Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Yeni müfredat AB sürecinde Türk eğitim sisteminin hedef ve stratejileriYeni müfredat kapsamında ortaöğretime geçiş modeliMilli Eğitim Bakanlığı personel politikalarıEğitimde teknoloji kullanımıOkulöncesi eğitimÖğretmen yeterlilikleriÖzel eğitimde bütünleştirme Bakanlık, "Eğitimdeki bu güzel dönemi, gelin hep birlikte paylaşalım" diyor. Ve bu güzellikleri de şöyle sıralıyor: 100.000 yeni derslikEğitime 500.000 bilgisayarHer okula ADSL internet250.000 kızımıza okuma imkânıEzberci eğitimden bilimsel eğitime geçiş40 yıllık müfredattan yeni müfredata geçiş100.000 öğretmene dizüstü bilgisayar250 bin öğretmene bilişim eğitimiÖzürlülere eğitim önceliğiBütçede en yüksek pay eğitime ayrıldıÖğrenci kredileri 4 kat arttıAr-Ge'ye ayrılan fonlar 10 kat arttıBir milyon yeni okur yazar kazandırıldı3000 kapalı köy okulu açıldıOkulsuz bölgelere mobil okullar götürüldü15 yeni üniversite açıldıOkullara yeni bir mimari yaklaşım kazandırıldıEğitimde internet devrimi gerçekleştirildi400 milyon ücretsiz ders kitabı dağıtıldıMesleki eğitimde yeni yaklaşımlar hayata geçirildi Milli Eğitim Bakanlığı her gün farklı bir yeniliğe (!) imza atıyor. Son icraatı, 24-28 Nisan tarileri arasında Dünya Ticaret Merkezi'nde gerçekleştireceği "Eğitim 2007 Eğitim Günleri". İlginç oturumlar var. İşte konu başlıkları: Bakan Çelik şovu seviyor. Belli ki seçim öncesinde imajını parlatıp liste başı olmayı düşünüyor. Onlarca sponsor da buna destek çıkıyor. Böylesi bir şova ilk kez şahit oluyoruz. Yapılanlar elbette gösterilmeli ama böylesine tek yanlı değil.Yukarıdaki verilere bakıldığında, Türk eğitim sisteminin büyük bir değişim sürecinden geçip çağı yakaladığını sanırsınız. Oysa daha da artan sorunlar ve kadrolaşmanın ötesinde akılda kalan ne var? Bunu bir kez daha düşünün. Çevrenizde eğitim sisteminin içinde olan bir öğrenci, üniversite adayı ya da bir veli varsa onlara sorun: Son 4.5 yılda değişen ne olmuş?Her iktidar, seçim öncesinde, öylesine şaşalı tablolar ortaya koyar ki sanırsınız onlardan önce hiçbir şey yapılmamış. Yukarıdaki yapılanlar listesine bakıldığında da böyle bir kanıya kapılıyorsunuz. Oysa şimdi bir de yapılamayanlar listesini çıkarsak ya da yapıldığı söylenenlerin ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamaya kalksak kafanız karmakarışık olur. En iyisi yorumunu sizlere bırakalım...Bakan Çelik, önceki bakanlarla kıyaslandığında, çalışkan, hırslı, abartılı ve bir o kadar da partizan. Yaptıklarının gölgelenmesi biraz da o yüzden. Eleştiriye açık olmaması, yaptıklarını sorgulamaması, yanlıştan dönmenin bir fazilet olduğunu hâlâ anlayamaması ve dar çevresinin dışında hiç kimseye kulak vermemesi en büyük handikapları.Kendisi gibi dediğim dedikçi ve ben yaptım oldu diyen dayatmacı bakanları hatırlayan bile yok. Muhtemelen o da unutulanlar kervanına katılacak. Ya da yaptığı olumlu işlerden çok olumsuz icraatlarıyla hatırlanacak. Her ne kadar aksini düşünse de!.. Şimdi şov zamanı Milli Eğitim Bakanlığı, iktidarlar için bir ömür törpüsü. Ne kadar iyi iş yaparsanız yapın hiç göze gözükmez. Onlar zaten hep yapılması gerekenlerdir. Asıl kızdıran, küstüren, verilecek oyun rengini değiştiren yapılmayanlardır. Bu kez de öyle olacak. AKP iktidarının oy erimesinin en önemli nedeni, eğitimde yapamadıkları ve yanlış yaptıkları olacak.Özetin özeti: Siyasiler keşke kendilerini daha objektif kriterlere göre değerlendirebilseler... aguclu@milliyet.com.tr Çok oy kaybettirecek