Türkan Şoray’ın yönettiği, kızı Yağmur Ünal’ın yapımcılığını üstlenip başrol oyuncularından biri olduğu “Uzaklarda Arama” filmi bugünden itibaren vizyonda. Setine giren ilk gazeteci olduğum filmi Kanyon’daki galasında izledim. Galadan çıkışta konuştuğum insanlar arasında beğenenler de vardı filmi, beğenmeyenler de. Çok doğal bu. Zevkler ve renkler tartışılmaz çünkü.
Senaryosunu Onur Ünlü’nün yazdığı “Uzaklarda Arama”nın türü komedi ve dram.
Film izleyeni güldürüyor mu? Evet.
İzleyeni etkileyen dram var mı içinde?
Var... Çıkışta karşılaştığım Nükhet Duru’nun “Hâlâ gözyaşlarım kurumadı” dediği kadar hem de...
Pavyonda çalıştığını sevgilisinden gizleyen kızla, kasabasının gençlerinden biri arasındaki aşk, öylesine sahici, öylesine tutkulu ki, salt bu nedenle bile izlenesi bir film “Uzaklarda Arama”...
Sevda Erginci’yle Serkan Şenalp’in oyunculuklarını alkışlarken yönetmenin duygu aktarmadaki ustalığına da şapka çıkarmak lazım.
“Sultan”, ikilinin pavyonda karşılaşmalarını, Erginci’nin “Huzurum Kalmadı”yı söylediği sahneleri öylesine çekti ki -taş kalpliler hariç- izlerken duygusallaşmamak olanaksız.
17 Kasım’da başlayan “16. Uluslararası Antalya Piyano Festivali” 29 Kasım’da sona erecek.
En son üç yıl önce Buika’nın konserini izlediğim Antalya Piyano Festivali’ne bu kez tam ortasında gittim ve müthiş bir konsere denk geldim. Şef Gürer Aykal’ın yönetimindeki Akdeniz Flarmoni Orkestrası, AKM’deki konserde ilk olarak Hasan Uçarsu’nun bestelediği “Yine Bir Şey Yapabildim Diyemem Hatırana - Çanakkale 1915” adlı eserini çaldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in “Çanakkale Zaferi”nin 100. yılı için sipariş ettiği eser, dinleyici önünde ilk kez çalındı.
17 dakikalık eseri dinlerken dedelerimizin destan yazdığı Çanakkale Zaferi’nin siyah beyaz görüntüleri geldi gözlerimin önüne. Keşke dedim kendi kendime, Aykal yönetimindeki orkestra parçayı icra ederken, o görüntüler de yansısaydı AKM’nin perdesine... Çünkü 100 yıldır bu topraklar üstünde özgürce yaşıyorsak, bunu Mustafa Kemal Atatürk’e ve yedi düvele karşı savaşıp tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez”i ezberleten atalarımıza borçluyuz. Nur içinde yatsın hepsi...
Dinlerken tüylerimi diken diken eden bu müthiş eserin bestecisi Uçarsu’yu konserden sonra tebrik ettiğimde şöyle dedi: “Çanakkale
Pazar sabahı arkadaşlarla kahvaltı için gittiğim Beylerbeyi’ndeki Trabzon Kültür Derneği’nde müzik yapımcısı Polat Yağcı, Kral Grubu Genel Koordinatörü Mehmet Akbay (Gezegen), Sevim Emre ve Orhan Gencebay’la karşılaştım.
Cuma günü Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin düzenlediği “Müzik Eserleri Bağlamında Telif Haklarının Kollektif Yönetimi” konulu panelde müzik sektörünün içinde bulunduğu durumun masaya yatırıldığını anlatan Gencebay, şunları söyledi:
“Bu panelde bir kez daha müzik sektörünün komada olduğunu ve can çekiştiğini anlattım. Yargıtay mensupları da vardı panelde. Onların huzurunda, telif konusunda mahkemelerimizin verdiği birçok kararın AB Müktesebatı’na uymadığını söyledim. Maalesef bizde yargıçlar, ‘Telif Hakkı’nın, aslında bir ‘İnsan Hakkı’ olduğunun bilincinde değil. Müzik sektörü, internetten korsan kullanım nedeniyle komadayken Yargıtay’ın verdiği bir karar, fişi çekip sektörü bitirecek türden.”
Müzik sektörüne darbe
Gencebay, bu sözlerin ardından cep telefonunu açıp, Yargıtay’ın umuma açık yerlerden telif toplamayla ilgili verdiği kararı gösterdi.
Türkiye’de müzik sektörü yılda 20 milyon euro civarında telif topluyor.
Bu teliflerin çoğu
Bu yılın en iddialı dizilerinden ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’, Star TV’de başlayalı iki hafta oldu.
Dizinin iki haftada aldığı reytingleri neyle mukayese etmek lazım?
Tabii ki projenin ilki ‘Muhteşem Yüzyıl’la.
TİMS’in çektiği dizinin ilk bölümü 5 Ocak 2011’de Show TV’de ekrana gelmişti.
Dizinin ekran macerası ‘Total’de aldığı 11.20 reytingle ‘Çocuklar Duymasın’ın ardından gün ikincisi, ‘AB’ kategorisinde ise 15.00 reytingle birinci olarak başlamıştı.
‘Muhteşem Yüzyıl’ın ekran macerası 11 Haziran 2014’te bitti.
‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘Final’ini o gece ekran karşısındaki 100 izleyiciden 26’sı izlemişti.
Dizi, ‘Total’de 9.5 reytingle gün birincisi olarak ekrana veda etmişti.
Metrobüs denince ilk ne gelir aklınıza?
Sizi bilemem ama ben aklıma gelenleri şöyle sıralayabilirim:
İnsan seli.
Kalabalık.
İzdiham.
Metrobüs denince 40 yıl düşünsem Vatan Şaşmaz gelmez aklıma.
Habertürk TV’de aynı soruya yanıt verirken birinci sırada Vatan Şaşmaz’ı sayan bir genci izledim.
Muhabir, “Niye Vatan Şaşmaz?” deyince, gencin verdiği yanıt şu oldu:
Konya’daki milli maç sırasında Ankara’da katledilen insanlar için bir dakikalık saygı duruşuna davet edilenlerden bir kısmının yaptığı saygısızlığın aynısı bu kez İstanbul’da tekrarlandı.
Yunan milli marşı okunurken ıslık çalanlar, Paris’te öldürülenlerin anısına da saygı göstermedi.
Türk misafirperverliğini boş verin, ölüye bile saygı göstermez olduk. Milli maçtan sonra Fatih Terim, konuyu gündeme getirip, “Ne oluyor bize?” dedi.
Gerçekten de Türkiye’nin acilen çözmesi gereken sorunlardan biri bu.
Son yıllarda ülkedeki kutuplaşma öyle bir hal aldı ki, tasa ve sevinçler bile bizi birleştiremez oldu. Sadece
milli maçlarda olmuyor bu.
Tribünleri bırakın, sosyal medyaya bakın, orada da tablo aynı.
Düne kadar ne diyorduk?
Royal Caribbean’ın cruise’larından Majesty of the Seas, Nassau Adası’na yanaştığında gün yeni doğuyordu. Burada mağazalar sabah 10’da açıldığından Royal Caribbean’ın Allure of the Seas’tan sonra ikinci büyük cruise’u Oasis’i dolaştık. 6 bin 400 yolcu kapasiteli Oasis, cruise seyahatinde lüksün zirvesi. “Yok” yok içinde...
Türkiye İletişim ve Pazarlama Direktörü Cihangir Canıyılmaz’ın verdiği bilgiye göre, THY ile İstanbul’dan Miami’ye gidiş, burada bir gece konaklama, ardından Majesty ile 4 gece 5 günlük Bahamalar turu kişi başı 1.490 euro... Oasis’le Jamaika, Haiti, Meksika veya Doğu Karayipler’e (Bahama - St. Thomas ve St. Martin) 7 gece 8 gün turun bedeli ise kişi başı 1.990 eurodan başlıyor. Aradaki fark, gezilen yerler ve Oasis’in lüksü için değer...
Oasis turunun ardından başladık şehirde dolaşmaya.
Cruise’larla günde ortalama 4 bin kişinin geldiği adada her şey turizm üstüne. Adada, iki yıldır Nassau’da yaşayıp vatandaşlık alabilmek için Bahamalı bir kadınla kâğıt üstünde evlilik yapan Reina’nın eski güvenlikçilerinden Birol Karabulut’la karşılaştık. Bizim için asıl sürpriz ise Bahama’da Osmanlı ve Türk motiflerinin satıldığı bir dükkân oldu. Sahibi 14 yıldır
Dünyanın en büyük cruise gemisi Allure of the Seas’i de bünyesinde bulunduran Royal Caribbean’ın bizde de tanınmasında büyük payı olan Türkiye İletişim ve Pazarlama Direktörü Cihangir Canıyılmaz arayıp, şu teklifte bulundu:
“Miami, Bahamalar ve Karayipler’e basın gezisi yapacağız, senin de olmanı istiyorum.”
Uzakdoğu seyahatinin yorgunluğunu henüz üstümden atamadığımı söyleyince de şöyle dedi:
“Daha iyi ya, işbirliği yaptığımız THY’nin uçağıyla Miami’ye direkt uçacağız. Bir gece Miami’de kaldıktan sonra Majesty of The Seas’la Bahamalar ve Karayiplere gidip yazın keyfini çıkaracağız.”
Miami’yi biliyordum, ama Bahamalar ve Karayipler’e gitmediğim ve de merak ettiğim yerler olunca tamam dedim.
THY’nin uçağıyla 13 saat non stop uçtuk. Bir gece Miami’de konakladıktan sonra ertesi gün öğleyin bindik Majesty of The Seas’a.