İstanbul'daki kolejlerin yıllık "ğretim ücreti ortalama 6, 7 milyar liraydı. Şimdi en az 10 milyar lira olur tedirginliğini yaşıyorlar. Kendi gelirlerinde yüzde 10'luk, 20'lik bir artış bile g"remeyen velilerden çoğu şimdi ne yapacağız kaygısı içindeler.Çocuklarını "zel okuldan alsalar psikolojileri altüst olacak, almasalar bütçeleri. Makul ortak çare henüz bulunabilmiş değil. Ne Maliye vergi oranlarını düşürüyor ne "zel okullar daha azına razı olacağa benziyor. Umarız kabak "ğrencilerin başına patlamaz...Milli Eğitim Vakfı, son yıllarda "zel okul işine de girdi. Ankara, İstanbul ve İzmir'de çok başarılı okullar kurdu. Florya'da olanı bu yıl kendi b"lgesinde en çok vergi "deyenler sıralamasında 4'üncü sırada yer aldı. Okul ücreti açısından bakıldığında ise İstanbul'un en ucuz "zel okulu. Diğer okulların neredeyse üçte bir fiyatında.İnsanın kafası karışıyor. Demek ki iyi bir eğitim daha ucuza da gerçekleşebiliyor. Para da kazanılıp vergi şampiyonu olunabiliniyor!.. ™zel okulcular, gelecek "ğretim yılı için enflasyon oranında zam yapacaklarını açıkladılar. Bunu duyan veliler daha şimdiden hop oturup hop kalkıyor. Yazı yazmadan "nce... Kendi adıma, benim yazılarımda Bilgi
<#comment>#comment>Özel okulcular, gelecek öğretim yılı için enflasyon oranında zam yapacaklarını açıkladılar. Bunu duyan veliler daha şimdiden hop oturup hop kalkıyor.
İstanbul'daki kolejlerin yıllık öğretim ücreti ortalama 6, 7 milyar liraydı. Şimdi en az 10 milyar lira olur tedirginliğini yaşıyorlar. Kendi gelirlerinde yüzde 10'luk, 20'lik bir artış bile göremeyen velilerden çoğu şimdi ne yapacağız kaygısı içindeler.
Çocuklarını özel okuldan alsalar psikolojileri altüst olacak, almasalar bütçeleri. Makul ortak çare henüz bulunabilmiş değil. Ne Maliye vergi oranlarını düşürüyor ne özel okullar daha azına razı olacağa benziyor. Umarız kabak öğrencilerin başına patlamaz...
Milli Eğitim Vakfı, son yıllarda özel okul işine de girdi. Ankara, İstanbul ve İzmir'de çok başarılı okullar kurdu. Florya'da olanı bu yıl kendi bölgesinde en çok vergi ödeyenler sıralamasında 4'üncü sırada yer aldı. Okul ücreti açısından bakıldığında ise İstanbul'un en ucuz özel okulu. Diğer okulların neredeyse üçte bir fiyatında.
İnsanın kafası karışıyor. Demek ki iyi bir eğitim daha ucuza da gerçekleşebiliyor. Para da kazanılıp vergi şampiyonu olunabiliniyor!..
Elimde iki ayrı bilgi var. İkisi de devletten. Biri Devlet İstatistik Enstitüsü DİE'den diğeri de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu' dan. ™nce DİE ne diyor ona bir bakalım:6 / 14 yaş grubundaki çocukların yüzde 32'si çalışıyor. Yine bu yaş grubundaki her 3 çocuktan biri çalışma yaşamının içinde bulunuyor. Bu oran 15 / 19 yaş aralığına çıkıldığında yüzde 43.3'e kadar yükseliyor.12 / 14 yaş grubundaki çocuklar haftada ortalama 56 saat çalışıyor...Çalışan çocuklardan sadece yüzde 42.9'u okula gidebiliyor.Çalıştıkları için okulu terk eden çocuk sayısı yüzde 34.Çalışan çocukların yüzde 51'i okula gitmek istediği halde gidemiyor.Şimdi bir de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu' nu dinleyelim:8 yıllık zorunlu eğitim sonuçları bize heyecan vermektedir. 1997 /98'de okullaşma oranı yüzde 85 iken 2001 / 2002'de yüzde 100'e yaklaşmıştır. Bu oran kız "ğrencilerde yüzde 79'dan yüzde 97'ye, erkeklerde ise yüzde 91'den yüzde 100'e yükselmiştir...Ve gazetelerden iki farklı haber:Antalya İl Sağlık Müdürlüğü 7 kız "ğrenciye "geri zekalı" raporu veren Alanya Devlet Hastanesi hakkında soruşturma açtı. Alanya'da kız çocuklarını okula g"ndermeyen aileler rapor alarak cezadan kurtulmuştu.
<#comment>#comment>Devletin ortaya koyduğu rakamların çok doğru olması gerekir. Yoksa çocuğuna kötü örnek olan bir baba konumuna düşer.
Elimde iki ayrı bilgi var. İkisi de devletten. Biri Devlet İstatistik Enstitüsü DİE'den diğeri de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'dan. Önce DİE ne diyor ona bir bakalım:
6 / 14 yaş grubundaki çocukların yüzde 32'si çalışıyor. Yine bu yaş grubundaki her 3 çocuktan biri çalışma yaşamının içinde bulunuyor. Bu oran 15 / 19 yaş aralığına çıkıldığında yüzde 43.3'e kadar yükseliyor.
12 / 14 yaş grubundaki çocuklar haftada ortalama 56 saat çalışıyor...
Çalışan çocuklardan sadece yüzde 42.9'u okula gidebiliyor.
Çalıştıkları için okulu terk eden çocuk sayısı yüzde 34.
Doğru olan bu mu? Yoksa oturduğu koltuğun hakkını ne kadar verdiği mi?Atatürk Türkiyesinde bir insanın laik ve demokrat olmasından daha doğal bir şey olamaz. Olmamalı da. Ama nedense bu bir erdem gibi sunuluyor. Tıpkı Allahla kul arasında saklı kalması gereken dini duyguların ayağa düşürülenleri gibi...Çalışkan birisi için hırsızlık, dürüst birisi için tembellik, beceriksiz birisi için de laik ya da dinci olması sanki bir kusur değil de erdem gibi sunuluyor.Böyle saçmalık olur mu? Hâlâ adama göre iş yaratma ya da aynı saflardaysanız başarısızı başarılı gösterme aymazlığı daha ne kadar devam edecek?Tavuk yumurta misali politikacılar böyle de seçmenler farklı mı? Hangi birimiz oy verirken bu parti benim için, çocuğum için, ülkem için neler yaptı diye sorguluyoruz?Kim olduğunu ne yapacaklarını bilmediğimiz insanlara körü körüne oy vermedik mi yıllarca? Politikacıların 4 yıl boyunca yatıp seçimden seçime halkı hatırlamaları bu yüzden değil mi?Hangi politikacı, hangi bürokrat ya da hangi görevli için bugüne kadar performans değerlendirmesi yapılıp ona göre alkış tutuldu ya da eleştirildi.Hâlâ hababam usulü gidiyoruz. Bir yandan eleştiriyor öte yandan da eleştirdiklerimizi bir bir
<#comment>#comment>Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu’na laik olduğu için sahip çıkılıyor. Bir başkaları da bir başkasına dinci ya da cemaatten diye sıkı sıkı sarılıyor.
Doğru olan bu mu? Yoksa oturduğu koltuğun hakkını ne kadar verdiği mi?
Atatürk Türkiye’sinde bir insanın laik ve demokrat olmasından daha doğal bir şey olamaz. Olmamalı da. Ama nedense bu bir erdem gibi sunuluyor. Tıpkı Allah’la kul arasında saklı kalması gereken dini duyguların ayağa düşürülenleri gibi...
Çalışkan birisi için hırsızlık, dürüst birisi için tembellik, beceriksiz birisi için de laik ya da dinci olması sanki bir kusur değil de erdem gibi sunuluyor.
Böyle saçmalık olur mu? Hâlâ adama göre iş yaratma ya da aynı saflardaysanız başarısızı başarılı gösterme aymazlığı daha ne kadar devam edecek?
Tavuk yumurta misali politikacılar böyle de seçmenler farklı mı? Hangi birimiz oy verirken bu parti benim için, çocuğum için, ülkem için neler yaptı diye sorguluyoruz?
™nceki gün Türkiye'nin ilk kadın valisi, eski milletvekili Lale Aytaman'ın başkanlığında bu konuyu tartıştık. Başbakanlık AB Genel Sekreterliği Eğitim Koordinat"rü Sevinç Atabay, DPT Eğitim Sekt"rü Uzmanı Fatma Barkçin, Av. Nazan Moroğlu ve DSP İstanbul Milletvekili Masum Türker, bu konudaki son gelişmeleri anlattılar. Toplantı Hürriyet Çetin Emeç Salonu'nda gerçekleşti. Medya her zamanki gibi ilgisizdi. Hürriyet'ten ve aynı binadaki CNN Türk'ten bile kimseler yoktu...Oysa AB ile ilgili süreçte milyonlarca "ğrenciyi, "ğretmeni, teknik elemanı ilgilendiren eğitim ve "ğrenci değişim programlarını Türkiye'nin "ncelikle duyması gerekiyor. Ama bu kimin umurunda... Avrupa Birliği'ne giriş son yıllarda Türkiye'nin en "nemli gündem maddelerinden birisi. Peki bu konuda neler yapılıyor? İlle de girelim diyenler bu konuda ne kadar samimi? Bunlara bir g"z atalım. Hükümet ne kadar samimi? Bu arada bütün ülkelerin vermekle zorunlu olduğu katılım payları ise hala "denmemiş. Enteresan ki ne enteresan!.. Avrupa Birliği konusunda hükümetin ne kadar samimi olduğu tartışılır. Socrates, Leonardo da Vinci, Youth, AB'nin en "nemli programlarının başında geliyor. Her birinin milyarlarca euroluk
<#comment>#comment>Avrupa Birliği'ne giriş son yıllarda Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisi. Peki bu konuda neler yapılıyor? İlle de girelim diyenler bu konuda ne kadar samimi? Bunlara bir göz atalım.
Önceki gün Türkiye'nin ilk kadın valisi, eski milletvekili Lale Aytaman'ın başkanlığında bu konuyu tartıştık. Başbakanlık AB Genel Sekreterliği Eğitim Koordinatörü Sevinç Atabay, DPT Eğitim Sektörü Uzmanı Fatma Barkçin, Av. Nazan Moroğlu ve DSP İstanbul Milletvekili Masum Türker, bu konudaki son gelişmeleri anlattılar. Toplantı Hürriyet Çetin Emeç Salonu'nda gerçekleşti. Medya her zamanki gibi ilgisizdi. Hürriyet'ten ve aynı binadaki CNN Türk'ten bile kimseler yoktu...
Oysa AB ile ilgili süreçte milyonlarca öğrenciyi, öğretmeni, teknik elemanı ilgilendiren eğitim ve öğrenci değişim programlarını Türkiye'nin öncelikle duyması gerekiyor. Ama bu kimin umurunda...
Avrupa Birliği konusunda hükümetin ne kadar samimi olduğu tartışılır. Socrates, Leonardo da Vinci, Youth, AB'nin en önemli programlarının başında geliyor. Her birinin milyarlarca euroluk bütçeleri var. Okul öncesinden üniversiteye, yetişkinlerin eğitiminden mesleki eğitime kadar yediden yetmişe