Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, gelen talepler doğrultusunda üniversite sayısını ve kontenjanları, daha da artıracaklarını söylemiş.
Anlaşılan o ki, YÖK Başkanı’nın, boş kalan kontenjanlar ve işsizlik oranlarından hiç haberi yok.
Hele hele, tıp fakülteleri bile tıkış tıkış doldu, öğrenciler oturacak yer bulamıyor feryadını hiç duymamış.
Eğer öyle olmasa, bilim adamı kimliği ve YÖK Başkanı olarak hiç böyle konuşur muydu?
Türkiye’de her şey tersine gidiyor, hiç olmazsa, aklın, bilimin hakim olduğu üniversitelerde işler doğru yürüsün istiyoruz ama çok zor...
Daha çok üniversite, daha çok kontenjan, bakalım nereye kadar?
İşsizlik sıralamasında üniversite mezunlarının ilk sırada yer alması, hemen her yıl 150 bin kontenjanın boş olması, belli ki hiç kimsenin umurunda değil...

Daha çok üniversite
YÖK Başkanı Çetinsaya, yükseköğretime olan isteğin her geçen yıl arttığını belirterek, “Bizler bu talebi karşılayabilmek için bir yandan kurumlarımızın sayısını arttırırken, diğer yandan kapasitelerinin artırılmasını da teşvik ediyoruz” dedi.
Kime, nerede ve ne zaman dedi?
İşte haber:
Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi, Meslek Yüksekokullarında Kalite, Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu konferansa katıldı. YÖK Başkanı burada yaptığı konuşmada, son yıllarda yükseköğretim alanında tüm dünyada çok önemli ve hızlı değişimler yaşandığını söyledi.
Türkiye’de de yükseköğretime olan isteğin arttığını anlatan Çetinsaya, şöyle dedi:
“Dünya ve Türkiye’nin kendi iç dinamikleri sonucunda ülkemizde yükseköğretime olan istek her geçen gün artıyor. Ülkemizin nüfus yapısıyla bu isteğin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söyleyebiliriz. Bizler bunu karşılayabilmek için bir yandan yükseköğretim kurumlarının sayısını artırırken bir yandan da kapasite artışını teşvik ediyoruz.
Mesleki eğitim, ülkelerin rekabet gücüne katkı yapıyor. Bu nedenle meslek yüksekokullarının kalitesinin artırılması, eğitim istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.”

800 meslek yüksekokulu var
Türkiye’de 800 meslek yüksekokulu (MYO) bulunduğunu, bunun da yüzde 88-90’ının devlet üniversiteleri bünyesinde yer aldığını anlatan Çetinsaya, şöyle konuştu:
“Bu okulların 215 farklı program türü olmak üzere 7 bin 454 programda eğitim veriliyor. Açıköğretime ön lisans da dahil edildiğinde yaklaşık 1,5 milyon öğrencimiz bulunuyor. Ön lisans eğitiminde ya da meslek yüksekokullarımızda okuyan öğrencilerimiz, yüksek öğretimde okuyanların yüzde 30’una karşılık geliyor. Bütün sistemimizin yüzde 30’unu mesleki ve teknik eğitim oluşturuyor.
Bu büyüklüğe erişmiş yapının bundan sonra nasıl büyümesi gerektiği ve kalite süreçleri konusunu masaya yatırmamızın da zamanı geldi. Staj konusundan uygulama ve işyeri eğitimine, mezunların istihdamına ve meslek yüksekokullarının algı ve imaj sorunlarına kadar birçok farklı sorunu tartışmalıyız. Amacımız bütün bunları masaya yatırarak, çözüm yolunda politikalar geliştirmek ve uygulamaya koymak.

Kontenjan artışı
Her yıl kontenjanları ne kadar artırabileceğimizi inceliyoruz.
MYO’ların lisans programlarına dikey geçiş yoluyla geçmek isteyen öğrenciler ilgili sınavlara giriyorlar. Bizler yaptığımız titiz çalışmalarla her yıl ne kadar fazla kontenjan yaratabiliriz sorusuna cevap arıyoruz.
2012 yılında 29 bin olan kontenjan, 2013’te 35 bine çıktı, bu yıl da çalışmalarımızla bu sayı artacak ve daha çok MYO öğrencimizi lisans programına aktarmayı başarmış olacağız.
Sayılara da baktığımızda öğrencilerde olağanüstü bir büyüme var. Bunu niteliksel bir büyümeye dönüştürmek, kalite süreçlerini tartışmaya açmak gerekiyor...
Sınavsız geçiş meselesi önümüzde duruyor. Aynı şekilde öğretim elemanlarının niteliği konusu. Master, doktora arayacak mıyız? Mesleki ve teknik eğitimi hayat boyu öğrenme ile buluşturabilecek miyiz? Bunları masaya yatırıp çözüm önerileri aramak zorundayız...”
Üniversite sayısı ve kontenjanlar artırılsın mı diye www.egitimajansi.com’da anket var. Eskiden olsa silme evet çıkardı. Şimdi ise neredeyse yüzde 70 hayır diyor!..
Nerden nereye! İşe yaramayan diplomayı artık hiç kimse istemiyor...
Özetin özeti: Türkiye’nin her tarafı üniversiteyle donatıldı. Müthiş bir proje. Devamı da gelmeli ama mezunlar da düşünülmeli yoksa yarattığı heyecan tersine dönebilir...