Her ne kadar, resmen açıklanmasa ve sanayiciler tepki gösterse de bayram tatilini 9 güne çıkaranlar çok fazla. Bayram tatilinin, sadece turizme değil, ekonomiye genel bir canlılık getireceği de kesin.
Asıl önemli olan, siz bu konuda ne yaptınız?
Hâlâ her şeyi son dakikaya bırakanlardan mısınız yoksa tatil rotanız ve tüm rezervasyonlarınız çoktan yapıldı mı?
Doluluk oranları tavan yapmış durumda ama hâlâ her keseye göre tur ve otel bulmak mümkün.
Görünen o ki, en büyük sorun, ulaşımda yaşanacak. Uçak fiyatları uçmuştu ama otobüs ve feribot seferleri de aldı başını gidiyor.
Peki, nereye kadar ve bu konuda “ne oluyor yahu” diyen hiç kimse çıkmayacak mı?
Canları yandığında her sektöre cankurtaran simidi atılıyor da vatandaş için neden hiç akla gelmiyor. Ya da üst sınır getirildiğinde neden karşı çıkılıyor?
Fırsatçılık yapanlar, bindikleri dalı kesiyorlar ama farkında bile değiller…
En iyi tekne arkadaşın teknesi mi?
Tekne keyfini hele ki mavi turu, hayatta yaşanacak en büyük keyiflerden biri olarak nitelendirenlerin sayısı çok fazla.
Muhtemelen öyledir. Çünkü benim gibi tekneye bindi mi, yıldızları saymaya başlayanlar için en büyük keyif, tekneden bir an önce inmektir.
Eskiler, Ankara’nın en güzel yanı, İstanbul’a dönüşü derdi. Hâlâ diyen var mı bilmiyorum ama arkadaş teknesine bel bağlayanlar, herhalde artık yoktur. Çünkü hemen her yer tekne kaynıyor.
Turların yanı sıra istediğiniz boyda tekne kiralamak artık hiç zor değil. Ücretleri de otel ya da tatil köylerinden daha fazla değil. Yeter ki, son dakikaya kalmayın ve ille de bayram tatilinde denize açılalım demeyin!..
Her yer yanıyor!
Tatil söz konusu olduğunda, ilk soru, neredesiniz ya da nereye gidiyorsunuz oluyor.
Cevap ise hep aynı: Burası yanıyor.
Sıcaklıklar, mevsim normallerinin çok üzerinde. Bu yüzden nerede olursanız olun, kendinizi güneş ve sıcakla imtihan etmeyin.
Ören yerlerini geziyor ya da denize giriyorsanız, öğle saatlerinde dışarıda fazla kalmayın. Yoksa keyfiniz kaçar.
Hâlâ, hamama giren terler diyerek, sıcağa meydan okuyanlar var ki, onları anlamak mümkün değil. Siz, siz olun, onlara uymayın, kendi programınızı bozmayın. Tatili eziyete dönüştürmeyin…
Özensizlik diz boyu
Çeşitli nedenlerle tatil yörelerine gittiğimiz çok oluyor.
Gitmişken, olaya bir de tatilci gözüyle baktığımızda, hayal kırıklıklarının en büyüğünü yaşıyoruz.
İlle de turizm, ille de turist diyenler, acaba hiç normal vatandaş olarak, sokakları, müzeleri, plajları, restoranları, terminalleri geziyorlar mı? Geziyorlarsa, sezon ortasındaki bakımsızlığı, atılan kazıkları, rüküşlükleri ve en önemlisi de dibe vuran hizmet anlayışını hiç görmüyorlar mı?
Çok merak ediyorum, 50, 60 hatta 100 milyon turist hayali kuranların, otele, tatil köyüne, uçaklara milyar dolarlar harcayanların aklına, kaç turizm lisesi, kaç fakülte var, kaç öğretmen alınacak, kaç kontenjan verildi soruları hiç geldi mi?..
TOKİ mantığıyla turizmde mucizeler yaratamayız!..
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025