Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Okul deyince aklınıza ne geliyor?

Peki ya çocuğunuz için okul ne anlama geliyor?

Daha da önemlisi, okullarla ilgili olarak, dünkü ve bugünkü görüşleriniz birbiriyle örtüşüyor mu?

Hadi sizi fazla zorlamadan, direkt sorumuzu soralım:

Okuldan beklentimiz nedir? Çocuklarımızı, neden okula göndeririz?

Okullar bu beklentilerimizi ne kadar karşılıyor?..

Eğitim çocuklarımızı yaşama hazırlama sanatı, okullar da onun atölyesi ise ortaya çıkan ürün neden bu kadar tartışmalı?

Sorun nerede?

Sistemde mi, bizler de mi yoksa hepimizde mi?

Haberin Devamı

Görünen o ki eğitime bakış açımızı ve özellikle de eğitim sistemimizi baştan aşağı sorgulamamız gerekiyor.

Öncelikle de okul, öğrenci, öğretmen, eğitim, kariyer, sınav, yönlendirme, kalite ve yaşamla uyumluluk kavramlarını bir kez daha düşünmemizde sonsuz yarar var.

Beklentilerimiz ne, yapılanlar nasıl, doğru olan hangisi?..

Her çocuk farklı bir dünyadır ve günümüz dünyasında, bugünün çocuklarını kırk yıl önceki müfredat programlarıyla geleceğe hazırlayamazsınız.

Eğitimde roller tümüyle değişmek zorunda çünkü beklentiler değişti.

Sınav odaklı eğitimden üretim ve istihdam odaklı eğitime geçmek zorundayız, çünkü gençler donanımsız, işsiz ve mutsuz!

Zamanı ve yılları çok kötü kullanıyoruz, boşa harcıyoruz, çünkü baktığımız tek şey rakamlar!

Okulları oyalama ve oyalanma merkezi olmaktan çıkarmalıyız, çünkü günün sonunda, hedefler ve gelinen nokta birbiriyle örtüşmüyor.

Diplomayla doktor, mühendis, öğretmen, yargıç olunmuyor çünkü vicdan da gerekiyor ve onu bu sistemde ara ki bulasınız!..

Kısacası, çocuklarımızı geleceğe hazırlamanın vebali çok büyüktür.

Her kusur bağışlanabilir, kaçan her fırsat yeniden yakalanabilir, kaybedilen para her zaman kazanılabilir ama kul hakkı çok ağırdır.

Hedefsiz ve amaçsız bir eğitimle yitirilen yıllar için asla pardon diyemez ve geri getiremezsiniz!..

Ne olur artık biraz olsun vicdanlarımızın sesine kulak verelim ve eğitimi yeniden sorgulayalım.

Bu o kadar zor mu?

Kesinlikle hayır!

Günü kurtarmaktan ve umut tacirliğinden vazgeçelim, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Haberin Devamı

Platonik söylemlerle bir yere kadar ve artık o da öğrencileri, öğretmenleri, velileri rahatsız etmeye başladı...

Daha iyi olacak  denildi ama!..

KPSS ve üniversiteye girişte puanların iki yıl geçerli olması kafaları karıştırdı. Daha da vahimi, soruların güçlük dereceleri ve sayılarının sürekli değişmesi, yüzdelik dilim, puan ve sıralamaları altüst etti.

MEB, YÖK ve ÖSYM adaylardan gelen şikâyetleri göz önüne alarak, sistemi yeniden değerlendirmelidir!..

Adayların üzerindeki sınav baskısını azaltmak için uygulamaya konulan uzun dönemli sınav geçerliliği pek çok sorunu da beraberinde getirdi, her şeyden önemlisi de sınavların adilliğine gölge düşürdü.

Bu konuda üniversite adayları çok şikâyetçiydi, şimdi bu kervana üniversite mezunları da katıldı.

Geçen yıl puanı ve yüzdelik dilimi olan adaylar daha geri sıralara düştü, atanma şansını yitirdi...

Özetin özeti: Eğitimde, hemen her şey düzeleceğine, çok daha karmaşık hale geldi. O çok şikâyet edilen dün bile, mumla aranır oldu!..