Üniversiteler neden parçalanıyor? (3)

YÖK’ün oldubittiye getirerek gerçekleştirmek istediği “üniversiteleri parçalama projesi“nden, ilgili üniversiteler ve kamuoyu gibi, YÖK üyelerinden önemli bir bölümünün de haberdar olmadığı ortaya çıktı.
YÖK üyesi Bülent Serim’in parçalanmaya karşı çıkan muhalefet şerhi, zaten her şeyi ortaya koyuyor. İşte son YÖK toplantısında yaşananlar:

Neden karşı oy?
“Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na,
Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 31 Mart 2009 günlü toplantısında alınan, kimi üniversitelerin bölünerek yeni üniversiteler kurulması ve öğretim üyelerine araştırma tazminatı ödenmesi için yasal düzenleme yapılmasına yönelik sürecin başlatılması kararına karşı gerekçelerimiz aşağıdadır.
Karşı oy yazımın karara eklenmesi için gereğini bilgilerinize sunarım.
Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 31 Mart 2009 günlü toplantısında;
- Selçuk, Gazi, İstanbul, Marmara, Dokuz Eylül ve Uludağ üniversitelerinin, öğrenci sayılarının fazlalığı ve yerleşkelerinin dağınıklığı nedeniyle bölünerek yeni üniversiteler kurulmasına,
- Yükseköğretim kurumlarında kadrolu çalışan öğretim üyelerine, ders ve danışmanlık hizmeti dışında yıl içinde yaptıkları bilimsel çalışmalar dolayısıyla aldıkları puanlar göz önünde bulundurularak, bir sonraki takvim yılında aylığına ek olarak her ay ‘araştırma tazminatı’ ödenmesine,
Olanak sağlayacak yasal düzenleme yapılmasına yönelik sürecin başlatılmasına, oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Her iki konuda da ‘sürecin başlatılmasına’ karar verilebilmesi için konuların toplantıdan çok önce üyelere bildirilmesi; üyelerin araştırıp inceleyerek, belli bir düşünsel hazırlık içinde Kurul’a katılması; tartışmalar sonunda da en doğru ve doyurucu sonuca ulaşılması gerekmektedir. Özellikle üniversitelerin bölünmesi konusunda böyle bir hazırlık sürecine kesin gereklilik vardır.

Üniversitelerin haberi yok
Oysa, üyeler, toplantının yapılacağı 31 Mart 2009 gününde Genel Kurul salonuna geldiklerinde, toplantı masasının üzerine bırakılmış, üzerinde ‘Genel Kurul karar taslağı’ yazan metinleri görerek konudan haberdar olmuşlardır.
‘Yükseköğretim Kurulu Teşkilatı ve Çalışma Usulleri Yönetmeliği’nin 14. maddesinde, Genel Kurul gündeminin Başkan tarafından belirlenip en az bir gün önce üyelere dağıtılacağı kurala bağlanmıştır. Bunun amacı, yukarıda da vurgulandığı gibi, üyelerin konular üzerinde hazırlık yapmalarına olanak sağlamaktır. Bu hazırlığın yapılması için bir günlük sürenin yetmeyeceği açıktır. Bunun için, gündemin ve eklerinin hazırlık yapılmasına yetecek kadar süre tanınarak üyelere gönderilmesi işin gereğidir.
Konuların gündeme alınmaması, yeterli süre tanınarak üyelere gönderilmemesi, üyelere toplantı sırasında bilgi verilerek sonuca gidilmesi Yönetmelik kuralına aykırıdır ve alınan kararı şekli yönden sakatlamaktadır. Bu yöntemin genelde geçerli kılınmasıyla, konuların yönetim kademesinde oluşturulduğu, yasal zorunluluk olduğu için Genel Kurula getirildiği ve sayı üstünlüğü nedeniyle Genel Kurul’dan onay alınarak çalışmaların sürdürüldüğü anlaşılmaktadır ki, bunun hukuka ve işin gereğine uygun olmadığı ortadadır.
Ayrıca, toplantı sırasında sorulan sorulara alınan yanıtlardan, her iki konuda da üniversitelerin yetkili organlarından görüş alınmadığı da ortaya çıkmıştır. Doğrudan ilgilendiren konularda üniversitelerin görüşünün alınmamasını, üniversite özerkliğiyle bağdaştırmak olanaksızdır.
Bu nedenlerle, yukarıda yer verilen konularda yasal düzenleme yapılmasına yönelik sürecin başlatılmasına ilişkin kararlara katılmıyorum.
H. Bülent SERİM
Yükseköğretim Kurulu Üyesi“
Görünen o ki, YÖK’te dünden bugüne değişen bir şey yok. Giderek demokratikleşeceğine tam aksine daha da dayatmacı hale geliyor. Oysa ne vaatler verilmişti!..

Obama Genç Bakış’ta
ABD-Türkiye ilişkileri ve Başkan Obama’nın Türkiye ziyareti bugün Genç Bakış’ta masaya yatırılacak. Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek programa Sedat Ergin, Soli Özel ve İlter Türkmen ile Obama’lı toplantılarda bulunan öğrenci ve öğretim üyeleri katılacak.