Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

29 Mart seçimi daha uzun süre konuşulacağa benziyor. Çünkü verdiği mesajı, hemen herkes çok farklı şekilde algılıyor. Kazananın bile kaybettiği bir seçim olarak tarihe geçecek. İlginç anekdotlarla dolu. Önceki gece, İTÜ’de, Genç Bakış’ta işte bunları konuştuk. İşte satırbaşları: 

Cindoruk: “Bağımsız yargı var diyemem”


Hüsamettin Cindoruk
- Eğitimliler CHP’ye, eğitimsizler AKP’ye verdi diye, genel oy kullananları eğitim seviyesine göre tasnif etmek doğru değil.
- Parlamentonun yüzde 90’ı üniversite mezunu ama çoğu zaman yanlış kararlar çıkıyor.
- Karadeniz pidesi gibi bir oy pusulası sağlıklı mı, doğru mu? Acaba oradaki partilerin hepsi seçime katılmaya hak kazandı mı?
- Muhtar seçimleri ayrı yapılmalı.
- Bugünkü demokrasi bile darbeden daha iyidir.
- “Kapının önüne koyarım” lafı hiçbir başbakana yakışmaz.
- Sayıştay da denetleme kurulları da Meclis’e bağlanmalıdır.
- TBMM 1983’ten bu yana 27 kişiyi Yüce Divan’a gönderdi. Bir kişiyi bile mahkûm ettiremedi. Sebebi, eksik soruşturma. Meclis’in, denetim organı olarak, hiçbir etkisi yok.
- Başbakan Antalya’da neden üzüldü bilmiyorum. Oysaki Abdullah Gül’ün adayı kazandı. Gül’e kızsın. Mustafa Akaydın rektör yapılsaydı aday olmayacaktı. Antalya bu haksızlığı telafi etti ve Akaydın’ı Gül’e rağmen başkan yaptı.
- Erdoğan rejimi değiştirmek isteyen bir politika izledi. Ama bu seçimde Türk halkı cumhuriyet rejimine sahip çıkmıştır
- Başbakan’ın üslubu, seçimi bir yerel seçim havasından çıkarıp, topyekûn bir savaş haline getirmiştir.
- 60 yıllık bir hukukçu olarak yargı bağımsızdır diyemediğim için üzgünüm.
- Demokrasi tılsımlı bir şey. Herkes geldi gitti, darbeler geçti, demokrasi hâlâ var.
- Bugüne kadar yapılan en doğru iş Kürtçe yayın. Ama bu yetmez.
- Bölgeler arası dengeleri sağlamak cumhuriyetimizin en önemli projelerinden biriydi.

Gürsel Tekin
- Kılıçdaroğlu’nun adaylığını 3-4 ay önce açıklasaydık daha farklı oy alırdık.
- 22 Temmuz’da işleyen bilgisayar sistemi 29 Mart’ta çöktü, o zaman seçim akşamına biten sayım bu kez günlerce sürdü. Neden? Çünkü bu kez biz sahiplendik, çalamadılar.
- Oy, insanın şerefi, namusudur. Hiç olmazsa buna tenezzül etmeyin.
- Hiçbir devlet kurumu özerk değil. Bir YSK’mız vardı, o da bu seçimde yetersiz kaldı.
- Çok cahil seçmenimiz yok, eğitimsiz yurttaşlar da çok akıllı. 2B arazisinin yoğun olduğu yerlerde CHP’nin oyları düşük.
- CHP’deki sorun Baykal’ın gitmesiyle düzelmez. Parti içinde liderlik sorunu yok.
- Maalesef Türkiye, Başbakan’ın üslubuna alıştı. Bakanlar için kapıya koyarım demişti ya, inşallah Türkiye de Başbakan’ı kapıya koyar. 

Ali Sirmen
- Hepimiz avanta ve ranttan pay alıyoruz. Bu yüzden bu yolsuzluk tablosu görülmüyor.
- Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda Sultanbeyli’de kaçak inşaatı vardı. Şartları çok iyi bilmeyen bazı arkadaşlar dedi ki şansı azaldı. Yanılıyorlardı, çünkü onları seçenlerin çoğu kaçak yapı sahibiydi.
- Medya bir aynadır, siyasetçilerin çoğu aynaya bakmak istemez. Medyanın ayna olmaması için de yandaş medya yarattılar.
- Erdoğan’ın hep söylediği “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı aslında yürüme değil yürütme şarkısıdır. Yürüme yerine yürütmeyi koyup söyleyin, Deniz Feneri gibi olayların sebepleri açığa çıkar.
- Ayrılıklar ortadan kalkmış değil. Doğu ve Güneydoğu’da Türk-Kürt ayrımı derinleşmiş.
- Bu seçimde Türkiye’nin sağ seçmen niteliği bir kez daha kesinleşmiş ve şiddetlenmiştir.
- İstanbul hariç, CHP oylarındaki artış kayda değer değildir.
- Örgütlenme modeli olarak AKP, CHP’ye göre daha demokrat.
- Demokratikleşme gerçekleşmeye başlamışken, TRT 6 gibi bir açılım hiçbir şey ifade etmiyorsa bu düşündürücü. Acaba asıl istenen ne? 

Adil Gür- Seçimin en dikkat çekici partisi Saadet Partisi’ydi.
- Seçim haritasına bakarak yapılan “Türkiye’de bir kutuplaşma var, Türkiye’nin geleceği tehlikede” yorumlarına katılmıyorum.
- Eğitim düştükçe AKP’nin, yükseldikçe CHP’nin oyları artıyor.
- Oy pusulalarıyla yapılan bir seçimde 1 milyon geçersiz oy, çok yüksek bir rakam değil.
- Türkiye’de seçmenin yüzde 60’ı sadık seçmen değildir. Değişkendir.
- Antalya, Manisa, Balıkesir gibi yerlerde belediye başkanları değil iktidar kaybetti.
- Köylü seçmen ilk defa daha önce yüksek oy verdiği AKP’den desteğini çekti.
- Araştırmalar yalan söylemez. Söylettirir. Çünkü siyasetçiler duymak istediklerini söyletirler.
- AKP Güneydoğu’da yüzde 10 oy kaybetmiş. Bunun sebeplerinden biri, Başbakan’ın İzmir, Diyarbakır gibi illeri kaleler diye adlandırıp zapt edilmesini istemesidir. Bu, oradaki seçmende tedirginlik yaratmıştır.
Özetin özeti: Seçmen söyleyeceğini söyledi. Söz ve icraat sırası şimdi siyasilerde.