Abbas Güçlü
EVET, bir tek kelime yüzünden koalisyon bozulabilir, hükümetle MGK arasındaki gerginlik daha da tırmanabilir.
Böylesine tahrip gücü yüksek kelimenin adı: "Kesintisiz".
Şimdi burada bir parantez açalım ve Çiller ile Erbakan arasında başbaşa gerçekleştirilen, önceki günkü görüşmeye dönelim:
8 yıllık zorunlu temel eğitime, RP de dahil hiç kimse karşı çıkmıyor. 1973 yılında çıkan Temel Eğitim Kanunu da, zaten, 8 yıllık zorunlu temel eğitimi öngörüyor. Onun için, öyle uzun uzun kanun teklifleri hazırlamaya falan gerek yok. "Şartlar uygun olduğunda, ilkokullar gibi ortaokullarda zorunlu olur" şeklindeki geçici madde kaldırılır ve zorunlu temel eğitim, kendiliğinden 8 yıla çıkar.
Bunca kıyamet neden kopuyor anlamak mümkün değil. Zaten bu safsataları, Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne ve gelmiş, geçmiş en başarılı hükümet olan REFAHYOL'a karşı olanlar çıkartıyor. Bir kısım medya da bıkmadan usanmadan yazıyor.
Yoksa, elhamdülillah, koalisyon dimdik ayakta. Bütün şer güçlere karşı da tek vücut halinde savaş veriyor. Böylesine uyum içinde çalışan hükümeti yıkmaya da kimsenin gücü yetmeyecek!
Çiller - Erbakan görüşmesinin özeti böyle.
Garip olan, aradan daha 24 saat geçmeden, "8 yıllık
kesintisiz eğitim ya olacak, ya olacak" diyen Çiler ve Milli Eğitim Bakanı'nın çark etmesi.
Bunlar ya kendilerini çok akıllı sanıyorlar, ya da Türk milletini enayi. Öyle olmasa, böylesine kıvırta kıvırta hala ayakta kalabilirler mi?
Milli Güvenlik Kurulu yarın toplanıyor. Bakalım böylesine dahiyane fikirlerini MGK'ya da kabul ettirebilecekler mi?
Haftalardır süren tartışmanın özünü oluşturan
"kesintisiz" sözcüğü, bakalım, 24 yıldır hayata geçirilmeyen kanuna girebilecek mi? Yoksa, uyanık liderler, milleti olduğu gibi, MGK'yı da enayi yerine koyup, ek geçici maddeyi kaldırmakla herkesin hislerine tercüman olunacağını hiç sıkılmadan, onlara da tezgahlayacaklar mı?
Politikacılar, artık, bu konudaki tüm güvenirliklerini yitirdiler. Mesut Yılmaz'ın, Çiller'e kendi el yazısıyla gönderdiği 8 maddelik yeni hükümet teklifinde, "eğitim", tek kelimeyle de olsa yer almıyor. Yazık, çok yazık!
Türkiye, bu politikacılardan çok daha iyilerine layık!
Elbet o günleri de göreceğiz...