Diyalog Türkiye'nin birçok sorunu gibi, eğitim ve bilimle de yakından ilgili. Daha önce gerçekleştirdiğimiz Bilim Elçileri yarışması gibi Bizim Mucitler'in de jüri üyesi. Bu vesileyle kendisini yakından tanıma olanağı bulduk. Çalışma disiplini müthiş. Yarışma neredeyse o orada. Öyle politikacılar, diğer işadamları, hele hele sanatçılar gibi ne naz var ne de kapris. Hiç uyumadan yola çıktığı çok oldu. Destek konusunda ise lafı hiç havada kalmadı. Ne söz verdiyse fazlasını yaptı. Mucitliğin gelişmesi için işadamlarını harekete geçirerek 500 bin YTL'ye yakın para ve 100'e yakın dizüstü bilgisayar bağışı topladı. Peki bireysel ne çıkarı olabilir? Sıfır. Tek isteği; gelin kaynana programları ve popstar yarışmalarının yerini, bilimin ve yaratıcılığın konuşulduğu programların alması. Umarız başarır!..Aygün'ün kızı Burcu, hafta sonu Ankara'da evlendi. Ama ne düğün. Bilkent Otel'in tüm salonları açılmıştı. Ortalık sanki Tandoğan mitingi gibiydi. İbrahim Tatlıses, şarkı arasında, "Ben böyle düğün görmedim. Herkes ayakta. Oturmaya kalksanız yer bulamazsınız" tespitinde bulundu.Gerçekten de Aygün, kızını Ankara'nın en büyük salonuna sahip Bilkent'te değil de, stadyumda yapsaydı, eminim ki yine de kapıda kalanlar olurdu.Peki nikâh masasındaki çok renkli şahitler gibi bu kalabalıklar neyin göstergesi? Aygün, birilerinin hep söylediği gibi bu konuda da mı şov yaptı?Hiç sanmıyorum. Böyle görmüş, içinden böyle geliyor ve sevdikleriyle bir arada olmak hoşuna gidiyor.Çiftin nikâh şahitliklerini 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve işadamı Ali Salman yaptı. Kapı komşusu Erkan Mumcu ile Genç Parti Başkanı Cem Uzan da bekleniyordu. Belli ki gelememişler. Yoksa onlar da şahitler arasında olacaktı.Törene ayrıca eski bakanlar Oltan Sungurlu, Sümer Oral, Ufuk Söylemez, Ünal Erkan, Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, TESK Genel Başkanı Derviş Günday, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.Düğünde yüzlerce çelenk vardı. Girişte ilk karşınıza çıkan, üzerinde Cumhurbaşkanı yazandı. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün renkli bir isim. Sadece Ankara'da değil Türkiye'nin dört bir yanında tanınıyor. Sevini kadar, kızanı da var. Özellikle de iktidar kanadından. Çünkü hükümete en sert eleştirileri o yöneltiyor. Şovmenlik yapıyor diyenler var. Ama entel, dantellerin avam bulduğu bu hareketleri, halkın hoşuna gidiyor... Burcu Aygün ile Bereket Öner'in nikâhına 2 bin 800 kişi katılmış. Anne Mine Aygün tek çocuklarının yuvadan erken ayrılışına henüz alışabilmiş değildi. Onca kalabalık içinde belki de en yalnız kişi oydu...Hizipleşmenin, kırgınlığın diz boyu, uzlaşmanın, bütünleşmenin ve paylaşmanın ise zoraki olduğu günümüzde, Aygün'ün çok farklı kutuplardaki insanları bir araya getirmesi takdire şayandı. Düğünde türbanlı da vardı başörtülü de. Mini etekli de vardı, fraklı da. Ama sanki hepsi bir bütünün parçaları gibiydi...Özetin özeti: Kırgınlıkları körükleyenlerin değil, güzellikleri paylaşanların mumla arandığı şu günlerde, her partiye bir Sinan Aygün lazım. Siyaseti düşünüyor mu? Kerhen de olsa evet. Peki hangi parti? Onu da kendisi açıklasın artık!.. aguclu@milliyet.com.tr Mikser değil, bütünleştirici