Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Sayın Gül kimin Cumhurbaşkanı’
Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan o kadar çok konuşuyor ki, bazen ağzından maksadı aşan kelimeler de çıkabiliyor. Tıpkı Cumhurbaşkanı’nı da kendilerinden saymaları gibi. Aksini düşünmek “enayilik” olur diyenler çok çıkacaktır. Ama Başbakan da dahil hiç kimse Cumhurbaşkanlığı makamını kendi tarafı gibi görmemeli, göstermemeli!
Hatırlanacağı gibi, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın seçimi açık ara kazanmış, YÖK’ten Çankaya’ya gönderilen listede ilk sırada yer almış ama rektör olarak atanmamıştı. Çünkü Çankaya’dan veto yedi. O da yoğun baskılar üzerine siyasete girdi. Şimdi CHP’nin Antalya büyükşehir belediye başkan adayı. Ve elinden “çalınan“ rektörlüğünün yerine başkan olmakta kararlı. İşte bu yüzden de Başbakan Erdoğan’ın hedefi haline gelmiş. Antalya mitinginde “O zaten üniversitesini bile iyi yönetemedi, o yüzden biz onu atamadık” demiş. Akaydın şimdi soruyor:
“Biz atamadık” sözü çok tehlikeli. Bu söz Sayın Cumhurbaşkanı’na da çok ciddi bir eleştiri niteliği yarattı. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı Türk toplumuna izah etmek zorunda, bu ‘biz’in içinde mi değil mi? İçindeyse, AKP’nin Cumhurbaşkanı durumuna düşecektir. Eğer dışındaysa, Sayın Başbakan’ı ciddi şekilde eleştirmesi ve kamuoyuna bir açıklama getirmesi gerekmez mi?”
Rektör atamalarında, YÖK ve Çankaya’nın fiilen devre dışı olduğu biliniyordu. Ama hiç böylesine dillendirilmemişti. Umarız dil sürçmesidir. Umarız yanlış anlamadır. Yoksa vahimin de ötesinde çok ciddi bir durum söz konusu olabilir.
Ayrıca belli ki Türk toplumu iyi yönetemeyenleri seviyor. Oyunu ona veriyor!..
Akaydın ve MHP’nin İstanbul adayı Ahmet Turgut, dün Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde Genç Bakış’ın konuğuydu. Çanakkale Zaferi’nin 94. yılını kutladıktan sonra, yerel seçimleri değerlendirdik. İşte bazı satırbaşları:

Mustafa Akaydın
- Siyasete atılmam konusunda ciddi bir baskı ve motivasyon gördüm. Bu toplumsal sorumluluktan kaçamayacağımı hissettim ama çok sevdiğim öğrencilerime ve mesleğime veda etmek zor oldu.
- Üniversitelerimiz bir yıldır maalesef ciddi bir darbeyle karşı karşıya. Yeni YÖK Başkanı üniversiteleri siyaseti ve ideolojik bir çatışmanın içine çekti.
- Bizden Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına karşı bir tavır içinde olmamız istendi. Biz de o zamanki 116 rektör arkadaşımla birlikte bir onur mücadelesi verdik.
- Sayın Cumhurbaşkanı’nın nasıl atamalar yaptığı ortada. Ben ve 16 aday, seçimlerde en çok oyu almamıza rağmen atanmadık.
3 ay sonra da çıkıp, “Ben bu işten çok rahatsızım, rektör ataması yapmak istemiyorum” dedi. Ben de “Sayın Cumhurbaşkanı, 50 rektörün atamasını yapıp üniversitelerin kompozisyonunu değiştirdikten sonra mı bunları söylüyorsunuz?” dedim.
- Sayın Başbakan son 10 gündür beni hedef yapmaya başladı.
- 20 bin öğrencimin diplomasında imzam olmasının onurunu taşıyorum.
- Antalya, sadece turizmin değil, eğitimin, tarihin, kültürün ve tarımın da başkenti olacak. Yeni üniversitelerin açılması için çaba harcayacağım.

Ahmet Turgut
- MHP’nin AKP ile hiçbir ortak yanı yok.
- Vaat kelimesini hiç sevmem. Benim her sözüm bir taahhüttür.
- 5 yıl içinde minimum 1 milyon istihdam taahhüt ediyorum.
- Seçilirsem 6 ay sonra İstanbul’da trafiği konuşmayacaksınız.
- Biz seçilirsek nisan ayında öğrenci bursları yeniden başlayacak. Bedeli neyse razıyım. Gerekirse hapis yatarım. Ayrıca öğrencilere toplu taşıma ücretsiz olacak.
- Metrobüs projesinin mantalitesi doğru, uygulaması yanlış.
- İETT şu anda zarar ediyor.
- Metrobüse harcanan 367 milyon TL’nin üçte biriyle 25 bin öğrenciye yurt sağlayacağım.
- Benim dönemimde ilk 5 yılda İstanbul’da lale göremeyeceksiniz.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaynakları her şey için yeterli.
- Gençler olarak umutsuz olmaya hakkınız yok. Umutlu olmak içinse çok sebebiniz var. Bu ülkede bir üniversite öğrencisi olmuş olmak bile yeterli bir sebep.
- Belediyeler artık sadece çöp toplayan yerler değil. Sosyal belediyecilik anlayışı hâkim olmalı.
- Siyasetçileri eleştirin ve yönlendirin. Beğenmediğiniz siyasetçiyi gönderin.
- Bugün artık maalesef ekonomik olarak bağımlı hale getirilmiş, sırtüstü düşürülmüş bir ülkeyiz.
- İstanbul’da arsalar yabancı sermayeye peşkeş çekiliyor.
- Galataport’u unutturmayacağım, ilk davayı ben açtım, yaptırmayacağım.
Başbakan benim için “Yahudi sermayesi diye Galataport’a karşı çıkıyor” dedi. Haşa!
Yabancı sermaye eğer üretim, istihdam oluşturmaya geliyorsa buyursun gelsin, başımızın üstünde yeri var.

Çanakkale’de seçim rüzgârı
Önceki gün, Başbakan Erdoğan da Çanakkale’deydi. Meydanları yeterince dolduramamış. Söylenen o.
Öğrenciler, esnafa ve CHP’li başkana kızgın. Ama iktidara çok daha fazla kızgınlar. Bu yüzden eğilim yine CHP’den yana gibi.
Özetin özeti: Öğrencileri, eğitimi ve gençleri ciddiye almayanlar, ileride büyük pişmanlıklar yaşayabilirler...