HAFTA sonunda, insana saygının lafla değil, etkin yöntemler bulunarak nasıl çözüme ulaştırıldığına ilişkin, ilginç bir toplantıya katıldım. Neden böylesi güzel organizasyonlar, bizde de yok diye hayıflandım.
Toplantıyı, 18 yıldır, gençlere yönelik uluslararası organizasyonlar gerçekleştiren GENÇTUR düzenledi. Konusu CSV programının tanıtılmasıydı.
CSV (Community Sevices Volunteer), 1962'de, İngiltere'de, Dr. Alec Dickson tarafından kurulan bir gönüllü kuruluş. Yardıma gereksinimi olan özürlü ya da sorunlu insanlara, genç kuşağın gönüllü hizmet vermesini amaçlayan ve bu alanda çalışma isteği olan kişilere gerekli ortamı hazırlayan bir kuruluş. İngiltere'nin yanı sıra ihtiyaç duyulan diğer ülkelerde de hizmet veriyor.
Toplantıda, CSV'nin program direktörü Sophie Graves, Türk bilimadamları ve daha önce bu programa katılan gençler konuştu. Hepsi etkileyiciydi.
Özürlülerin topluma kazandırılması için onlara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Graves'in şu sözleri, önemli mesajlar veriyordu:
"İngiltere'de bu tür sosyal porjelerde gönüllü olarak çalışmak, ileriki yaşamda işverenlerin aradığı bir özellik."
Çünkü, gençler, bu programlarda, her şeye çok daha farklı bakıyor ve olgunlaşıyorlarmış...
CSV programından 18 - 35 yaş grubundan, günlük konuşma yapabilecek kadar İngilizce bilen, özürlü ve sorunlu kimselere karşı sabır, anlayış ve hoşgörü ile bakan herkes yararlanabiliyor.
Toplantı sırasında, izleyenleri duygulandıran bir dia gösterisi eşliğinde katılanların izlenimleri aktarıldı. İşte aldığım notlardan bazıları:
* Farklı toplumlarla, birlikte yaşamayı, eğlenmeyi, yemek yemeyi, bir şeyleri paylaşmayı öğrendim.
* Kendi dışında bir başkasının, üstelik sorunlu bir kişinin sorumluğunu paylaşmak, insanı olgunlaştırıcı, yaşamanı zenginleştirici bir unsur.
* CSV programlarının, dil kurslarındaki gibi suni bir ortamı değil, dil öğrenmeyi, dili geliştirmeyi zorunlu kılan bir ortamı var.
* Sağlığınızın kıymetini bilmeyi, kültürünüzü başka bir kütürle kıyaslamayı öğreniyorusunuz. Manevi tatmin için çok iyi bir yol.
* Sorun çözme yeteneğiniz gelişiyor. Sorunlarla başetmeyi öğreniyorsunuz...
"Bir taşla birkaç kuş vurmak" deyimi için herhalde daha iyi bir örnek bulunamaz. Hem yardıma muhtaç insanlara gönüllü hizmet, hem insani duygularla dolu gençlere bu duygularını tatmin edebilme ortamı, hem de yabancı dillerini geliştirme şansı...
Özürlüleri, hor görerek bir kenara atma yerine, onları topluma kazandırmayı örgören bu program için Türkiye'den bugüne kadar 590 genç katılmış. Gençlerimiz, üstün performanslarıyla İngiliz gazetelerine haber olmuş..
İzlerken, neden bizde böylesine gönüllü kuruluşlar, böylesine profesyonel organizasyonlar yok ki diye üzülmemek elde değildi...
(İlginenler için GENÇTUR'un telefonu: 0216.336 14 13, 336 93 94)
Pişkinliğin bu kadarı olmaz. Bugüne kadar dini kadrolaşmanın her türlüsüne gözünü, kulağını, ağzını kapayan Milli Eğitim Bakanı Sağlam, Milli Güvenlik Kurulu'nun kesin tavrı üzerine 180 derece çark etti. Sanki, 8 yıllık zorunlu eğitimi, rafa kaldıran kendisi değilmiş gibi, şimdi "nasıl isteniyorsa öyle yaparız" diyor. Aynı şekilde, zorunlu eğitim yaşındaki çocukların okula değil de, Kuran kurslarına gidişine duyarsız kalan, sanki kendisi değilmiş gibi kıvırıp duruyor. Nasıl ki YÖK başkanıyken türbana şiddetle karşı çıkıp, şimdi izin çıkmasına zemin hazırlıyorsa, MGK kararlarından sonra da, REFAHYOL'u bırakıp, MGK'cı oldu.
MGK'nın eğitime yönelik kararları, yüzde 100 haklı gerekçelere dayanıyor. Ama fazlasıyla geç kalındı. Bu kadar tavizden sonra yanlışı düzeltmek pek kolay olmayacak. Tarikatların güdümündeki Kuran kurslarında 2 milyonu aşkın çocuk olduğu söyleniyor. Bu bir anda, RP ile olmadı. DYP'nin, ANAP'ın, CHP ve DSP'nin de fazlasıyla katkısı var. O halde uyarı niye sadece RP'ye? Yarın, RP'siz bir iktidarda verilen tavizlerin dozu azalacak mı? Hiç sanmıyorum...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025