Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Şimdi ise yolları fena halde ayrılmış durumda. Önceki akşam, AKP iktidarına karşı öylesine sert bir muhalefet sergiledi ki Baykal, Ağar ve Mumcu yanında çok hafif kaldı. AKP kadrolarının Milli Görüş hareketinden kopması, bir yol ayrımı mı yoksa bir "ihanet" miydi? Bu soruldu. Kutan'ın cevabı çok netti: Korkaklık.Erbakan Hoca'nın kurduğu diğer partilerin sürekli kapanması Erdoğan ve arkadaşlarının gözünü korkutmuş, çareyi kaçmakta bulmuşlar. Böyle diyor ve ekliyor: Onlar milli görüşü temsil etmiyor ve ne oldukları da belli değil.AKP kadrolarının, kendileriyle birlikte çalıştıkları dönemde böylesine vahim hatalar yapmadığına dikkati çeken Kutan, "Bu arkadaşlar muhterem Erbakan Hoca'mızın rahlei tedrisinden geçtiler ama sonradan bozuldular" dedi.Peki, Başbakan Erdoğan Çankaya'ya çıkacak mı? En çok sorulan soru buydu. Bu konuda da cevabı netti. İmam hatipli ya da eşinin türbanlı olması hiç önemli değil. Zaten bunlar engel de değil. Ama Tayyip Bey çıkamaz çünkü hak etmiyor demeye getiriyor ve ortaya öyle kriterler koyuyor ki yenilir yutulur gibi değil.Her şeyden önce bağımsız olması gerekir. Ama Tayyip Bey Amerika'dan, İsrail'den, IMF'den habersiz bir iş yapmıyor ve Türkiye böyle bir cumhurbaşkanını kaldıramaz demeye getiriyor. Genç Bakış'ın bu haftaki konuğu Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'dı. Kutan, Milli Görüş Hareketi'nin Erbakan'dan sonra iki numaralı ismi. Başbakan Erdoğan'dan TBMM Başkanı Arınç'a, Abdullah Gül'den diğer bakanlara kadar hemen hepsinin 3 Kasım öncesine kadar "muhterem abisi" konumundaydı. Cumhurbaşkanı olacak şahsın işbirlikçi ve teslimiyetçi olmaması gerekir diyor ve AKP iktidarının Irak, Kıbrıs ve AB konusunda yaptıklarının bunun tam aksi yönde olduğunu söylüyor.Ülkenin huzura ihtiyacı var. Çatışmayı önleyici, hoşgörülü, herkesi kucaklayıcı olmalı diye başlayan cümlesinin hedefi ise yine Başbakan Erdoğan'dı.Bursa'da Uludağ Üniversitesi'nde gerçekleşen programda, türbanlı öğrenciler, üniversite yönetimi tarafından salona alınmadı. Bu da salon içinde ve dışında uzun süre gerginliğe neden oldu. Kutan bu konuda, "Üniversiteyi suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Yasalar böyle. Asıl suçlu, 367 milletvekili çıkarıp verdikleri sözü yerine getirmeyenlerdir" dedi.Erbakan'ın ceza aldığı kayıp trilyonlar konusunda ise Maliye müfettişlerinin yargısız infaz yaptıklarını öne süren Kutan, başbakanken örtülü ödenekte elinin altında trilyonlar olan bir kimse buna dokunmayıp da devletin siyasi partilere verdiği paraya mı göz dikecek diyerek bu yönde alınan yargı kararlarının da gerçeği yansıtmadığını iddia etti.Bir bir batan İslami holdingler ve Sivas Madımak Oteli'nde yaşanan katliamla ilgili olarak da kendilerinin zerre kadar sorumluluğunun bulunmadığını uzun uzadıya anlatıp tam aksine bu olayların yaşanmaması için uyaran hep biz olduk dedi. Tarikat şeyhlerine Başbakanlık'ta verilen iftar yemeğinin ise basın tarafından abartıldığını savundu. Türban ve AKP Erdoğan Çankaya'ya çıkar mı, çıkmaz mı tartışmalarının yaşandığı bir anda, Ahmet Özal da bu tartışmalara katıldı ve o da Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmaması yönünde görüş bildirdi. Doğru olanın cumhurbaşkanını halkın seçmesi olduğunu söyleyen Özal, "Babam eğer ölmeseydi 15 gün sonra cumhurbaşkanlığından istifa edip yeniden siyasete dönecekti. Erdoğan da Çankaya'da sıkılır" şeklinde konuştu.Kutan, iktidarın diyalogdan uzak bir tavır sergilediğini ve bugüne kadar hiçbir konuda kendileriyle görüş alıverişi yapmadıklarını hatırlattıktan sonra, "En çok eleştirdiğimiz Kemal Derviş bile gelip bize bilgi verirdi. Ama bunların gözü kimseyi görmüyor" dedi. Özal ve Çankaya Liderler turu çerçevesinde Genç Bakış'ın ilk kez konuğu olan Kutan, yayının gece 00.30'da başlamasına rağmen fazlasıyla izlendi ve o saat diliminin birincisi oldu. aguclu@milliyet.com.tr Reytingi yüksek