Bugün Dünya Tiyatrolar Günü. Sanatın, sanatçının özellikle hatırlanması gereken bir gün. Onlar toplum öncüleri. Tabii üç günde meşhur olanları değil, gerçek sanatçı kimliği kazananlar. Bir ömür sahnede ter dökenler.
İşte onlardan 4’ü önceki gece Genç Bakış’ta konuğumuzdu. Maltepe Üniversitesi’nde neler söylediler, neler...
Müjdat Gezen
- Politikacılar “Artistlik yapma ulan!” gibi sözler söylediklerinde ben de onlara “Dürüst olun” diye hakaret edeceğim.
- Sayın Başbakan, benimle aynı görüşteyseniz, sizinle aynı fikirdeyim.
- Bahse girerim 550 kişilik Meclis’te hayatında hiç tiyatroya gitmemiş onlarca milletvekili vardır.
- Son zamanlarda Uğur Dündar’ın üzerine fazla gidiliyor. Ama güneş balçıkla sıvanmaz. Kimse Uğur Dündar’ı yalnız sanmasın.
- Başbakan’ın rol yaptığı kanısında değilim. Çünkü aldığı eğitim tam da yaptıklarına uygun bir eğitim.
- Sanat devlet için değil, halk için yapılır.
- Benim tiyatrolarımda eğer bir öğrenci gelip cebimde 10 liram yok derse ücret ödemeden girebilir.
- Biz “Tayyip’in Sinirli Lambası” isimli bir oyun oynuyoruz ve belediyelerin yüzde 90’ı bu oyunu istemiyor.
- Özel tiyatrolara yapılan yardımın 2-3 katına çıkarılmasını istiyorum.
- Ben Muhsin Ertuğrul Ödülü’nü reddettim. Çünkü baktım jüridekilerin hepsi aynı zamanda ödüle aday. Jüri üyeleri çıkıp ödül alıyor. Bana komik ve ciddiyetsiz geldi bu durum ve ödülü reddettim.
- Yerel seçimlerde Levent Kırca da Üsküdar’dan aday oldu. Böyle her belediyede bir tiyatrocu olsa, Türkiye baştan aşağı değişir.
Selçuk Yöntem- Doğuda da tiyatro var. Yeter ki insanlar gitmek istesin.
- Kriz varken de insanlar opera ve baleye gidebilirler. Sanatla beslenmek isteyen insan mutlaka sanatsal faaliyetlere katılır. Gerisi biraz bahane.
- Televizyon ya da başka bir şeyin tiyatroyu etkileyebileceğine inanmıyorum. İyi oynanan bir tiyatroyu seyirci asla ihmal etmez. Aksine, ben televizyonda bir projede yer aldığımda bir hayran kitlesi oluşuyor. O hayran kitlesi beni canlı performansta da görmek istiyor. Bu noktada televizyonun tiyatroya faydası oluyor.
- Medyanın da sanatı desteklemek için kültür programları yapması gerek. Fakat bu sistemli olarak reddedildi. Çünkü reklam pastası çok büyük ve çok önemli.
- Herkes oyuncu olabilir ama aktör olamaz.
- Devlet sanatçısı olur. Ama iktidarların sanatçısı olmaz.
- Devletin bir kültür politikası yok. O yüzden de “devlet sanatçısı” kavramının bir anlamı yok.
Altan Erkekli - Tiyatro erke karşı soru sordurur, değişiklikler ister. Erk de çarkın dönüşünün bozulmasını istemediği için tiyatroya desteğini yürekten sunmuyor. Bir elle verip diğer elle geri alıyor. O yüzden sivil toplumun tiyatroyu desteklemesi gerek.
- Erk senin tiyatro yapmanı istemezse, sen istediğin kadar tiyatroyla yaşayacağım de, fark etmez.
- Eğer 12 milyonluk İstanbul’da 10 milyon kişi tiyatroya gidiyorsa o zaman tiyatro iyi derim ben. Ama öyle bir şey yok. Tiyatro şu an yerlerde.
- Ben siyasete güzel işler yapmak için giriyorum. Rant peşinden koşmak için değil.
- Siyaset sadece Meclis’te yapılmaz. Siyaset hayata karşı tavır almak demek ve hayatın her alanında var.
- TBMM 44 gündür dükkânı kapatmış. İçeride tadilat var. Seçimden sonra çalışacaklar ama bekleyen bir sürü yasa var. Mesela tiyatrolar yasası.
- Beşiktaş Belediyesi’nde görev alırsam, mahallelerde drama dersi vereceğiz. Yani tiyatroyla soluk soluğa yaşayan bir Beşiktaş hayal ediyoruz.
- Tiyatro bir siyasettir, en büyük siyasettir.
Nilgün Belgün- Topçular ve popçular kadar para kazanmıyorum orası kesin ama ulvi bir iş yapıyoruz.
- Bence tiyatro çok kötü bir durumda değil şu an.
- Bizi Avrupa Birliği’ne alacaklarına inanmıyorum.
- Mizah hoşgörü gerektirir. Biz Devekuşu Kabare’yi oynarken bir çok siyasetçinin taklidi yapılırdı oyunda. Üstelik oyunu izlemeye çok sayıda siyasetçi geldi ve 3 ay kapalı gişe oynadı. Ben şu an o hoşgörüyü görmüyorum.
- Gençler siyasete karşı çok dikenliler. Kimse siyaset yapmasın istiyorlar. Ama Altan Erkekli çok cesaretli. Keşke ben de onun gibi cesaretli olabilsem.
- Sanatta sınır olmaz. Sanat özgür olmalı.
Büyükerşen farkıSanata gönül veren siyasetçilere yönelik şu değerlendirme de çok çarpıcıydı:
“Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Büyükerşen, bence her belediyenin örnek alması gereken bir isim. Göreve geldiğinden bu güne kadar şehre kattığı opera binası, senfoni orkestrası, heykeller ve tiyatroya verdiği destek süper. 12 yıl öncesini düşünüyorum da şehrin sanatla gelişimi göz kamaştırıcı. Ama bir kısım siyasetçi ve yandaşları, sanata destek olduğu için onu baltalamaya çalışıyor. Bir kentin sanat ve kültürle değişimine en iyi örnek Eskişehir. Dilerim yine seçilir ve dilerim diğer kentlere de sanatçı eli değer.”
Özetin özeti: Sanatın ve sanatçının olduğu yerde her şey çok daha farklı.