Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Özel öğretim kurumlarının kriz içerisinde olmadığını kimse söyleyemez.
İçlerinde bazıları ekonomik açıdan çok iyi gibi gözükse de, sektörel olarak baktığınızda, özellikle boş kontenjanlar nedeniyle her an ciddi bir kriz yaşayabilirler.
Kapanan, el değiştiren ya da öğrenci sayısı giderek azalan okul sayılarına baktığınızda bunu açıkça görebilirsiniz.
Peki, bu konuda neler yapılabilinir?
Özellikle de sektör krize girmeden!..
İşte bazı ipuçları:
- Öncelikle, okul sahiplerinin bir kriz döneminden geçtiğini kabul etmeleri gerekiyor.
- Velileri, çocuklarına bırakacakları en iyi mirasın, iyi bir eğitim olduğuna inandırmaları şart.
- Öğrenim ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi.
- Eğitimin daha kaliteli hale getirilmesi.
- Aralarındaki anlamsız rekabete ve karalamaya son vermeleri
- Kendileri için özel ayrıcalıklar isteme yerine genel yarışın içerisine girmeleri.
- Devletin girmediği ya da rekabet ortamı yaratamadığı alanlara girmeleri. Özellikle de mesleki eğitime.
- Veli ve öğrenci memnuniyeti yaratmaları ve bunu sürekli kılmaları.
Eğer bunları gerçekleştirebilirlerse, özel öğretim kurumlarının sayısı da artar, öğrenci patlaması da olur.
Yok eğer bugüne kadar olduğu gibi, sektörü büyütme yerine birbirlerinin ayağını kaydırmaya devam ederlerse, bugünleri de arar duruma düşebilirler...
Bizden hatırlatması!..