Seçim öncesi yaşanan kaos, umarız yarın son bulur. Gerginlikler biter, seçim unutulur, Türkiye asıl gündemine döner.
Bu o kadar zor mu? Hiç sanmıyoruz.
Yeter ki istensin.
Diğer alanlar bir yana, eğitimle ilgili acil çözüm bekleyen o kadar çok sorun var ki, bir an önce onlara el atılması gerekiyor.
Toplum olarak mazereti ve ertelemeyi çok seviyoruz. Hep bir bahanemiz ve mutlak önceliği olan başka işlerimiz var. İşte bu yüzden de yaşamın akıp gitmesine olanak sağlayan sıradan işlere hiç sıra gelmiyor. Oysa sizin için, bizim için en önemli olan onlar.
Örneğin işsizlik, ülkeyi yönetenler için işsizlik oranları, rakamların ötesine geçmez. Şu orandan, şu orana çıkmış, sayıları kaç milyondan kaç milyona fırlamış. Onlar için istatiksel değerlendirmelerin ötesinde hiç bir şey ifade etmez. Tıpkı bankacılar gibi. Onlar için kağıt üzerinde parasal rakamlar ne ise, yönetenler için de işsizlik oranları öyledir. Ama bu acıyı yaşayanlar için öyle mi?
O milyonlarca işsizden birisi siz ya da yakınlarınızdan biriyse, sizlerin hissettikleriyle, onların hissettikleri aynı olabilir mi? Olabiliyor mu?..
Alın size bir başka örnek: Üniversiteler. Fokur fokur kaynıyor. Yeni açılan onlarca üniversitenin, bir tabela ve bir rektörden öte hiç bir şeyi yok. Her türlü desteğe ihtiyaçları var. Ama ilgilenen birini ara ki bulasın.
YÖK’ün öğretim üyesi açığına çözüm olarak geliştirdiği zoraki rotasyon projesi ise, yeni mutsuzlar yaratmanın ötesinde hiç bir işe yaramıyor...
Yeniden başvuranlar
ÖSS başvuruları, cuma akşamı sona erdi. Muhtemelen hafta içinde kaç kişinin başvurduğu belli olur. Benim özellikle merak ettiğim konu, önceki yıllarda üniversiteyi kazanan öğrencilerden ne kadarının yeniden ÖSS’ye başvurduğu. Eminim yine yüzbinlerle ifade edilecek. Peki, bu neyin göstergesi?
Ortada öylesine ucube bir sistem var ki bırakın kazanamayanları, üniversiteye girenlerin yarıya yakını da aradığını bulmuş değil.
Peki onca uykusuz gece, onca masraf, onca didinme niye?
YÖK geçen yıl hiç sorup, sorgulamadan kontenjanları yüzde 20 artırdı. Şimdi, bu “seçim yatırımı’nın yansımalarını hiç dikkate almadan bu kararını aynen sürdürecek mi yoksa revize mi edecek? Merakla bekliyoruz.
Seçim kaosundan kurtulup, ilk sorgulamamız gereken konulardan birisi de bu!..
Yine ÖSS konusunda, gelecek yıl değişecek diye, adayların ağzına bir parmak bal sürüldü, orada kaldı. Ne, nasıl ve niye olacak? Arkası gelmedi.
Öğrenci bursları
Seçim kurbanı olan bir diğer konu ise belediyelerin verdiği öğrenci bursları. Birileri veriyor, birileri vermiyor. Doğru olan ne, kafa yoran yok. Yüzbinlerce öğrenci bu yüzden aç ve açıkta kalmış kimin umrunda. Oysa, “yargı kararı ile durdurulan bu burslar, bundan böyle YURTKUR üzerinden yapılacaktır” diye iki satırlık bir yazı hiç mağdur yaratmazdı. Ama yapılmadı. İnşallah yarından sonra...
Yapılması gereken sıradan işlerin sayısı o kadar çok ki bırakın köşeyi, gazetenin tümü yetmez. Dikkate alınacağına ve anında çözüme ulaştırılacağına inansak, bir değil bin defa yazalım. Ama A’dan Z’ye hemen herkes o kadar meşgul ki, büyük büyük işlerden minik sorunlara hiç sıra gelmiyor.
Peki böylesi bir ortamda suç kimde? Hayatı kolaylaştıracak güncel sorunlara çözüm üretemeyenlerde mi yoksa onlara bu görevlerini hatırlatmayanlarda mı?
Ağlamayan çocuğa meme verilmez. Bebekler bile bir şekilde sorunlarına dikkat çekip, karşı tarafı anında çözüm üretmeye zorunlu kılıyorlarsa, biz yetişkinler de en azından bugün, ne yapacağımızı biliyor olmalıyız.
Özetin özeti: Herhangi bir konuda herhangi bir şikayetten önce aynaya bakmalıyız ve şu soruyu kendimize sormalıyız: Peki bu konuda biz ne yaptık? İşte bu açıdan, bugün çok önemli bir gün!..
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025