Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ANADOLU lisesi velileri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın zorlamasıyla, ilginç bir şekilde örgütlenmeye başladı. Her ne kadar Ankara'dan talimatla, okullardaki her türlü veli dayanışması engellenmeye çalışılsa da, yine de seslerini yükseltmek için her türlü yöntemi denemekte kararlılar.
Okul yerine, değişik mekanlarda bir araya gelerek, çocuklarının geleceği için ortak bir hareket içerisine giren veliler, Anadolu Liseleri Velileri Dayanışma Konseyi kurdular. Bir de basın bildirisi yayınladılar.
Tıpkı, "Aydınlık için bir dakika karanlık" eyleminde olduğu gibi her türlü ideolojiden uzak, samimi duygularla yola çıkmışlar. Tek istedikleri, çocukları ve Türkiye için daha iyi bir gelecek.
Şu cümleler aynen onlara ait:
"Evlatlarımızı vatan uğruna feda edebiliriz ama, yanlış bir eğitim uygulamasına kurban vermeyiz..."
Veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir oldu bittiye getirilerek, böyle bir karar aşamasına gelmesini hazmedebilmiş değiller. Bunun kırgınlığını yaşıyorlar:
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın bugün için yapması gereken, yabancı dili kaldırmak değil, "Bu güzide okullarımızı devlet millet işbirliği ile nasıl daha iyiye götürebiliriz, nasıl daha çağdaş bir yapıda yaygınlaştırabiliriz, nitelikli, mutlu öğretmen kadroları nasıl oluşturulur?" şeklinde olması gerekirken, bizleri dikkate almaksızın, bu okulları yozlaştırmaya yönelik yönetmelik değişikliğine gitme işgüzarlığı içerisindeler..."
Anadolu Liseleri Velileri Dayanışma Konseyi,
bu konuda, sıkıntıyı paylaşan tüm velilerden, sivil toplum örgütlerinden, Milli Eğitim Bakanlığı'nın politize olmamış bürokratlarından ve konuya bugüne kadar duyarlılık göstermekte geciken aklıselim politikacılardan destek istiyorlar.
İrtibat telefonu: Gökhan Ecevit: 0532. 213 55 09
Yabancı dille eğitim konusunda daha bu tartışmalar hiç yokken, iki hafta önce, yabancı dilin öğretilmesi konusunda sorunların olduğunu ve bu konunun tartışılmaya açılması gerektiğini yazmıştım. Daha önce de günlerce anadilimiz Türkçeyi, neden bir türlü doğru düzgün yazıp, konuşamadığımızı irdelemiştik. İmam hatip ve din öğretimi tartışmalarının yapıldığı günlerde de din eğitimi konusundaki sorunları dile getirmiştik.
İşin özeti: Kamuoyunu yakından ilgilendiren, anadili, din ve yabancı dil eğitimi konusunda sorunlarımız var. Bu konularda toplumu kamplara ayırmadan, önce sağlıklı bir tartışma ortamının yaratılması, ardından da herkesin gönül birliği ile destekleyeceği kararların alınması gerekir. Hem de hiç zaman geçirilmeden.
Mehmet Sağlam, maalesef bu konuda tüm inandırıcılığını yitirdi. Kamuoyunun desteğini yeniden kazanabilir mi, bilmiyorum. Samimiyetine inanırsak, biz desteklemeye hazırız. Ama ondan sonra, o koltuğa oturacak bakanların çok dikkatli olmaları gerekiyor...