İmam hatipli suç işlemezmiş!

Abbas Güçlü

İMAM hatip liselerini, siyasi oyuncak haline getirenlerin ve onlara endeksli basının, ağızlarında sakız ettikleri sözlerden biri de, "İmam hatipliler suç işlemez. Suç işleyen bir tek imam hatipli bulamazsınız" şeklindeydi.
Olaylara böylesine fanatik bir yaklaşımın, ne kadar yanlış olduğu, önceki gün bir kez daha görüldü. Israrla deli gömleği giydirilmeye çalışılan beyni yıkanmış bir imam hatipli Hürriyet'i bastı ve önüne gelene ateş etti. Söz Fato programında da inanılması güç iddialar ortaya atıldı...
Toplumun her kesiminden iyiler de çıkar, kötüler de. Hata yapmamak bir tek Allah'a mahsustur. Binlerce yıl böyle geldi, böyle gitti. "Hatasız kul olmaz" diye şarkılar bile bestelendi.
Umarız, körü körüne, bir davayı destekleyenlere, bu önemli bir ders olur.

İmam hatip liselerinin asıl kuruluş amacı, diğer tüm meslek liseleri gibi, ilgili mesleği yüksek standartlarda gerçekleştirecek meslek adamları yetiştirmektir.
Peki RP'ye militan yetiştiren kurumlar haline getirilen imam hatip liseleri, iyi imamlar yetiştirebiliyor mu? Bence bugün herkesin üzerinde durması gereken konu bu olmalıdır.
Diyanet'e göre, imamlarımızın durumu içler acısıdır. Pek çoğu, cematı arkasına alıp, namaz kıldıracak düzeyde değil. O halde oturup tartışılması gereken, insanları dinden soğutan değil, dinle olan gönül bağını güçlendirecek imamların nasıl yetiştirileceğidir.
Bir imam da en az, bir papaz kadar eğitimli olmalıdır. İmamlarımızın eğitim düzeyi, papazların yarısı kadar bile değildir.
Eğer Türkiye'de taşların yerli yerine oturmasını istiyorsak, önce, İslam dininin kin ve öfkenin değil, sevgi dini olduğunu savunacak ilahiyat fakültesi mezunu, bir partinin militanlığını yapmayacak, çağdaş din adamları yetiştirmeliyiz.
Gerçek din adamları, ne dini, ne de kendilerini kullandırır. Eğer imam hatip liseleri de, layık oldukları, gerçek statülerine kavuşmak istiyorlarsa, önce kendilerini, siyasi istismar konusu yapan sırtlarındaki kamburdan kurtulmaları gerekir.

"Yüz bin faks da siz gönderin" kampanyası, bir milyona dönüştü, daha da artarsa hiç şaşırmayalım. Türkiye'yi ve Atatürk'ü çok seviyoruz. Gün de onu gösterme günü!..