Deprem unutuldu gitti, yaralar sarılıyor. Oysa ardında öylesine derin izler bıraktı ki hâlâ silinemiyor.
Deprem sonrasında dönemin Milli Eğitim Bakanı, eğitim açığının kapatıldığını, mağduriyetin önlendiğini, eski koşullara fazlasıyla yeniden dönüldüğünü açıkladı. Ama gelin görün ki, söylenenlerin hepsi yalanmış.
Yalova Lisesi ve Yalova deprem öncesinde üniversite sınavlarının değişmez şampiyonlarından biriydi. Bazen birinci bazen de ikinci oluyordu. Şimdi ise bırakın ilk 3’e, ilk 10’a bile giremiyor.
Okulları yıkıldı, öğretmenleri, öğrencileri, velileri öldü. Büyük sıkıntılar yaşadılar. Tıpkı Adapazarı, Düzce ve Bolu’daki depremzedeler gibi. Ama tüm bunlar ne o zaman ne de şimdi MEB’in YÖK’ün, ÖSYM’nin hiç umurunda olmadı.
Aylarca ders yüzü görmediler. Aylarca çadırda eğitim yaptılar. Kendilerine gelmeleri, yıllarca sürdü. Hâlâ da toparlanabilmiş değiller.
Bulgaristan, Türk cumhuriyetleri ve dünyanın pek çok ülkesinden gelen öğrencilere, anadolu liseleri, fen liseleri ve üniversiteye girişte çok özel koşullar taşıyan devlet, nedense depremzedeleri hiç düşünmedi.
Yaşadıkları onca sıkıntı ve eksik eğitime rağmen, onları diğer öğrencilerle birlikte yarıştırdılar. Sonuç: Yalova başta olmak üzere tüm depremzede iller üniversite sınavlarında hiç hak etmedikleri sıralara gerilediler.
Yıkılmışlardı. Daha da yıkıldılar. Ne, neden bu hale düştünüz diye üzülenler oldu, ne de sizin için ne yapabiliriz diyenler. Yıllar böyle akıp geçti. Ama ruhlarındaki başarı hırsı körelmedi. Acılarını ve eksiklerini yüreklerine gömüp yeniden o görkemli günleri yakalamanın peşine düştüler. Az kaldı. Yalova’yı yeniden başarı listelerinin en tepesinde görürsek hiç şaşırmayalım.
Şampiyonluk kürsüsüne yeniden çıktıklarında, bundan hiç kimse kendine pay çıkarmasın. Çünkü devletiyle, medyasıyla, politikacısıyla hemen herkes onları unutmuşken, yeniden dirilişi gerçekleştirmek için çaba gösteren sadece ve sadece kendileri oldu...
Yalova Lisesi’nde 5 yıl aradan sonra yeniden öğrenciler ile bir araya geldik. Depremi, acıları, kayıp yılları değil, geleceği konuştuk. Üniversite sınavını, üniversiteleri, geleceğin mesleklerini, başarıyı ve mutluluğu konuştuk.
Sorular müthişti. Soran, sorgulayan, eleştiren, öneri getiren, kısacası derinliği olan sorulardı. Sanki kız öğrenciler, daha konuşkandı. Sessizliğe bürünen erkek öğrencileri tartışmaya katmak kolay olmadı. Oysa üniversitelerde tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız.
Diğer tüm kentlerde ve liselerde olduğu gibi ÖSS konusunda Yalova Lisesi öğrencilerinin de kafası çok karışık. Üniversiteye giriş konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın isteği doğrultusunda ne değişiklik yapılacaksa bir an önce yapılsın görüşündeler. Haksız da sayılmazlar. AKP bu iddia ile iktidara geldi, Bakan Mumcu sistemin yanlış olduğunu sık sık yineliyor. Ama arkası gelmiyor. MEB, YÖK ve ÖSYM bir an önce masaya oturmalı ve nihai kararı vermelidir.
Özetin özeti: Devlet mağdurun hep yanında derler. Ama bu bazı konularda kocaman bir yalanmış. Yalova’da dün bunu gördüm.