Üniversiteye girişte değişim yılı

3 Ocak 2013

Bu yıl, her yıl olduğu gibi üniversiteye girişte çok önemli değişiklikler var. Bunlardan ilki, geçen sene de uygulamaya konulması planlanan ancak Danıştay’ın kararıyla son anda iptal edilen, Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) uygulaması. Çok ses getiren diğer bir değişiklik ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nden de bu yıl ilk defa soru sorulacak olması. Dershanelerin rehberlik koordinatörleri, bu değişiklikler ve bu yılki uygulamalar hakkında şu bilgileri verdiler:

Belirsizlikler kaygılandırıyor
Uğur Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil: Sınavdan alınan ham puana eklenen katsayının, öğrencinin kendi başarısına göre yani OBP’ye göre belirlenmesi, en önemli değişiklik. Geçtiğimiz yıllarda bu katsayıya öğrencinin başarısıyla birlikte mezun olduğu ya da olacağı lisenin başarısı da etkiliydi. Dolayısıyla ÖSYS başarısı yüksek olan okulların öğrencilerinin ek puan avantajı oluyordu. AOBP’nin kaldırılmasıyla sadece öğrencinin başarısı dikkate alınacak. Bu değişiklik ÖSYS başarı oranı düşük okulların öğrencilerine avantaj sağlarken başarısı yüksek okulların öğrencileri üzerinde olumsuz etki yaratmıştır.
İkinci değişiklik ise sınav içeriğine Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Yazının Devamı

Geleceğinizi şansa bırakmayın

2 Ocak 2013

Üniversiteye girmek isteyen adaylar için 2013 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ne (ÖSYS) başvuru işlemleri bugün başladı. 2013-2014 akademik yılında sınavsız geçiş de dahil bir yükseköğretim kurumuna girmek isteyen adayların, 15 Ocak’a kadar başvurularını yapmaları gerekiyor.
Adaylar 2013 ÖSYS Kılavuzu’na ve Aday Bilgi Formu’na Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) http://www.osym.gov.tr adresinden ulaşabilecekler.
Başvuru süresince okul müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Koordinatörlükleri başvuru merkezi olarak görev yapacak. Henüz mezun olmamış adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapabilirken, mezun adaylar arasından 2011-ÖSYS ve 2012 ÖSYS’nin her ikisine de bir Başvuru Merkezi aracılığıyla başvurmamış olanlarla, 2011 veya 2012 ÖSYS’ye başvurmuş olanlardan, öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezlerine yapabilecekler. Öğrenim durumunda değişiklik olmayanlar ise başvuru merkezlerinin yanı sıra isterlerse internet aracılığıyla da başvuruda bulunabilecekler.

Kimler başvurabilecek?
2012-2013 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açık öğretim liseleri) son

Yazının Devamı

Diyarbakır’da oda orkestrası ve Milliyet farkı

1 Ocak 2013

Terörün yoğun olduğu yıllardı. Doğu, Güneydoğu denilince terör ve yoksulluk akla geliyordu...
Genelkurmay, bölgeye yönelik sık sık ziyaretler gerçekleştiriyordu.
Gittiği her yere de, gazeteci ordusu götürüyor ve alınan güvenlik önlemlerini anlatıyorlardı.
O yıllarda da, tıpkı yakın zamana kadar olduğu gibi Milliyet yine “ambargolu” gazeteydi.
Bu ziyaretlere götürülmüyordu...
Ve o dönemde Milliyet’in yayın yönetmeni şimdi olduğu gibi yine Derya Sazak’tı...
Bu ambargo nasıl kırılır sorusuna cevap aranırken, Milliyet Tır’ı eşliğinde Haydi Güneydoğu’ya ve Şark’ı Söylüyoruz kampanyaları başladı.

Yazının Devamı

2012 reform yılı mı, yoksa yıkım yılı mı?

30 Aralık 2012

Türk eğitim tarihinde, 2012’de olduğu kadar, çok büyük değişimler olmamıştır herhalde.
O kadar çok değişime imza atıldı ve tartışıldı ki, en önemlileri bile bir süre sonra unutuldu gitti.
Çünkü yeni açılan reform paketleri, bir öncekileri hep gölgede bıraktı...
Peki, iktidarın reform, muhalefetin ise bunun tam aksine yıkım olarak nitelendirdiği bu değişim paketleri eğitime ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
Bunun uzun vadeli sonuçları, elbette zamanla anlaşılacak.
Ama daha çok uzun süre tartışılacağı kesin!
Örneğin 4+4+4, örneğin serbest kıyafet uygulaması, örneğin SBS ve YGS benzeri giriş sınavlarında ağırlıklı başarı puanın kaldırılması...

Yazının Devamı

Yeni yılda bir aileyi sevindirmek ister misiniz?

30 Aralık 2012

Yeni yılla ilgili, herkesin farklı beklentileri var. Kimileri han, hamam ister, kimileri de bir lokma ekmek.
Umarız, herkesin gönlüne göre, her şeye kavuşacağı bir yıl olur...
2012, her yönüyle zor bir yıl oldu. Geriye dönüp hatırlamak bile istemiyoruz. Çünkü 2013’te de itilen, kakılan, üzülen, horlanan, dışlanan, unutulan, dayatılan kişiler olmak istemiyoruz...
Bu o kadar zor mu?
Hiç sanmıyoruz.
Ufacık sihirli dokunuşlar bile milyonlarca kişinin hayatını cehennemden, cennete dönüştürmek için yeter de artar.
Tıpkı aşağıdaki örnekte olduğu gibi.

Yazının Devamı

Sınav maratonu hızlı başlıyor

29 Aralık 2012

2013 Sınav Maratonu hızlı başlıyor. Yılbaşından hemen sonra, yani 2 Ocak’ta üniversite başvuruları start alıyor.
Ardından da peş peşe diğer sınavların başvuruları ve sınavlar...
ÖSYM ve MEB’in yaptığı sınav sayısı 50’yi aştı.
Ve hepsi de birbirinden önemli.
Hemen her yıl bu sınavlarda 10 milyona yakın aday yarışıyor.
Kimi fen liseleri, kolejler ve anadolu liselerine girmek için, kimi uzmanlık ya da memuriyet için, kimi de parasız yatılı okullarda okuyabilmek için yarışacak.
Hem de ne yarış!..

Yazının Devamı

“Taş atarak bir yere varamayız!”

28 Aralık 2012

Gazeteci-yazar Yılmaz Özdil, önceki gece Genç Bakış’ın konuğuydu. Sivri dili ve sert yorumuyla öğrencilerden bol bol alkış aldı. Ama eminim ki başta iktidar olmak üzere pek çok kişiyi yine kızdırdı.
İşte Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşen programdan satır başları:

ODTÜ gibi düşünen çok
- ODTÜ bir zihniyet akrabalığının ifadesidir. ODTÜ’de okumayan ama ODTÜ’lüler gibi düşünen öğrenci ve vatandaş sayısı çok yüksek.
- Üniversite adına kınama açıklaması yapan akademisyenlerin akademisyenliği tartışmalıdır. Bireysel olarak yapabilirsin. O üniversitenin tüm öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ortak fikri olamaz ki. Sen bunun referandumunu mu yaptın? Üniversite olarak kınayamazsın.

Yazının Devamı

Üniversiteler kimin?

27 Aralık 2012

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun dünkü açıklamalarını dinleyince, üniversitelerin sanki iktidarın üniversiteleri olduğu anlamı çıkıyor.
Rektörler için çok yakışıksız sözler söyledi. Tıpkı daha önce Başbakan Erdoğan’ın yaptığı gibi.
Oysa üniversiteler, ne iktidarın üniversitesi ne de muhalefetin.
Onlar, devletin, halkın, öğrencinin, öğretim üyelerinin, ülkenin, yani hepimizin üniversiteleri.
Bu yüzden hiç kimsenin, herkesten önce de başta rektörler olmak üzere, öğretim üyeleri, öğrenciler, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri ve medyanın, üniversiteleri sanki bir tarafın destekleyicisi ya da karşıtı gibi göstermeye hakları yok.
Rektörlerin yaptığı açıklamanın bu kadar tepki almasının en önemli nedeni, öğrencileri ve ODTÜ’yü suçluyor nitelikte olması.
Oysa polisin orantısız güç kullandığı konusunda İçişleri Bakanı Şahin bile açıklama yapmışken, rektörlerin bu konuyu hiç dikkate almaması, en önemli eleştiri gerekçelerinden birisi.

Yazının Devamı