Sınav sohbeti

SBS’ye 26, ÖSS’ye 33 gün kaldı. Heyecan dorukta. ÖSS için 1.5 milyon, 6, 7 ve 8. sınıf SBS’leri için de 3 milyon öğrenci yarışacak. Bu maratonun vazgeçilmez unsuru olan aileleri de dikkate aldığımızda, sadece bu iki sınavın etkilediği kesim 15 milyon kişi. Diğer sınavlar da göz önünde bulundurulduğunda, 20 milyondan fazla öğretmen, öğrenci ve veli, şu günlerde hop oturup hop kalkıyor. Çünkü, en ufak bir hata, hastalık, yorgunluk, tembellik ve yanlış yönlendirme, geleceklerini riske atabilir. İşte bu yüzden çok dikkatli olmaları gerekiyor.
Peki bu süreçte adayların ve ailelerinin kafalarını daha fazla karıştırmadan ne tavsiyelerde bulunabiliriz? İşte birkaç öneri:
-  Özellikle bu dönemde moral bozucu her türlü ilişki, davranış ve söylemlerden uzak durun. Âşık olmayı bile erteleyin.
-  Eğer çok yorulduysanız ve ambale olma noktasına geldiyseniz, kitabı, kursu, okulu, özel dersi, kısacası her şeyi bir kenara bırakarak, birkaç gün tatil yapın. Bu bir kayıp değil, önümüzdeki günler için doping olacaktır.
-  Eyvah, süre azaldı, konular hâlâ bitmedi, deneme sınavlarım çok düşük gibi gerekçelerle paniğe kapılmayın. Herkes aynı durumda ve önümüzde hâlâ bir aylık bir süre var. Kaldı ki sınav şimdi değil üç ay sonra yapılsa da eksikler hiç bitmeyecektir. Bu nedenle hedefiniz, sadece ve sadece gelebileceğiniz en iyi noktaya ulaşmak olmalıdır. 
-  Tercih sıralaması, okullar, puanlar, meslekler, Türkiye sıralamaları, tercih eden sayısı gibi bilgilerle şu an kafanızı karıştırmayın. Evet, hepsi de çok önemli ama şimdi değil. Şu anda odaklanacağınız tek hedef, sınav olmalıdır. Puanlar geldiğinde de diğerleri...
-  SBS mi, OKS mi ya da tek aşamalı ÖSS mi, yoksa yeni sistem ÖSS mi gibi tartışmalı konulara da şu an için hiç girmeyin, çünkü bu sorgulamaların, moralinizi daha fazla bozmanın ötesinde bir yararı olmayacaktır.
-  Ve bu konuda son bir uyarı: Kazanamazsam ölürüm, biterim, hayatım mahvolur gibi bir düşünceye sakın kapılmayın. Bu yıl gireceğiniz SBS ve ÖSS, belki ilk sınavınız olabilir ama son sınavınız olmayacak. Böylesi daha pek çok sınava gireceksiniz. Eğer inançlı, kararlı ve elinizden geleni yapıyorsanız, treni şimdi kaçırsanız bile sonraki duraklarda mutlaka yakalarsınız. Bunun o kadar çok örneği var ki.
Sınava odaklanın ve yapabileceğinizin en iyisini yapma gayreti içerisinde olun yeter. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Uzaktan ahkâm kesmek kolaydır diyenleriniz mutlaka çıkacaktır. Onlara cevabım, 25 yıldır bu sınavları çok yakından izleyen bir gazeteci olarak en önemli gözlemim, elinden geleni yapan ve sakin olanların hedeflerine daha kolay ulaştıkları şeklinde olacaktır.
En çok çalışan, en çok soru çözen, en çok özel ders alan ya da en iyi dershanelere gidenler ise panik olduklarında hüsrana uğrayabiliyorlar. Onun için başkalarının ne yaptığından çok kendinize ve kendi içinizdeki gelişmeye odaklanın...

Merkez sağa Genç Bakış
Hüsamettin Cindoruk, Türkiye’nin en deneyimli siyasetçilerden biri. Makamlar söz konusu olduğunda hep geride durdu. Başbakanlık tepside sunulduğunda bile yoğurdu üfleyerek yedi. Şimdi 76 yaşında merkez sağı toparlamak için DP liderliğine soyundu. “Yuh olsun!” diyenler de var. “70’inden sonra Türkiye’de ve dünyada başbakan olan çok isim var, o da niye olmasın?” diyenler de...
Ama asıl önemli olan, bu konuda kendisinin ne düşündüğü. Neden siyasete geri dönüş yaptığı. İşte bu soruların ve daha pek çoğunun cevabını, bu gece bizzat kendisinden öğreneceğiz. Eskişehir Anadolu Üniversitesi‘nde gerçekleşecek Genç Bakış’ta Cindoruk’a ille de şu soruyu da sorun diyorsanız, abbasguclu.com.tr’ye gönderebilirsiniz.
Özetin özeti: Sınav sektörü de, siyaset de fokur fokur kaynıyor. Aman kimsenin eli yanmasın...