Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas Güçlü


ERBAKAN Hoca'nın da 8 yılı kabul etmesinden sonra, "artık oldu bu iş" diyenlerin sayısı çoğaldı. Ama, henüz ortada laftan başka hiçbir şey yok. Tasarının imzaya açılacağı dünkü Bakanlar Kurulu bile ertelendi.
Bu arada, RP ve yandaşları, Milli Eğitim Şurası'nda uğradıkları hezimetin acısını, Meclis'teki oylamada çıkartmak istiyorlar. Bunun için yoğun hazırlık içerisindeler.
Oylama öncesinde, imam hatip mezunlarının yanı sıra, tarikatların ağır toplarıyla Meclis'i abluka altına alarak, sonuca ulaşmaya çalışacaklar. Yani kesintisiz 8 yılı reddedip, 5+3'ü kabul ettirecekler.
Kulise şimdiden başladılar. RP'nin yanı sıra, ANAP ve DYP'li milletvekilleriyle Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak ikna turlarına çıktılar.
1995'te, 8 yıla karşı kurdukları kutsal ittifakı, şimdi bir kez daha sahnelemek istiyorlar. Bakalım, tarih yine tekerrür edecek mi?
İşte, ders çıkartılması gereken yaşanmış bir olay:
Yıl: 1995. İktidarda DYP - CHP koalisyonu var. Başbakan Çiller, Milli Eğitim Bakanı da Nevzat Ayaz.
Hükümet, TBMM'den yetki yasası çıkartmak üzere. Tasarı komisyonlardan geçip genel kurula geliyor. Oylama yapılıp, kanunlaşacak.
Tasarının ara maddelerinden biri de, Temel Eğitim Kanunu'ndaki ek 2. maddenin kaldırılmasına ilişkin. Yani şimdi kaldırılmak istenen ek madde.
Son dakikada olayın farkına varan RP, bir gün içinde bütün tarikatları ayağa kaldırarak Ankara'ya yığar ve milletvekilerinin üzerine salar. Oylamanın yapılacağı saatlerde, genel kurul, kulisler ana baba günüdür. Önce milletvekilleri, ardından Bakan Ayaz, daha sonra da Başbakan Çiller, ne olup bittiğini anlamadan, önce yoğun bir manevi baskıyla, daha sonra da "Bu millet sizi affetmez" tehdidiyle karşı karşıya kalırlar.
İstedikleri: Ek bir önergeyle, temel eğitimi 8 yıla çıkartan maddenin, yetki yasasından çıkartılması. Çiller zorda kalır. Ne pahasına olursa olsun yetki yasasının çıkmasını istediği için, 8 yıl gibi ufak bir ayrıntı yüzünden, tehlikeye girmesini göze alamaz ve gereği yapılır.
RP, ANAP ve teklifi hazırlayan DYP grup başkanlarının ortak önergesiyle, 8 yıla veda edilir.
Eğer, Çiller o zaman biraz kararlı olabilseydi, bugün bu noktaya gelinmezdi. Belki birkaç muhafazakar milletvekili partiden kopardı ama, kazanan Türkiye ve çocuklarımız olurdu.
Şimdi yine aynı senaryonun sahneye konulmasını istemiyorsak, 8 yılla ilgili isteğinizi, desteğinizi ortaya koyun. O kadarla da yetinmeyin, oylamanın yapılacağı gün Meclis'te olun ve milletvekilerini, tek yanlı bir baskı altında kalmaktan kurtarın.
Oyun içinde oyun oynanıyor. Meclis görüşmeleri sırasında ek bir önergeyle, seçmeli olarak Arapça ve Kuran - ı Kerim dersi konulursa, hiç şaşırmamak gerekir.