Geleceğinizi sakın şansa bırakmayın!

11 Haziran 2012

SBS maratonunda ilk etap tamamlandı. Şimdi sırada başvuru ve kayıt maratonu var. LYS maratonu ise önümüzdeki hafta sonu başlıyor ve iki hafta devam edecek. Daha sonra da onların tercih ve kayıt maratonu başlayacak.
Liselere ve üniversiteye kabul sürecinde en zor aşama, her ne kadar giriş sınavları gibi gözükse de, tercih ve kayıt maratonu çok daha önemli.
Çünkü en ufak bir tercih hatası, tüm yaşamınızı altüst edebiliyor. Aynı şekilde yılan hikâyesine dönen kayıt süreçlerinden birisini kaçırdığınızda, yine her şey altüst olabiliyor. Yani tüm emekleriniz yok sayılabiliniyor. İşte bu yüzden, oh be sınavlar bitti, bitecek diye sakın sevinmeyin, hele hele tercih ve kayıt süreçlerini, sakın ha, hafife almayın! Yoksa onca yıllık emekleriniz boşa gidebilir.
Bu süreçte Milliyet olarak hep yanınızda olacağız. Hem ihtiyacınız olan her türlü bilgiyi sizlere sunacağız, hem de sorularınızı cevaplayacağız…
Türkiye’nin en iyi dershanelerinin öğretmenleri, her branş için ayrı ayrı sizler için sınav tüyoları hazırladı. Geçen yıllarda neler çıktı, bu yıl neler çıkabilir? Dikkatle gözden geçirmenizde yarar var.
Sakın unutmayın, yarışlarda son deparlar, sonucu belirler. İşte bu yüzden şu

Yazının Devamı

Kaç netle nereye girilir?

10 Haziran 2012

Şampiyonu bol bir sınav daha geride kaldı. Hemen herkes seviniyor. MEB’in son yıllardaki taktiği bu. Zor sınav yapıp, öğrenci ve velileri üzeceğine, herkese geçici de sanal bir mutluluk yaşatıyor.
Sınavda hemen herkes kendine göre iyi netler çıkartıp, yüksek puanlar alıyor ve seviniyor. Ama iş tercih ve yerleştirme aşamasına geldiğinde takke düşüp kel görünüyor ve o yüksek puanların bir işe yaramadığı ortaya çıkıyor. Örneğin 95 üzeri neti olanların, istediği okula girme konusunda sevinmeleri gerekiyor. Ama sevinemiyorlar. Çünkü 100’de 100 ful çekenler gibi 99, 98 net çıkaranlar da yine binlerle ifade ediliyor. Şimdi böylesi bir durumda sonuçlar açıklanıncaya hatta kayıt maratonu bitinceye kadar nasıl sevinebilirsiniz!
90 ve üzeri net çıkartanlar yabancı okullar konusunda bir hayli şanslılar. Son kayıt döneminde 80 ve üzeri neti olanlar da Alman ve Avusturya okulları için sevinebilirler. Fransız ve İtalyan okullarında ise 70’li netlere kadar inilir, ilk kayıt dönemlerinde olmasa bile.
İstanbul’daki, hazırlık sınıfı olan köklü Anadolu liselerinde ise Galatarasay, İstanbul Erkek ve Kabataş liseleri için 90’lı netler, diğerleri için de 80’li netler olmazsa olmaz haline

Yazının Devamı

Yine yüzlerce şampiyon var

10 Haziran 2012

Üç yıllık SBS, dünden sonra tarihe karıştı. Artık yapılmayacak. Her ne kadar ismi değişmese de artık sadece 8'inci sınıfta gerçekleşecek.
Dünkü son sınavda, sürpriz yoktu. Sorular müfredata uygundu. Ama çok da zor değildi. Özellikle ayırt edici sorular azdı. Veli, öğrenci ve dershanelerden gelen duyumlar bu yönde. Bu yüzden yine binin üzerinde, evet evet yanlış anlamadınız 1000'nin üzerinde 100 soruda 100 net çıkaran olursa şaşırmayın. Geçen yıl 921, bir önceki yıl da bin 544 kişi 100 net çıkartmıştı. Oysa, ya soru sayısı artırılmalıydı ya da belirleyici soruların sayısı daha çok olmalıydı. Şimdi bu durumda 100 net çıkaran öğrenciler bile istediği okula giremezse şaşırmayalım!..
Matematik soruları her zamanki gibi yine en zorlayıcı olandı. Fen de biraz sıkıntı vermiş. Ama Sosyal ve Türkçe'den şikâyetçi olan öğrenci de öğretmen de fazla yoktu.
Kolejlerde okul başarı puanı dikkate alınmıyor. Özellikle de özel Türk ve yabancı okullarda. Ama fen ve Anadolu liselerinde okul başarı puanı hala etkili ve okullarda şişirilmiş puan alanlar yine bir adım önde olacaklar. Bu da haksızlıkları beraberinde getirecek. Örneğin sınavda 12 bininci olan bir öğrenci başarı puanı nedeniyle 15

Yazının Devamı

Muğla’yı bir de Muğlalılardan dinleyin!

10 Haziran 2012

Turizmin başkenti Antalya mı yoksa Muğla mı? Herkese göre değişir. Ama Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kaş, Kalkan, Gökova, Akyaka, Datça, Patara, Knidos, Köyceğiz, Göçek ile Muğla da bu yarışın favori isimlerinden birisi. İki havaalanı olan kaç il var ki!
Günübirliğine de olsa, Muğla’ya daha doğrusu Akyaka’ya gidip gelince, bu kıyaslamayı yapmadan geçemiyorsunuz. Bırakın bütün Türkiye’yi, sadece Muğla’yı ve çevresini hakkıyla gezmeye kalksanız aylar, yıllar yetmez.
Hele hele şu günlerde, bir de tatil havasına girdiyseniz, kaçırılmayacak yerler. Biz sadece uçaktan gördük, umarız siz, gidip doya doya tatil yaparsınız.
Şu günlerde, öylesine yoğun, sınav, tercih ve kayıt maratonu var ki, birkaç günlüğüne de olsa gidip oraları yaşamak zor gibi gözüküyor ama sizler ne yapıp edin, gidip bu güzellikleri yaşayın, dönüşte de bize anlatın. O bile keyif verir...
Peki şimdi durduk yerde bu Muğla muhabbeti nereden çıktı. Tatile mi kaçmak istiyoruz yoksa başka bir gerekçesi mi var? İşte size 24 saatlik Muğla koşuşturmasının hikâyesi:

Hoşgörü kenti

Yazının Devamı

Milliyet okuyun, geleceğinizi şansa bırakmayın

9 Haziran 2012

Bugün, fen ve anadolu liseleri ile kolejler için SBS, gelecek hafta da üniversiteler için LYS var. Yani sınav maratonunda artık final zamanı. Ama asıl büyük yarış, yani Tercih ve Kayıt Maratonu daha yeni başlıyor. Ve sadece adayların değil, ailelerin de bütün bir yaz tatilini zehir edecek...
Her iki sınava da hazırlanan adaylara ve anne, babalarına önerimiz, sınavdan hemen sonra, iki haftalık bir tatile çıksınlar, yoksa, eylüle kadar bir daha tatil olanağı zor bulurlar...
Abartıyor muyuz? Kesinlikle hayır. Önceki yıllarda bu sınavlara girenlere sorsunlar yeter. Onlar size tercih ve kayıt maratonunun ne kadar zorlu geçtiğini uzun uzadıya anlatacaklardır.
Peki bu süreci bu kadar çetrefilli hale getiren kim? Öğrenciler mi, veliler mi, okullar mı yoksa MEB mi?
Milli Eğitim Bakanlığı dersek hiç yalan olmaz. SBS gibi ucube bir sınav sistemi getirildi, kaldırıldı ama hala öğrencilere çektirdiği eziyet bitmedi. Daha da vahimi, SBS’de ortak sınav yapıp, farklı kayıt sistemi uygulandığı için her şey Arap saçına dönüyor. Üniversiteye girişte de durum farklı değil. Ortada öylesine garip bir yerleştirme sistemi var ki, son iki yıldır 100 binin üzerinde kontenjan boş kalıyor!..
Yani

Yazının Devamı

Bugün karne günü! Sevinelim mi, üzülelim mi?

8 Haziran 2012

Milyonlarca öğrenci için uzunca bir yaz keyfi başlıyor ama veliler için, özellikle de çalışan veliler için aynı sözleri söylemek mümkün değil. Hele hele bir de evde çocuklarının başında duracak birisi yoksa, tatil eşittir sorun anlamına gelebiliyor.
Yaz kamplarına, akraba yanına ya da tatile giden öğrenci sayısı, devde kulak. Pek çoğu adeta eve hapis olacak ve günlerini ya televizyon ya da bilgisayar ekranının başında geçirecek. Bir süre sonra da öflemeye puflamaya ve birkaç hafta sonra da ebeveynlerinin başının etini yemeye başlayacaklar.
Öğretmenlere uzun tatili çok gören ve yaz tatillerini kuşa çevirmek için elinden geleni yapan MEB, niye öğretim süresini uzatmıyor?
Madem ki eğitimde hamle zamanı, gelin o zaman dünyanın en kısa eğitim süresinden ve ikili öğretim utancından da kurtulalım. Belki o zaman öğretmenlerle, uğraşılmaktan vazgeçilir!..

Zayıfı olanlar üzülmesin
Türk eğitim sisteminde başarılı olmanın faturası, kendini köreltmektir, asosyalleştirmektir diyenler çoğunlukta. Sınav şampiyonları, okul birincileri hayatın neresinde diyenler de var. Haklı oldukları noktalar da var, haksız oldukları, abarttıkları konular da.

Yazının Devamı

SBS’de geçen yıl neler soruldu? Bu yıl neler sorulur?

7 Haziran 2012

MEB ve ÖSYM’nin sınavları, kendi içlerinde analiz edildiğinde neredeyse birbirinin aynı. Yani son üç, beş yılın sorularını önünüze koyup, konulara göre ayırdığınızda, bu yıl nasıl bir soru tipiyle karşılaşacağınızı rahatlıkla tahmin edebilirsiniz.
Soru tipleri gibi, aynı konulara yönelik soru sayıları da çok fazla değişmiyor. Bir yıl bir konudan soru gelmiyorsa, öteki yıl mutlaka geliyor ve her yıl soru gelen beylik konular hiç değişmiyor.
SBS konusunda en iddialı dershanelerden birisi de Sevinç ve her yıl bu analizleri en ince ayrıntısına kadar yapıyor. Aşağıdaki tabloda geçen yıla göre konu dağılımları var. Şimdi bu çerçevede, sorulara bir kez daha bakın. Ayrıca www.meb.gov.tr’den önceki yılların sorularına da yönelerek onları da son bir kez daha gözden geçirin.Bir anlamda geçen yıl sorulan sorular, bu yıl da sorulabilirdi. Ya da siz önceki yıllardan birinde sınava girmiş olabilirdiniz.
Eğer eski sorular gözünüzü korkutmuyorsa, cumartesi günkü sınavdan da hiç korkmayın. Süreyi iyi kullanın ve heyecanlanmayın yeter. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Hak edenin kazandığı bir sınav olması ve hayalini kurduğunuz bir okula girmenizi diliyoruz. Aslında sınav maratonunun en

Yazının Devamı

Kıyafetler özgür olunca kafalar da özgür olacak mı?

6 Haziran 2012

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, önümüzdeki öğretim yılında önlüğün tarihe karışacağı, kıyafetlerin serbest olacağı sinyallerini verdi. Daha önce de bu yönde açıklamalar yapmıştı. Bazı sendikalar da bu görüşü canı gönülden destekliyor. Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Türkiye her geçen gün demokratik ve özgürlükçü kriterlere kavuşuyor. Eğitim sistemimizde egemenlerin ve statükocuların değil, giderek halkımızın taleplerine, milli hedef ve amaçlarımıza hizmet eden devinimci bir eğitim sistemine dönüşüyor. Öğrencileri önlük ve okul formasına, öğretmenleri de takım elbise, kravat ve gömleğe mahkzm eden darbe mirası kıyafet yönetmeliğinin de kaldırılması gerekiyor” demiş.
Görünen o ki, eğitimde tüm sıkıntılar bitti sıra kıyafete geldi. Hayırlı, uğurlu olsun.
Peki, önlüğü zorunlu kılan şartlar ortadan kalktı mı? Yani fukaralık sona erdi mi? Eğer bu konuda hemfikirsek, zaten gerisi hikâye. “Önlük bin ayıp örtüyordu“ diyenlerin de artık söyleyecek sözü kalmaz. Ama bekleyip hep birlikte göreceğiz...

Öğretmenlik değersizleştirildi mi?
Öğretmenler kırgın hem de çok kırgınlar. Hemen her gün kendilerinden sitem, kırgınlık, bıkkınlık, yorgunluk dolu

Yazının Devamı