Diyalog CHP milletvekilleri üst üste soru önergesi veriyor. Sendikalar dava üstüne dava açıyor. Sınav kazanan yönetici adayları isyan ediyor. Ama Bakan Çelik'in umurunda değil. Kendisi yönetmeliklere uyacağına, yönetmelikleri kendisine uydurup giderayak istediğini yönetici yapmaya devam ediyor.Liyakatmış, hak getire. Hiç hak etmeyenler önce vekâleten yönetici yapıldı. Şimdi de vekâleten görev yapanlar, asaleten atanacak deniliyor. Böyle komedi olur mu? AKP iktidarı bildiğini okumaya devam ediyor. Ne hukuk tanıyor ne de yasa. Gelen tepkilerin hepsi bu yönde. Okullarda ya da Milli Eğitim merkez teşkilatlarında yönetici olmanın yolu AKP'li olmaktan geçiyor. Aksini düşünen yok gibi. Söz konusu yönetmelikle ilgili olarak o kadar çok tespit ve tepki var ki değil bu köşeyi, gazetenin tamamını ayırsak yetmez. İşte bu konudaki tespit ve isyanlardan bazıları: Yönetmeliğin yönetici atamalarının "genel şartları" başlığı altındaki 7'nci maddesi de zorunlu hizmet bölgelerine sağlık ve eş durumu özrünü gerekçe göstererek gitmeyenlere idarecilik yolunu açıyor. Maddeyle, yönetici atanabilecekler arasında, "zorunlu çalışma gerektiren yerler dışındaki eğitim kurumu yöneticiliklerine atanacaklar için ilgili mevzuatına göre zorunlu çalışma yükümlülüğünü sağlık veya eş durumu özrüne dayalı olarak erteletmiş, tamamlamış ya da bu yükümlülükten muaf tutulmuş olanlar" da sokuldu. Diğer okul müdürlüklerine atamalarda olduğu gibi anadolu, fen ve sosyal bilimler lisesi müdürlüğüne atamada mülakat şartını kaldıran yönetmelik, bu okullara müdür olmayı öğretmen olmaya göre kolaylaştırdı. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarını sınavla gerçekleştiren bakanlık, müdürleri belirlemede sadece bakan inisiyatifini esas alacak. Müdür atamaları bitmek üzere. Yandaşlardan dilekçeler alınıp teklifler hazırlandı. Çoğu imza aşamasında. İl içinde açık olan tüm okullar, il milli eğitim sitelerinde açıklanacaktı. Fakat bazı iller ısrarla boş kadroları açıklamıyor. Oysa Danıştay kararına göre açık olan tüm okulların duyurulması gerekmektedir. Dokuz ayda hazırlanan yönetmelik 9 sayfadan oluşuyor ve hiçbir şey açık ve net değil. O kadar acele ediliyor ki genelgeyi hemen yollayıp el çabukluğuyla bu işi bitiriyorlar. Madem bu böyle olacaktı, eski yönetmeliği neden değiştirdiler? Ben sınav kazanarak geldim, kadromu aldım, bu işi de yapıyorum ama maalesef gittiğim yerde bunun hiçbir hükmü olmayacak. Her okul müdürü, kendi adamını alacak, en yalaka kimse, idareci o olacak. Bakanlığımızın yaptığı sınava hem maddi hem manevi zorluklarla hazırlandım ve sonunda başarılı oldum. Atamam yapılması gerekirken keyfi uygulamalar neticesi ben değil, sınav kazanmayan ve statü olarak da benden alt seviyedeki arkadaş, müdürün isteğiyle atandı. Şu an mahkemeye vermeyi düşünüyorum. Kadrolaşma tamamlanıyor CHP Muğla Milletvekili Cumhur Yaka'nın Çelik'in cevaplaması isteğiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergede ise şu sorular yer alıyor:1- Yayımladığınız genelgeyle, suistimale açık yönetmeliğin bir an önce uygulanması isteğinizdeki aceleniz nedir?2- Sınavlara girmiş, müracaat için bekleyen personel bu yönetmelikle niçin değerlendirilmedi? 3- İdareci atamalarındaki kıdem süreleri niçin bu kadar düşük tutulmuştur? 4- İdareci atamalarındaki, okul müdürünce önerilecek adayın, İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün uygun bulması ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne teklif edilmesinin yerine neden puanlama ve sınav sonucuna göre düzenlemiyorsunuz?5- Yürürlükten kaldırılan yönetmelikle ilgili yargılama sonrası, neden bu kadar süre beklendi? Bu süre içinde eğitim-öğretim bugüne kadar olumsuz etkilenmedi mi? Özetin özeti: Bu soruların cevabı verilmeden, tereddütler giderilmeden yapılacak atamalar, büyük ihtimalle yargıdan dönecektir. Okulları arka bahçe yapmaya hiçbir iktidarın hakkı yoktur!.. aguclu@milliyet.com.tr Soru önergesi