TOEFL'ın da sahtesi çıktı

TOEFL, İngilizce dil seviyesini belirleyen dünyanın en güvenilir sınavlarından biri. Tüm ülkelerde kabul görüyor. Türkiye'de sadece üç yerde gerçekleşiyor. İstanbul'da Bilmerk'te. Ankara ve İzmir de ise Türk Amerikan Dernekleri'nde. Bilgisayarla yapılıyor ve dışarıdan birinin yardım etmesi olanaksız. Merkezi ABD'de, Türkiye'nin de bağlı olduğu Avrupa direktörlüğü ise Hollanda'da. Bugüne kadar üzerine hiçbir gölge düşmediği için tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de üniversiteler, devlet daireleri ve özel sektörde öncelikle kabul ediliyor. Diplomadan fazla itibar gördüğü de oluyor. Herhangi bir üniversitenin İngiliz dili edebiyatı bölümünü bitirenin bile diploma derecesine değil TOEFL sonucuna bakılıyor. Avrupa ve Amerika'daki ciddi üniversitelerin kayıt için istedikleri belgelerin en başında da o geliyor...
İşte böylesine ciddi bir sınavı da sulandırmayı başardık. Son birkaç ay içerisinde Yeditepe Üniversitesi'ne sunulan 500 ve üzeri puan içeren 12 TOEFL belgesinden 11'i sahte çıktı. Üniversite yönetiminin şüphesi üzerine yapılan araştırmada söz konusu sahteciliğin uluslararası boyutlarda olduğu ortaya çıktı ve sahteciliği sınav merkezi yöneticileri de kabul etti.
İngilizce hazırlık sınıfını aşamayan öğrencilerin peş peşe TOEFL yeterlilik belgesi getirmesi üzerine durumdan şüphelenen üniversite yönetimi, öğrencilerin getirdikleri belgeleri kabul etmeyerek kendi sınavlarını kazanma koşulu getirdi. Bu aynı zamanda TOEFL'ın artık kabul edilmediği anlamı taşıyor...
Benzeri sahteciliğin sadece Yeditepe Üniversitesi ile sınırlı kalmadığı ve diğer pek çok üniversite ve kuruma sunulan TOEFL belgelerinde de benzeri bir durumun söz konusu olabileceği ayrıca iddia ediliyor...
Daha önce; en popüler üniversitelerimizin diplomalarının bile sahtesinin çıktığını ve 40, 50 bin dolara piyasada satıldığını haber yaptığımız için son olay fazla şaşırtıcı gelmedi. Dahası: Yurtdışı üniversite diplomalarının da yine bu şekilde Üçüncü Dünya ülkelerine pazarlandığı da akademik çevrelerde bilinen bir konu. Uluslararası akademik kalpazanların işi daha ileri noktalara götürdükleri ve meraklılarına yüksek ücret karşılığında mastır ve doktora belgeleri sattıkları da yine bilgimiz dahilinde.
Türkiye'de bu işi kim yapar bilmiyorum. YÖK de olabilir, Devlet Personel Dairesi de. Şu üniversite diplomaları ve yabancı dil belgeleri gerçek mi, sahte mi diye bir elden geçirilsin, bakın neler çıkar ortaya neler. Bu arada ulusal akreditasyon kurulu da mutlaka kurulmalıdır. YÖK ve üniversiteler kesinlikle bu işin dışında tutulmalı ki, kendilerinden kaynaklanan sahtekarlıklar ört bas edilmesin! Örneğin son yaptığımız diploma sahtekarlığı haberinde bu işi tezgahlayanlar, üniversitenin öğrenci işlerindeki personeldi. Yine YÖK üyelerinden birinin doçentlik belgesinin sahte olduğunu yine YÖK'ün kendisi ortaya atmıştı!..
Milli Eğitim Bakanlığı da her yıl yüzlerce ilk ve orta"ğretim diplomasını sahte olduğu gerekçesiyle iptal ediyor. Bir başka sahtecilik olayı ise bir türlü öğretmen olamayan adaylara yine dolarla, markla eğitim fakültesi diplomalarının satılması...