Sağlam ne yapmak istiyor?

Abbas Güçlü

MİLLİ Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ı, lütfen dikkatle izleyin! Türkiye'nin geleceğine yönelik çok büyük yanlışların eşiğinde.
"Bir delinin yaptığını kırk akıllı düzeltemez" diye bir atasözü var. Şimdi Sağlam'ın bozmaya çalıştığı eğitim sistemimizi de, ileri de 40 bakan zor düzeltir.
Son söylediklerine bir bakın:
24 yıldır bir türlü geçilemeyen 8 yıllık temel eğitime, hemen başlayacakmış. Madem bu kadar kolaydı, bugüne kadar neden beklendi? Yasa elbette hemen çıkmalı. Uygun olan okullarda, uygulamaya elbette hemen geçilmeli. Ama, ya altyapısı hazır olmayan okullar, ne olacak? Onlara geçiş için üç yıllık bir ek süre tanınsa fena mı olur?
İmam hatip liseleri gibi, Anadolu liseleri ve kolejlerin geleceğine ilişkin, ne karar alındı hala belli değil. Bakan, "Kesintisiz 8 yıllık eğitime, bu yıl, kesinlikle geçilecek, imam hatiplerin orta kısımları kapanacak" diyor. Başbakan ise, tam aksini söylüyor.
Bu durumda, alınacak kararı, dört gözle bekleyenler, hangisine inanacak?
Bakan'ın el altından, Başbakan'a verdiği bir güvence mi var ki, böylesine rahat konuşuyor? Kapalı kapılar ardında ne pazarlıklar yapılıyor, biz de öğrenelim.
Eğitim reformları ve böylesine önemli yeniden yapılanmalar, bizdeki kadar sık sık olmasa da dünyanın her yerinde yaşanıyor. Ama, öyle, oldu bittiye getirilerek değil, uzun uzun araştırmalar ve pilot uygulamalardan sonra karar veriliyor.
Türkiye, 8 yıllık eğitim kararını 1973'te verdi. Daha önceki hükümetler bu konuda üzerlerine düşeni yapsalardı, şimdiye çoktan geçilmişti. Şimdi hiç olmazsa, böyle bir takvim yaparak, "mağdur"lar yaratmaktan kaçınılsa daha iyi olmaz mı?
Belki fazla kuşkucu bir düşünce ama, "hemen başlama" kararı, sanki, 8 yıllık kesintisiz eğitimin gerçekleşmesi için değil, gerçekleşmemesi için düzenlenen bir senaryo...
Her konuda çok bilmiş gibi davranan RP, sanki uzayda yaşıyor. 8 yıllık eğitim, insan haklarına aykırıymış, uygulanması mümkün değilmiş gibi akla mantığa sığmayan açıklamalar yapıp duruyor.
Biraz ülke sorunlarıyla, eğitimle ilgileniyor olsalardı, son 15 yıldır, açılan tüm okulların 8 yıllık ilköğretim okulları olduğunu ve söylediklerinin aksine hiç sorun çıkmadan eğitime devam ettiklerini biliyor olurlardı.
Başka alanları, işin uzmanları değerlendirsin. Ancak benim gördüğüm, izlediğim kadarıyla RP, eğitim konusunda çoktan sınıfta kaldı. Bugüne kadar imam hatipler dışında, okuma çağındaki 25 milyon çocuk ve gençle hiç ama hiç ilgilenmedi, çözüm üretmedi.
Sağlam, dünyada hiç eşi benzeri görülmeyen bir şekilde, temel eğitimin 6, 7 ve 8'inci sınıflarına Kuran - ı Kerim ve Arapça dersleri koymak istiyor. Gerekçesi de imam hatiplere yönlendirme.
Şimdi aynı gerekçeyle diğer meslek liseleri de, temel derslerinin seçmeli olarak konulmasını isterlerse ne olacak? 70'e yakın değişik alanda eğitim veren bu okullara yönelik seçmeli dersleri de koyacak mı, koyarsa derslerini kim verecek?..
Aceleye getirilerek başlatılan ve bir oldu bittiyle kaldırılan kredili sistem niye kaldırıldı? Bir araştırsa, önerdiği sistemin nasıl uygulanmaz olduğunu çok daha iyi görecek.
Dün, "Sivil toplum örgütleri nerdesiniz?" diye sormuştuk, Kadın Kuruluşları Birliği ve Eğit - Der'den "Biz burdayız" cevabı geldi. Aynı duyarlılığı diğer dernek, vakıf ve kuruluşlardan da bekliyoruz...

Yazara Emailguclu@milliyet.com.tr