İzmir’in efsane başkanı Ahmet Piriştina’nın ani ölümü, başta ailesi olmak üzere çok kişinin hayatının akışını değiştirdi. Bunlardan biri de Başbakan Erdoğan’a rağmen ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Aziz Kocaoğlu.
Piriştina’nın yerine isim arayışları sürerken o hep arka planda kaldı. Aday göstermek isteyenlere, “Bornova halkına sözüm var, onları bırakmam” dediyse de, kader bir anda kendisini İzmir Büyükşehir Başkanlığı koltuğuna oturttu.
Sonra zorlu bir dönem geçirdi. Piriştina’nın ardından İzmir halkının onu kabullenmesi uzun süre aldı. Ama son birkaç yıl içerisinde öylesine sıcak bir diyalog kurdular ki 29 Mart’ta CHP olarak oy patlaması gerçekleştirdiler.
Kocaoğlu, dün, gazetemizin konuğuydu. Uzun uzun İzmir’i ve yapacaklarını anlattı. Onun kadar biz de heyecanlandık. Hatta gidip İzmir’de mi yaşamalı diyen arkadaşlarımız oldu.
İzmir söz konusu olduğunda, kafamda belli bir yere oturtamam. Sanayi kenti mi yoksa ticaret, tarım, fuar, turizm kenti mi? Ya da üniversite kenti mi? Başkan Kocaoğlu’na bunu sorup, yeni dönemde İzmir’in nasıl bir vizyona sahip olacağını da sordum. Cevabı ilginçti:
İhmal edilen sorunlar
İzmir, öyle kalıplara sığacak bir kent değil. Söylediğiniz her şeyi içine alan bir kent. Sadece birkaç alanda değil her alanda en iyisi olma yolunda bir kentiz, öyle olmaya da devam edeceğiz...
İnşallah demekle yetindim. Çünkü hem çok haklı hem de sık sık gidip geldiğim İzmir’i gözümün önüne getirdiğimde abartılı buldum. Her ne kadar pek çok alanda toparlanma sürecine girdiyse de hâlâ ihmal edilen pek çok sorunu var. Özellikle de devlet tarafından. Özellikle de su konusunda.
Başbakan Erdoğan’ın, “Biz baraj yapalım da Kocaoğlu fiyaka mı satsın!” sözleri hâlâ hafızalarda.
İstanbul-İzmir yolu da Türkiye’nin en vasat karayollarının başında geliyor.
İzmir bu dönem patlayacak
Aziz Kocaoğlu, çok çalışan ama az konuşan politikacılardan biri. Sormazsanız yaptıklarını bile anlatmaz. Genelde göreve talip olmaz, hep arkadan itilir. Tipik İzmirli. Ege insanının tüm özelliklerini taşıyor. En dikkat çeken özelliği ise mütevazılığı.
İzmir’le, seçimle, gelecekle ilgili çok şeyler anlattı. Seçim sonrasında ilk kutlayanlar Demirel ve Gül olmuş. En önce kutlaması gerekenleri ise daha sonra o aramış.
Kocaoğlu’nun projeleri
İşte anlattıklarından bazı satırbaşları:
- Her gün 140 bin öğrenciye pastörize taze süt veriyoruz. Bu sayede hem hayvancılığımız gelişiyor hem de yoksul çocuklarımızın gelişimleri daha sağlıklı bir yapıya kavuşuyor.
- Abi Abla ve Kardeş Aile projelerimiz, halkımızın bizi daha yakından tanımasında çok önemli iletişim görevi gördü. Varoşlardaki oyumuz olağanüstü arttı.
- 30 öğrenciye her ay 100 TL burs verdik. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar sonucu biz de durdurmak zorunda kaldık. YURTKUR’a bu parayı vermem. Çünkü adil dağıtılacağından emin değilim. Ama üniversite öğrencilerine hizmetlerimiz öyle ya da böyle devam edecek.
- İzmir’de üniversite sayısı yediye yükseldi. Zaman içerisinde yeni kurulanlar da çok iyi noktalara gelecek.
- Merkezi hükümetler kentleri iyi okuyamıyor. İhtiyaçlarını doğru tespit edemiyor. Bu yüzden yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor.
- Aileden gelen servetim nedeniyle vergi sıralamasında 3’üncü sıradaydım, 11’inci sıraya düştüm. Bu gidişle liste dışı kalacağım.
Özetin özeti: İzmir her zaman farklı bir kent olma özelliğini korudu. Türkiye’nin ötesinde ayrı bir dünyaları ve ayrı bir gündemleri var. Bahar da geldi. Artık onları kimse tutamaz. Hele bu seçim sonuçlarından sonra...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025