Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Okullarda düzenlenen bilim şenliklerinin sayısı her geçen gün artıyor. Eskiden şarkı, dans, folklor yarışmaları yapılırdı. Şimdi Matematik, Fen, Bilişim olimpiyatları düzenleniyor.
Hafta sonu böylesi bir bilim şenliğinde jüri üyeliği için İzmir'deydim. Özel Deniz İlköğretim Okulu ve Anadolu Lisesi'nin ortaklaşa düzenlediği 3. Bilim Şenliği'nde eğitimde güzel şeylerin de olduğunu görmenin mutluluğunu yaşadım.
Mini minnacık öğrencilerin, üniversitelerin pek çoğunda bile görmeye alışık olmadığımız bilimsel etkinlikleri takdire şayandı. Bu tür yarışmalarda işin en zor yanı projelerden çok azının ödüllendirilirken çoğunluğun sanki başarısızlarmış gibi boynu bükük bırakılması. Aslında ödül kazanmayan projelerin her biri de övgüye değer ama bunu öğrencilere anlatamıyorsunuz...
Bilim Şenliği'nin bir de gösteri deneyleri bölümü vardı ki o bile başlı başına İzmir'e gitmeme değdi. Bugüne kadar görüp de neden ve nasılını hiç merak etmediğimiz pek çok konuda taşlar yerli yerine oturdu.
Gökyüzünü ışıl ışıl aydınlatan havai fişekler meğerse potasyum kloratın ayrışması sonucunda açığa çıkan oksijenin yanmasıymış. Hele bir de sıvı azot deneyi vardı ki gözlerimiz faltaşı gibi açıldı. Sıcaklığın artı 50, 60, 100 derecesi olduğu gibi soğuğun da dereceleri varmış. Eksi 196 derecedeki bir kaba, öğrencilerden birisi gül soktu. Çıkardığında güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti ama masanın üzerine vurup un ufak olduğunda anladık ki çok fena halde donmuş. Nakil için gereken organlar da bu yöntemle bir yerden bir başka yere götürülüyormuş...
Jüride üniversitelerden ve meslek odalarından temsilciler de vardı. Onlar da hayran kaldılar. Bilim toplumu ancak böyle yaratılır dediler. Ama hemen arkasından "ama"larla başlayan cümleler geldi...
Değerlendirme üç kategoride yapıldı. Bizim grupta birinciliği "Elektrik enerjisi tasarrufu" projesiyle Asya Çiçek aldı. İnternette, elektriğin gece ucuz, gündüz pahalı olduğunu görünce bu proje aklına gelmiş. Ateş tuğlalarından bir tünel yapmış. Dört bir yanını elektrikli ısıtıcı ile çevrelemiş ve ağzına da bir üfleyici koymuş. Ateş tuğlalarını gece ucuz enerji ile ısıtıp gündüz onun verdiği ısıyı kullanacağız diyor. Geçen yıl da akıllı çöp kutusu projesiyle birinci olmuş ama fen bilimlerinde okuyup bilim adamı olmak gibi bir düşüncesi yok. Bilim adamlarının ekonomik durumları da moralleri de hiç iyi değil. Ben işletme okuyacağım diyor. Diğer öğrencilerin pek çoğu da benzer görüşteydi.
Evet, bilimin karın doyurmadığını onlar çok erken kavramışlar. Ama kaybeden ülke oluyor. Yaratıcı yeteneklerimizi sınav sisteminin çarkları arasında bir bir öğtüp gidiyoruz...
Deniz okulları, Güzelbahçe'de mandalina ağaçları arasına kurulmuş modern bir kampüse sahip. Eğitim altyapısı mükemmel. Öğretmenleri de mesleklerine aşık. Ama pek çok özel okul gibi orası da düşük kapasite ile çalışıyor. Veliler, ne zaman çocukları için para harcamaya başlayacaklar merak ediyorum. İzmir böyle olursa gerisini siz düşünün!..

Pek ihtimal vermiyorum ama liseler 4 yıla çıkacakmış. Anadolu liselerinde de fen ve matematik derslerinin yabancı dille okutulmasına son verilecekmiş. Yani anadolu liseleri mazide kalacakmış. MEB, anlaşılan meslek liselerinden sonra anadolu liselerini de çökertmekte kararlı. Hele hele üniversiteye devam etmeyecek bir öğrenci için 4 yıllık lise eğitimi tam bir angarya. Bütün bu kandırmacalar AB için mi?
Nedenlerini yarın hep birlikte tartışmaya açalım ki bir oldu bittiyle daha karşı karşıya kalmayalım.