AKPye sana desteğim sürüyor, CHPye sen bu kafayla iflah olmazsın, MHP ve DYPye çalışırsan sana bir şans daha tanırım, ANAP ve DSPye tükenişinizin resmidir, SHP, HADEP ve diğer partilere ise gürültünün ötesine geçemediniz mesajı verdi. Tabii anlayanı çıkarsa.En büyük hayal kırıklığını ise ahkam kesmeye bayılan anketçiler yaşadı. Onlar açısından tam bir fiyasko dönemi oldu. Ne AKP ve CHPyi okuyabildiler ne de barajı aşan MHP ve DYPyi. CHP lideri Baykal gibi bu hezimete de mutlaka bir kılıf uyduracaklardır. Ama en iyisi susmaları. Konuştukça batıyorlar.AKPnin yüzde 50yi aşması işten bile değildi. Ama sandığın filozofluğu işte bu noktada bir kez daha kendini gösterdi. AKPye, henüz olgunlaşmadı. Şımarabilir. Eli ayağına dolaşabilir. Biraz daha pişsin dedi. Başbakan Erdoğan, verilen mesajı almış olacak ki, pazar gecesi sonuçların şekillenmesinden sonra yaptığı açıklamada, şımarmayacağız, hırçınlaşmayacağız, kutuplaşma yaratmayacağız değerlendirmesinde bulundu.AKP, söylediklerinin arkasında durursa kazanmaya devam eder. Yok eğer en ufak bir sapma gösterirse, sandığa neden beni uyarmadın diyemez. Çünkü sandık öylesine filozof ki kazandırırken bile uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor. Sandık, filozof gibi. Her seçimde, hemen herkese önemli dersler veriyor. Örneğin 3 Kasım seçimleri, halktan kopuk politikacıların iflası anlamını taşıyordu. 28 Mart seçimleri ise hemen herkese ayağınızı denk alın mesajı verdi. Seçim turunda onca kent gezdik, onca seçim programı yaptık. Bir anlamda siyasetin nabzını yakinen tuttuk. Bu yüzden hangi partinin nasıl oy aldığını, neden kaybettiğini bir ölçüde tahmin edebiliyoruz. Seçim sonuçlarına bu çerçeveden baktığımızda, CHPnin aldığı yüzde 18lik oy oranının çok daha altında bir seçmen kitlesine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Türkiyenin dört bir yanında CHPye, Baykala rağmen ödünç oy verenlerin sayısı o kadar çoktu ki! Onun için CHPden kimse çıkıp da mazeret üretmesin. Seçimden başarıyla çıktıklarını satmaya çalışmasın. CHPnin işi zor Başbakan Erdoğan ve AKP kurmayları, üniversite giriş sınavı ÖSS ve YÖKe yönelik yasal sürecin seçimlerden hemen sonra başlayacağını defalarca açıklamışlardı.Seçim bitti, gözler şimdi Mecliste. İki ihtimal var. Ya hükümet ile YÖK arasında önceki hafta kesilen görüşmeler yeniden başlayacak ya da komisyonlarda bekleyen tasarılar genel kurula getirilerek yasalaştırılacak.Tahminler, hükümetin sandıktan aldığı güçle, her iki konuda da tabanına verdiği söz doğrultusunda mevcut yasaları değiştireceği yönünde. Ama hükümet çevrelerinden aldığımız bilgiler, bu işi kırmadan dökmeden yani üniversiteleri fazla incitmeden bu düzenlemeyi yapacakları şeklinde.YÖK Başkanı Teziçin Üniversitelerarası Kurula hiç danışmadan hükümet ile diyaloğu kesmesi, her ne kadar üniversitelerin geneli tarafından desteklenir gibi gözükse de fazla taraftar bulmadı. Aynı şekilde hükümetin seçim ortamı içerisinde söylediği agresif söylemlerden vazgeçip özür dilemesi de yeni bir diyaloğa sıcak bakabileceği değerlendirmesini beraberinde getirdi.Özetin özeti: Hükümet ile YÖK arasında yeni diyalog arayışları başlayabilir. Ha bu arada görüşmeleri tıkanma noktasına getiren her iki tarafın tepe isimleri de devre dışı kalırsa hiç şaşırmayın. aguclu@milliyet.com.tr ÖSS ve YÖK ne olacak?
