Her şeyden "nce 12 yılın da sadece kağıt üzerinde gerçekleşmesini istemiyorsak koşulları elbirliğiyle hazırlamamız gerekiyor.Anayasa'ya g"re temel eğitim zorunlu. Ama buna rağmen biliyoruz ki, milyonlarca çocuk eğitim sisteminin dışında. 12 yıla geçildiğinde fire oranı daha da artacaktır. Bunu "nlemenin yolu kamuoyunu yeterince bilgilendirmekten geçiyor. Kamuoyunu yani anneleri, babaları, işverenleri, yerel y"neticileri hazırlamadan ne kadar yasal düzenleme yapılırsa yapılsın hedefler ancak kağıt üzerinde kalır. Peki bu konuda neler yapılabilinir?* Her şeyden "nce çocuklarımıza bırakacağımız en iyi mirasın eğitim olduğunu kafalarımıza iyice kazımalıyız.* Doyurabileceğimiz kadar çocuk yerine en iyi şekilde eğitebileceğimiz kadar çocuk yapma noktasına gelmeliyiz.* İşverenlerin ucuz işgücü olarak g"rdükleri çocuk işçi çalıştırma alışkanlığına son vermeliyiz.* Eğitim yükünün altından tek başına kalkamayan devlete yardımcı olmalıyız. En azından okul binaları, halk desteği ve yerel y"netimlerce yapılmalıdır.* ™zel okulların "nündeki engeller kaldırılarak devletin üzerindeki yük hafifletilmelidir.* Eğitim g"renle g"rmeyen birbirinden ayrılmalı, temel eğitim cazip hale getirilmelidir.
<#comment>#comment>Zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkartılması için ciddi girişimler var. MEB, DPT, hükümet, AB ve Dünya Bankası 8 yıllık kesintisiz eğitim henüz oturmamışken 12 yıla bir an önce geçilsin istiyor. Samimi olduklarından kuşku yok. Ancak Türkiye buna ne kadar hazır işte bunun çok iyi irdelenmesi gerekiyor.
Her şeyden önce 12 yılın da sadece kağıt üzerinde gerçekleşmesini istemiyorsak koşulları elbirliğiyle hazırlamamız gerekiyor.
Anayasa'ya göre temel eğitim zorunlu. Ama buna rağmen biliyoruz ki, milyonlarca çocuk eğitim sisteminin dışında. 12 yıla geçildiğinde fire oranı daha da artacaktır. Bunu önlemenin yolu kamuoyunu yeterince bilgilendirmekten geçiyor. Kamuoyunu yani anneleri, babaları, işverenleri, yerel yöneticileri hazırlamadan ne kadar yasal düzenleme yapılırsa yapılsın hedefler ancak kağıt üzerinde kalır. Peki bu konuda neler yapılabilinir?
* Her şeyden önce çocuklarımıza bırakacağımız en iyi mirasın eğitim olduğunu kafalarımıza iyice kazımalıyız.
* Doyurabileceğimiz kadar çocuk yerine en iyi şekilde eğitebileceğimiz kadar çocuk yapma noktasına gelmeliyiz.
* İşverenlerin ucuz işgücü olarak gördükleri çocuk işçi çalıştırma alışkanlığına
Bu kadar çok televizyon kanalının ekranlarını gün boyu çocuklara ve eğitime açmaları müthiş bir gelişme. Sanki artık Türkiye'de bir şeylerin değiştiğinin sinyalleri veriliyor. Televizyon kanallarının bu duyarlılığına eminim bugün hayırseverler de yoğun bağışlarıyla katkıda bulunacaklardır.Eğer çocuklarımızı seviyorsak, eğer onların ülkemizin geleceği olduklarına inanıyorsak işte fırsat, laf değil icraat günü.Sokaklardaki tinerci, kapkaççı çocuklardan mı şikayetçisiniz, tamirhanede, tarlada, inşaatlarda çalışan çocukları g"rdükçe yüreğiniz cız mı ediyor, ya da pırıl pırıl cin gibi çocukların eğitimsizlik yüzünden heba olup gittiklerine mi kahroluyorsunuz. İşte size fırsat.Gelin o halde eğitim g"nüllülerinin başlattığı bu hizmet kervanına biz de katılalım.Kanal D, atv, Shov TV, CNN Türk, TV 8, TGRT, Haber Türk, etv, estv, İzmir TV, ve Olay TV'nin toplumsal sorumluluk çerçevesinde bugün gerçekleştireceği yayına TEGV y"netim kurulu üyelerinin yanında pek çok ünlü isim de katılacak.Başkan Cengiz Solakoğlu, Arzuhan Yalçındağ, Süha Sevük, Nuri Çolakoğlu ve diğer üyeleri kafalarındaki projelerle bugün daha yakından tanıyacağız. Türkiye Eğitim G"nüllüleri Vakfı bugün bir ilke daha imza
<#comment>#comment>Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı bugün bir ilke daha imza atıyor. Yeni Başkan Cengiz Solakoğlu ve arkadaşları İbrahim Betil'den aldıkları bayrağı daha da yükseklerde dalgalandırmanın heyecanı içerisindeler. Önceki yıllarda sadece birkaç kanalda gerçekleşen canlı yayında bağış toplama kampanyasına bugün tam 11 kanal katılıyor.
Bu kadar çok televizyon kanalının ekranlarını gün boyu çocuklara ve eğitime açmaları müthiş bir gelişme. Sanki artık Türkiye'de bir şeylerin değiştiğinin sinyalleri veriliyor. Televizyon kanallarının bu duyarlılığına eminim bugün hayırseverler de yoğun bağışlarıyla katkıda bulunacaklardır.
Eğer çocuklarımızı seviyorsak, eğer onların ülkemizin geleceği olduklarına inanıyorsak işte fırsat, laf değil icraat günü.
Sokaklardaki tinerci, kapkaççı çocuklardan mı şikayetçisiniz, tamirhanede, tarlada, inşaatlarda çalışan çocukları gördükçe yüreğiniz cız mı ediyor, ya da pırıl pırıl cin gibi çocukların eğitimsizlik yüzünden heba olup gittiklerine mi kahroluyorsunuz. İşte size fırsat.
Gelin o halde eğitim gönüllülerinin başlattığı bu hizmet kervanına biz de katılalım.
Kanal D, atv, Shov TV, CNN Türk, TV 8, TGRT, Haber Türk, etv,
ABET, sadece ABD'de değil dünya genelinde de mühendislik eğitiminde kalitenin simgesi olarak biliniyor. ABET'in denetiminden geçip akreditasyonunu alan üniversiteler ve onlardan mezun olanlar, dünyanın her yerinde kabul g"rüyor. Türk üniversiteleri içerisinde sadece ODTš, Boğaziçi ve Bilkent bu zorlu sınavı aşabildi. İTš ile ilgili değerlendirme ise halen devam ediyor...16 / 18 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen kongreye dünyanın pek çok ülkesinden 100 katılımcı kabul edildi. 31 profesyonel mühendislik ve teknik derneğin oluşturduğu bir federasyon olan ABET, 1932 yılından bu yana 550'den fazla yüksek "ğretim kurumunun mühendislik, mühendislik teknolojisi, bilgisayar ve uygulamalı bilim programlarını akredite etti.ABD başta olmak üzere dünyadaki mühendislik eğitiminin kalitesinin daha da yükseltilmesine y"nelik toplantıda mevcut durum g"zden geçirildi, g"zlemciler bilgilendirildi ve ileriye y"nelik kararlar alındı.ABET değerlendirme süreci uzunca bir zaman dilimine yayılıyor. ™ğretim üyelerinden, "ğrencilere, mezunlardan işveren ve ailelere kadar geniş bir yelpazede sorgulama yapılıyor. šniversitelerin kendi koydukları misyona dayalı hedefleri ne kadar gerçekleştirdiklerinden,
<#comment>#comment>İstanbul hafta içinde çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. ABD Mühendislik ve Teknoloji Akreditasyon Kurulu ABET, 70 yıllık tarihinde Amerika dışındaki ilk toplantısını İTÜ'de gerçekleştirdi.
ABET, sadece ABD'de değil dünya genelinde de mühendislik eğitiminde kalitenin simgesi olarak biliniyor. ABET'in denetiminden geçip akreditasyonunu alan üniversiteler ve onlardan mezun olanlar, dünyanın her yerinde kabul görüyor. Türk üniversiteleri içerisinde sadece ODTÜ, Boğaziçi ve Bilkent bu zorlu sınavı aşabildi. İTÜ ile ilgili değerlendirme ise halen devam ediyor...
16 / 18 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen kongreye dünyanın pek çok ülkesinden 100 katılımcı kabul edildi. 31 profesyonel mühendislik ve teknik derneğin oluşturduğu bir federasyon olan ABET, 1932 yılından bu yana 550'den fazla yüksek öğretim kurumunun mühendislik, mühendislik teknolojisi, bilgisayar ve uygulamalı bilim programlarını akredite etti.
ABD başta olmak üzere dünyadaki mühendislik eğitiminin kalitesinin daha da yükseltilmesine yönelik toplantıda mevcut durum gözden geçirildi, gözlemciler bilgilendirildi ve ileriye yönelik kararlar alındı.
ABET değerlendirme süreci uzunca
Birbirlerinden habersiz olarak kime sorduysam hemen herkes sanki ağız birliği etmişçesine hakkında çok iyi s"zler s"ylediler. Tam bir eğitim aşığı ve planlamacısı olarak nitelendirdiler.Milli Eğitim'e daha "nce gelen profes"r müsteşarlardan bazılarının çok başarısız olduklarına dikkat çektiğimde ise İsmail Bircan' ın diğerlerinden çok farklı olduğunu ısrarla vurguladılar.Milli Eğitim Bakanlığı aradığı müsteşarı sonunda buldu mu, bulmadı mı? İleriki aylarda hep birlikte g"receğiz. Gelen sinyaller hep olumlu y"nde. Ancak daha "nceleri olduğu gibi biz hep g"rdüğümüze inanırız. Hele hele s"z konusu eğitim olunca.Prof. Bircan, Ankara šniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nden mezun. Doktorasını insan kaynaklarının ekonomisi üzerine Fransa'da Dijon šniversitesi'nde yapmış. D"nüşte DPT'de g"rev almış. Doçentliği Hacettepe, profes"rlüğü ise Anadolu šniversitesi'nden. Çalışma hayatı yoğun olarak Devlet Planlama Teşkilatı DPT'de geçmiş. DPT'nin yani ülkenin eğitime y"nelik kararlarında teorisyen olarak çalışmış. Bir ara İş ve İşçi Bulma Kurumu'nda genel müdür yardımcılığı ve genel müdür vekilliği yapmış.Daha "nce de yazdım. DPT'nin beş yıllık kalkınma planlarında "ng"rdüğü hedefler
<#comment>#comment>Milli Eğitim Bakanlığı'nda Bener Cordan'ın zoraki emekliliğinden sonra müsteşarlık koltuğu aylardır boş duruyordu. Nihayet atama yapıldı. İlk gelen bilgiler, yeni müsteşarın DSP'den Çanakkale milletvekili adayı olduğu ama kazanamadığı yönündeydi. Siyasi bir kadrolaşma gibi sunuldu. Ama biraz araştırıp, soruşturunca Hoca'nın siyasetten çok eğitimci yönünün ağır bastığı belirgin bir şekilde ortaya çıktı.
Birbirlerinden habersiz olarak kime sorduysam hemen herkes sanki ağız birliği etmişçesine hakkında çok iyi sözler söylediler. Tam bir eğitim aşığı ve planlamacısı olarak nitelendirdiler.
Milli Eğitim'e daha önce gelen profesör müsteşarlardan bazılarının çok başarısız olduklarına dikkat çektiğimde ise İsmail Bircan'ın diğerlerinden çok farklı olduğunu ısrarla vurguladılar.
Milli Eğitim Bakanlığı aradığı müsteşarı sonunda buldu mu, bulmadı mı? İleriki aylarda hep birlikte göreceğiz. Gelen sinyaller hep olumlu yönde. Ancak daha önceleri olduğu gibi biz hep gördüğümüze inanırız. Hele hele söz konusu eğitim olunca.
Prof. Bircan, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nden mezun. Doktorasını insan kaynaklarının ekonomisi üzerine Fransa'da Dijon