri vardı.

Meraklıydılar. Yeni kabinede bir değişiklik olacak mı, olursa Milli Eğitim Bakanı da değişecek mi, değişirse kim olacak sorularına cevap aradılar.

Bismil, 120 bin civarında bir nüfusa sahip ve 35 bini öğrenci.

Başarı oranı çok yüksek olmasa da yerlerde de sürünmüyor.

Yazının Devamı

ODTÜ mü, Boğaziçi mi?

23 Mayıs 2017

Twitter’da “Türkiye’nin en iyi üniversitesi, sizce hangisi?” diye bir anket yaptık.

En fazla 4 seçenek olduğu için Boğaziçi, İstanbul Üniversitesi (İÜ), İTÜ ve ODTÜ’yü sıraladık.

Boğaziçi en popüler olanı, ODTÜ en üretkeni, İstanbul Üniversitesi en köklüsü, üstelik iki mezunu Nobel’li, İTÜ ise kendi kulvarında en fazla iz bırakanı...

Bilkent de olabilirdi, Sakarya da. Çünkü biri dünyaya en fazla açılan, diğeri de Avrupa kalite ödüllü.

Tıp söz konusu olsaydı, Hacettepe ve Antalya da akla gelebilirdi.

Ankara, Erciyes, Çukurova, Gaziantep, Koç, Sabancı gibi daha pek çok üniversitemiz ilk 20’yi zorlardı...

Benzeri bir sorunun cevabı, 10 yıl öncesine kadar, tartışmasız Boğaziçi’ydi.

Şimdi

Yazının Devamı

Üniversite, bilim ve üretim!

21 Mayıs 2017

Üniversiteler olmadan, asla, büyük ve güçlü Türkiye sevdamızı gerçekleştiremeyiz.
Bu yüzden, Cumhuriyet tarihi boyunca, hangi lidere sorsanız, en büyük projelerinin başında üniversiteler geliyordu.
Peki, üniversiteler bu misyonlarını yeterince yerine getirebildiler mi?
Çok çaba gösterdiler, çok yaralar aldılar, içlerine kapandılar ama hâlâ en büyük umudumuz yine onlar.
Çünkü bilim, teknoloji, araştırma, inovasyon ve en önemlisi de üretim olmadan geleceği yakalamamız mümkün değil!..
Araştırma üniversiteleri
YÖK, nihayet tematik üniversite modeline geçiyor.

Yazının Devamı

Üniversite sayısının artması iyi mi oldu yoksa kötü mü?

20 Mayıs 2017

Gazeteciliğe başla- dığımda 19 üniversite vardı. Sonra YÖK kuruldu, 27 oldu ve katlanarak devam etti.
100 rakamı, asla telaffuz bile edilmiyordu. En fazla 50, 60 olur deniliyordu, YÖK bile ona göre dizayn edildi.
Üniversite sayımız şu an 200’e yaklaştı. Öğrenci sayısı, 300 bin civarındaydı, o da 7 milyonu aştı.
Peki, iyi mi oldu, yoksa kötü mü?
Bu, olaya nereden baktığınıza göre değişir...
Cumhuriyetin ilk yıllarında, üniversite mezunu parmakla gösteriliyordu. Zaten İstanbul’un dışında üniversite de yoktu.
Öğretmen olmak için neredeyse, okuma yazma biliyor olmak yeterliydi.

Yazının Devamı

19 Mayıs, 5 kent, 5 üniversite, 5 rektör, gençler ve Turkcell!

19 Mayıs 2017

Bugün herkes onları konuşacak.
Gençleri ne kadar çok sevdiğimiz ballandıra ballandıra anlatılacak.
Daha da önemlisi, herkes onların yerinde olmak isteyecek, gençlik gibisi yok diyecek.
Peki, onlar hayatlarından memnun mu?
Keşke olabilselerdi.
Pek çoğu ya çocukluğuna geri dönmek istiyor ya da bir an önce büyümek!
Niye?

Yazının Devamı

Eğitimde yeni arayışlar (3)

17 Mayıs 2017

Eğitim sistemi- mizin tıkanma noktasına geldiğini bilmeyen, dile getirmeyen, değiştirilmesi gerektiğini üzerine basa basa söylemeyen yok!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), sadece Ak Parti iktidarı döneminde 6 kez el değiştirmesi biraz da bu yüzden...
Ortada ne devlet politikası var ne de iktidar.
Her gelen bakan kendi adına bir şeyler yapmaya çalışıyor ama arkası gelmiyor.
Çünkü üzerinde uzun uzadıya kafa yorulmuş projeler yok denecek kadar az.
Peki, bir milyona yakın personeli bulunan MEB ne yapıyor?
Rüzgâr nereden eserse, kendine ona göre yön veriyor. Ya da vermek zorunda kalıyor!..

Yazının Devamı

Eğitimde yeni arayışlar (2)

16 Mayıs 2017

Bugünün çocukları dünden çok farklı.

Yarın çok daha farklı olacak!

Ama okullar, müfredat, öğretmenler ve eğitime bakış açısı, yüzlerce hatta binlerce yıldır olduğu gibi hep aynı!

Bugünün dijital çocuklarına, bırakın klasik eğitimi, dijital eğitim de cazip gelmiyor.

Kendilerine dayatılanı değil, kendi istediklerini öğrenmek istiyorlar!

İşte onun sınırları da nerede başlıyor, nerede bitiyor?

Bu konuda kafalar karmakarışık!

Bireye yönelik eğitim modeli çok öne çıkıyor.

Yazının Devamı

Turizm politikamız var mı?

14 Mayıs 2017

Pek çok konuda kararlı, sürdürülebilir, elle tutulur bir politikamız yok. Ama sanki turizmde hiç yok!

Yurt içi turizmi öldürdüğümüz gibi şimdi elbirliğiyle yurt dışı turizmi de yok etmeye çalışıyoruz.

Çirkin rekabet koşulları yüzünden pek çok şirket, zaten ya battı ya da batmak üzere ve sektör derin yaralar alıyor. Peki, Ankara ve ilgili kurumlar ne yapıyor?

Sadece seyrediyor ve devletten yeni teşvikler almak için sadece ağlıyorlar?

Olmayan turistlerin peşinde koşup, yerli turisti göz ardı ediyorlar, kazancı, rakip şirketlerin batmasında görüyorlar.

Sektörü kucaklayacak ve vizyon verecek girişimler, şimdi değil de, ne zaman gerçekleşecek?..

Yemek deyip geçmeyin!

Tatil ve seyahatlerin, en keyifli anlarından biri de, yemek sofrasında yaşanır. Bu yüzden yemek deyip geçmemek gerekir. Nasıl olsa, karnımı bir şekilde doyururum anlayışı, en sığ olanı. Eğer böyle düşünüyorsanız, hiç tatile gitmeyin ya da seyahate çıkmayın.

Yazının Devamı