Hiçbir şey için geç kalmadınız

14 Ocak 2015

Üniversiteye girişte, şu günlerde en çok sorulan soru, aşırı stresten nasıl kurtuluruz yönünde. Evet çok önemli bir konu ama paniğe kapılmayı gerektirecek kadar da hayati bir sorun değil.
ÖSYM’nin Kurucu Başkanı Rahmetli Prof. Dr. Altan Günalp, bu yöndeki soruları hep şöyle cevaplardı:
Stresin çoğu da azı da zararlı. Başarı için kontrollü bir heyecan mutlaka olmalıdır...
Biraz daha açacak olursak, eğer içinizde kazanma heyecanı yoksa başarılı olmanız çok zor. Yine aynı şekilde, eğer kazanamazsam mahvolurum, hayatım altüst olur diye düşünüyorsanız, yine aynı şekilde başarısızlığa davetiye çıkarmış olursunuz. Onun için stres eşini fazla abartmamak gerekir.
Eğer içinizde yeterince heyecan yoksa başarı için gerekli motivasyonu oluşturamazsınız. Dolayısıyla, biraz heyecanlı olmanızda yarar var.
Bir de unutmamanız gereken konu, sizdeki heyecanın aynısı hatta daha fazlası tüm adaylarda var. Bu yüzden getireceği avantajlar da dezavantajlar da tüm adaylar için söz konusu...
Bu noktada asıl dikkat etmeniz gereken konu, gerekli donanıma sahip olup olmadığınız. Bilgi düzeyiniz yükseldikçe, heyecan azalacaktır. Onun için bol bol ders çalışmalısınız.

Yazının Devamı

Üniversitelere taban puan iyi mi kötü mü?

13 Ocak 2015

YÖK Başkanı Saraç’ın kaliteyi artırmaya yönelik girişimleri, her ne kadar karşı çıkanlar olsa da genel anlamda destek gördü. Keşke daha önce açıklansaydı eleştirisi getirildi…
Ve en çok merak edilen konu:
Tıp ve hukuk fakültelerinde taban puanlar ne olur? Eğer devlet üniversitelerine göre bir taban puan belirlenirse vakıf üniversiteleri boş kalmaz mı?..
Belki de YÖK’ü rahatsız eden bu görüntüydü. Tüm önlemler onun için alınıyor! Yeni düzenlemelerle üniversiteler artık çok daha şeffaf hale geliyor. Büyük reklam kampanyaları ile akıl karıştırma dönemi de sona eriyor.
Bundan böyle, her üniversite, öğretim kadrosundan belirlediği taban puanına kadar her şeyiyle kendisini adaylara tanıtmak zorunda kalacak.
YÖK Başkanı Saraç'ın kafasındaki kalite operasyonu tümüyle gerçekleştiğinde, üniversiteler arasındaki donanım farkı ayna gibi ortaya çıkacak. Örneğin yeterli öğretim kadrosuna sahip olmayan üniversiteler, artık istedikleri kadar öğrenci alamayacaklar, master ve doktora yapmalarına sınırlama getirilecek.
En önemlisi de kadrolu öğretim elemanlarını, tercih kılavuzunda yayınlamak zorunda kalacaklar.

Yazının Devamı

Eski bakanla yeni bakan arasında kar tatili polemiği...

13 Ocak 2015

Eğitim ne kadar dibe vurursa vursun, Milli Eğitim eski bakanları hiçbir yorum getirmezlerdi. Bu geleneği ilk kez Hüseyin Çelik bozdu ve kar tatillerinin uzunluğu konusunda görüşlerini paylaştı. Bakan Avcı’nın cevabı da gecikmedi. Yapılanlar doğru demekle yetinmeyip, kar tatili kararı alan valileri de tebrik etti.
İsterseniz gelin önce Çelik’in bu konudaki görüşlerine bir göz atalım. Her ne kadar kimileri karşı çıksa da destekleyen çok olacaktır...

Çelik: Kolaycılık
Ak Parti Genel Başkan Danışmanı Hüseyin Çelik okullarda eğitime hava muhalefeti nedeniyle uzun süre ara verilmesini sosyal medya üzerinden attığı mesajlarla eleştirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı “Zor şartlarda eğitim de eğitimin bir parçasıdır” diyerek uyaran Çelik, valiliklerin de kolayı seçtiğini vurguladı.
Çelik yazdığı mesajlarda, okullarda eğitime ara verilmesinden ziyade bunun önüne geçilmesi için belediyeler ve valilikler tarafından önlem alınması ve yolların açık tutulması gerektiğini kaydetti.

Yazının Devamı

Üniversiteli olmak bu yıl çok daha zor!

12 Ocak 2015

2 milyonu aşkın adayın yarışacağı üniversiteye giriş maratonunda ilk etap başladı. Geçen hafta başlayan başvurular 19 Ocak'ta sona erecek ama siz siz olun işi son dakikaya bırakmayın. Çünkü, başvuru süresi uzatılmayacak. Ayrıca son günlerdeki yoğunluk nedeniyle, başvuru süreciniz tam bir kabusa dönüşebilir...
Bu arada, bundan böyle, üniversiteye girmek de mezun olmak da eskiye göre çok daha zor olacak.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, bu yıldan itibaren üniversiteye giriş sisteminde çok önemli değişiklikler yapılacağını söyledi ve bunları tüm detaylarıyla anlattı.
Bundan böyle, kontenjanı dolmadı diye, en düşük puanlı öğrenciler de üniversiteye giremeyecek. Bu yıldan itibaren, fakültelere, taban puan getiriliyor!..
Taban puan uygulaması, ilk olarak hukuk ve tıp fakültelerinde gerçekleşecek. YÖK'ün belirlediği taban puanın üzerinde puan alamayan adaylar, boş kontenjan da olsa, bu fakültelere giremeyecekler. Örneğin geçen yıl devlet üniversitelerinin tıp fakültelerinde en düşük puan 450 civarındayken, vakıf üniversitelerinde puanlar 300'e kadar indi...
YÖK, bu yıl, tıp fakülteleri için muhtemelen 400 civarında bir puan açıklayabilir. İşte bu yüzden parayı bastıranın en iyi

Yazının Devamı

Hukuk ve Tıp’a taban puan geliyor

11 Ocak 2015

YÖK, üniversite başvuruları devam ederken şok kararlara imza attı. Tarihinde ilk kez, üniversiteye girişte, fakültelere taban puan getiriyor. İlk uygulama bu yıl tıp ve hukuk fakültelerinde gerçekleşecek. Gelecek yıldan itibaren diğer fakültelere de yayılacak. Getirilen yeniliklerden biri de başvuru kılavuzunda her fakültenin hatta bölümün karşısına, kaç profesörü, kaç doçenti ve kaç doktoralı öğretim üyesinin bulunduğu yazılacak...
YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversiteye girişte ilk taban puanları YÖK’ün belirleyeceğini, gelecek yıldan itibaren, isteyen üniversitenin taban puan çıtasını daha da yukarı çıkarabileceğine dikkat çekerek “Her şey öğretim kalitesini daha da yukarı çekmek için” dedi...
Vakıf üniversitelerinde, aynı bölümdeki öğrenciler arasında, puan makasının 500 bin öğrenciye kadar çıktığını, bunun da eğitim kalitesini dibe vurdurduğunu, dört işlemi bilmeyen öğrencilerin mühendislik fakültelerine girdiğini hatırlatan Prof. Saraç, bu konuda herkesin kendi mesleğine sahip çıkmasını ve taban puanı çıtasının yükselmesi için baskı grupları oluşturmasını istedi.
Saraç, önceliğin neden hukuk ve tıpa verildiği konusunda ise “Şu an için en fazla titizlik göstermemiz

Yazının Devamı

Üniversite bilime, bilim insanına değer vermezse kim verecek?

10 Ocak 2015

Üniversite- lerde ödül sezonu açıldı. Hemen her üniversite bol keseden ödül dağıtıyor.
En’leri, Yıldız’ları, Başarılı’ları ve aklınıza her ne geliyorsa onları seçiyorlar...
En az 30, ortalama 40-50 farklı alanda ödül veriyorlar.
Marifet iltifata tabi derler, kötü mü yapıyorlar? Elbette hayır...
Uzun süredir bu ödül törenlerine katılmıyor, ödülleri de almıyordum. Çünkü suyunu çıkarttılar. Israr üzerine bir kez daha katıldım ve katıldığıma bir değil, on bin defa pişman oldum desem yalan olmaz.
Kürsüye çıkanların çoğu, gelecek yıl yine buluşma sözü verdi. Ben de ne olur beni bir daha seçmeyin dedim. Çünkü takdir edilen bir ödülü almamaya gitmemektense, hiç verilmemesi daha iyi olur...
Ödülü, öğrencileri ve üniversiteleri önemsemediğimden mi istemiyorum, kesinlikle hayır...

Yazının Devamı

Burhan Kuzu: Paris’te Türk’üm diyemedim!

9 Ocak 2015

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, önceki gece Genç Bakış’ta öğrencilerin güncel konulardaki sorularını cevaplandırdı. Yüzde 10 barajından başkanlık sistemine, anayasa değişikliğinden yargı bağımsızlığına kadar her konuya hem hoca olarak hem siyasetçi olarak cevaplar verdi. Çok ilginç açıklamalarda bulundu.
İşte programdan önemli satır başları:
‘Terörü kınıyorum’
Terörün hiçbir gerekçesini bulamıyorum. 1980-1981 yılında Papa’ya suikast olmuştu. O dönem ben de Paris’te Sorbonne Üniversitesi’ndeydim. İnsan eziliyor tabii. Yapan başkası ama bakışlar farklı oluyor. İçeri girdim, bakıyorlar, “Nerelisin” dediler. “Türk’üm” diyemedim. “Fransız’ım” dedim. “O zaman niye dil kursuna geldin?” dediler. Ben de “Bir dağ ülkesinde doğdum. Biraz dilim zayıf olduğu için geldim” dedim. İranlı bir arkadaş vardı, adı Abbas’tı. Çok güzel Türkçe biliyordu. Cümle kuruyor. Şimdi cümle şu: “Burhan nereye gitti?” Cevap “Papa’yı öldürmeye gitti.” Biz zaten zar zor olayı yatıştırmaya çalışıyoruz. O üzerime geliyor...
Avrupa’da korkunç bir İslam karşıtlığı var. Onun haklı temelleri var mı? Ben çok olarak bulamıyorum. Özellikle İslam’ın kendisi bakımından. Zaten barış anlamına

Yazının Devamı

Üniversite Sınav Maratonu başladı

7 Ocak 2015

Üniversite adayları için zorlu sınav maratonu, resmen başladı. YGS yani üniversiteye giriş başvuruları devam ediyor. Nasıl olsa daha çok zaman var diye sakın ertelemeyin, bir an önce başvurunuzu gerçekleştirin.
Başvuruların son günlerinde hem yığılma nedeniyle hem de farklı gerekçelerle ciddi sorunlar yaşanıyor ve ille de başvuru süresi uzatılsın istekleri ortaya çıkıyor. Ve her defasında da ÖSYM, başvuru süresini uzatmıyor.
İşte bu yüzden, ne yapın, ne edin, başvurunuzu bir an önce gerçekleştirin.
Bu arada başvurularla ilgili şikayetler de gelmeye başladı. İşte onlardan biri ve umarız çok yaygın bir durum değildir:
''Öğrenci arkadaşlardan gelen başvuru sorununu paylaşmak istiyorum. Mernis’te adrese dayalı kimlik bilgileri İstanbul’da olan ama örneğin İzmir’de YGS’ye girmek isteyen bir öğrenci sınava girmek istediği yer olan birinci tercihi adrese, kayıt bilgileri dışındaki kenti yazamıyor. Bunun sorun olduğunu/olacağını düşünmekteyim…''
Bu arada her yıl olduğu gibi bu yıl da Milliyet olarak, ta en başından en sonuna kadar yani başvuru sürecinden üniversiteye kayıt oluncaya kadar hep yanınızda olacağız. Takıldığınız her konuda bizi arayabilirsiniz.
Önümüzdeki hafta

Yazının Devamı