Abbas Güçlü
SON yıllarda tatilin her türlüsünü yaşadık. En fazla sevinenler de öğrenciler oldu. Ne ders var, ne de sınav. Sınıfta kalmak zaten yok. Gel keyfim gel.
Öylesine uzun tatiller yaşıyoruz ki, arada zaman kalırsa ders yapılıyor. Son birleştirilmiş tatillerden sonra, okula gidilmeyen gün sayısı, gidilen gün sayısını fazlasıyla geride bıraktı.
365 günün 165 gün kadarı okulda, 200 günü ise evde ya da sokakta geçiyor. Böyle bir eğitim modeli dünyanın neresinde var!
Dünyanın en uzun yaz tatili bizde. 5 sınıfın birarada öğrenim gördüğü birleştirilmiş sınıflar da bizde. Öğrenciyi yarım gün okulda tutup öğleden sonra sokağa bırakmak yine bizde.
Veterineri, ziraatçiyi, işsiz kalmış ne kadar üniversite mezunu varsa öğretmen diye sınıfa sokup, sonra da "nedir bu eğitimin hali" diye şikayet etmek yine bizde.
Eğitimi, sınavlara endeksleyip, öğrencilerin bildiklerini değil, bilmediklerini ölçüp 10 - 12 yaşından itibaren "başarılı", "başarısız" diye damgalayıp hayata küstürmek de bizde.
Dahası, ezberci eğitim modelleriyle çocukların yaratıcı yeteneklerini geliştirme yerine, önlerine konulan seçeneklerden birini seçmeye zorlayan "dayatmacı" eğitim modeli de bizde...
Liğme liğme dökülen eğitim sistemimizde hiç mi güzel şeyler yok? Elbette fazlasıyla var. Ama, daha iyisini, daha güzelini ararken, olan hep onlara oluyor. Sorunlar arasında kaybolup gidiyorlar.
Dört gün sonra, Milli Güvenlik Kurulu'nda 8 yıllık eğitim yeniden gündeme gelecek. Muhtemelen 2 + 8 + 1 modeli benimsenecek. Umarız, bu arada, sadece kesintili - kesintisiz, zorunlu - seçmeli, artılı - eksili şekilselliğin ötesine geçilip, biraz da detaylarla ilgilenilir.
Yoksa kazanan, kaybeden sadece RP ve MGK olmaz, Türkiye'nin geleceği olur.
Bugünkü eğitim anlayışıyla zorunlu temel eğitim 8 - 10 yıla çıkartılsa değişen ne olacak ki?
Suni gerginlikler yerine sağduyulu, uzun vadeli projeler ortaya konuluyor mu? Ona bakmak gerekir!
Yoksa 20 yıl sonra yine aynı sorunları tartışıyor oluruz. Tıpkı 20 yıl öncesinde olduğu gibi...
Türkiye artık, daha önce defalarca tespit edilen sorunların kaşınmasını değil, çözüm bekliyor.