YARGIYI BOŞ YERE MEŞGUL ETMEYiN

31 Aralık 2010

2010’un son gününde Tanrı’dan dileğim, birbirleri hakkında dava açacaklarını açıklayan Ece Erken, Demet Akalın ve Mehmet Ali Erbil’in, Zülfikar Tekirdağ gibi yargıçlara düşmesiTürk yargısının en büyük sorunu ne?
İş yükünün ağırlığı.
Dava çok, o davaları değerlendirip, sonuçlandıracak yargı mensubu az.
Bir yanda adaletin bir an önce tecelli etmesini bekleyen yüz binlerce insan.
Öte yanda can sıkıntısından birbirlerine abuk sabuk SMS’ler atan, canlarını acıtan mesajlar ve tweet’lerle karşılaşınca da soluğu mahkemede alanlar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seren Serengil’in, ölen bebeğinin bilgisi dışında gömüldüğü ve mezar yerinin kendisinden saklandığı iddiasıyla yaptığı şikayete ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Olayı soruşturan savcı Zülfikar Tekirdağ’ın bu kararı vermesinin nedenlerinden biri Seren Serengil’in, 8 Kasım 2010 tarihinde avukatı aracılığıyla savcılığa kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiş olması.

O yargıçlara Allah sabır versin!

Yazının Devamı

iZLESENE.COM iMZAYI ATTI!

30 Aralık 2010

Telif ödemediği için MÜYAP’ın hakkında hukuki işlem başlattığı izlesene.com 21 Aralık 2010 tarihi itibarıyla sözleşmeyi yenilediSalı günü izlesene.com, sinemalar.com ve blogcu.com’u bünyesinde bulunduran şirketin (Nokta) CEO’su Tümay Asena ile buluştuğumuz saatlerde, MÜ-YAP’ın mahkemeden aldırdığı karar uyarınca dünyaca tanınan Türk sitesi fizy.com’un da içeriğine erişim yasağı gelmişti.
Çünkü internet üzerinden müzik parçalarına erişim imkanı veren fizy.com, MÜ-YAP’ın korumasındaki eserleri telif ödemeden yayınlıyordu.
Asena ile buluşmamızın nedeni de benzer bir konuydu.
Telif ödemediği için MÜ-YAP’ın hakkında hukuki işlem başlattığı izlesene.com’a, Reklamcılar Derneği’nin ödül vermesini eleştirmiştim.
“Telif ödemeyene ödül verilir mi?” başlıklı yazım üzerine Nokta’nın CEO’su Tümay Asena, konu hakkında bilgi vermek amacıyla yüz yüze görüşme talep etti.
Önceki gün Taksim’de buluştuğumuz Asena, önce 20 Aralık’ta çıkan yazım için teşekkür etti.

Raporlama işini ihmal ettik”

Yazının Devamı

ŞAFAK SEZER’DEN YENİ ‘KOLPAÇiNO’!

29 Aralık 2010

Başrollerinde Şafak Sezer, Ali Sürmeli, Aydemir Akbaş, Burcu Suna, Ali Çatalbaş, Hakan Ural’ın yan rollerinde ise Abidin Yerebakan, Güzin Usta, Hüseyin Elmalıpınar, Haktan Pak, Eriş Akman, Kemal İnci, İrfan Aslanhan, Mert Saka, Abdullah Toprak, Bahar Bakkal, Duygu Özçelik, Gizem Denizci, Hakan Aysev, Özkan Ayalp ve Sudem Sezer’in oynadığı ‘Kolpaçino’ biraz küfürlü, ama eğlenceli bir filmdi.
Şafak Sezer’in Kaan Ertem, Leman çizerleri ve Suat Özkan’la birlikte senaryosunu yazıp, Atıl İnanç’la yönettiği 2009 yapımı ‘Kolpaçino’yu sinemalarda 457 bin 687 kişi izlemişti.
Aslında devamını çekmeyi gerektirecek kadar parlak bir gişe değil bu. Ancak öğrendiğim kadarıyla ‘Kolpaçino 2’nin tüm hazırlıkları tamam.
Şafak Sezer, Leman çizerlerinden oluşan ekiple birlikte senaryosunu yazdığı ‘Kolpaçino 2’nin yönetmenliğini de üstlenecek.
Gerçi ‘Kolpaçino’nun yapımcılarından Şenol Zencir’in, “Kolpaçino’nun ikincisini çekmemiz için çok istek vardı. Bu duruma kayıtsız kalamadık ve ‘Kolpaçino 2 Sırrı’nın İntikamı’nı çekme kararı aldık. En az ilki kadar güzel ve eğlenceli bir film yapmayı arzu ediyoruz” şeklindeki açıklamasına karşın benim öğrendiğim ‘Kolpaçino 2’nin başka bir şirket ve yapımcı

Yazının Devamı

‘TERZi YAMAĞI’ ECE’Yi SPONSORUNDAN ETTi

28 Aralık 2010

Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’e yönelik “Madonna ile Lady Gaga arasında çakma bir tarz” sözlerine, Sema Çelebi’nin, “Buraya Hande Yener’in kıyafetlerini mi konuşmaya geldik?” itirazıyla çıkan tartışma, Ece Erken’i sponsordan etti
Ece Erken’in Fox’taki ‘Rengarenk’ programının geçen haftaya kadar sponsoru vardı. Taraflar arasındaki sözleşme gereği, programının önüne konulan ‘Armada sunar’, sonuna ‘Armada sundu’nun karşılığında AVM yönetimi Fox’a her hafta belli bir para ödüyordu.
Armada’nın ayrıca Ece Erken’le de bir anlaşması vardı. Bu anlaşmaya göre Ece Erken, her hafta Armada’dan aldığı para karşılığında Ankara’ya gidip, alışveriş merkezinin bir etkinliğinde boy gösteriyordu.
İşler bir süre tıkırında gitti. Ne zaman ki Fox, ‘Rengarenk’ programını gündüz kuşağından alıp gece yarısına koyunca, işin rengi değişti.
Sponsor oldukları programın yayın saatiyle birlikte hedef kitlesinin de değiştiğini düşünen Armada yönetimi, gün ortasından gece yarısına kayan programın sponsorluğuna devam edip etmemeyi gündemine almışken ‘Rengarenk’te yaşanan kavga her şeyin üstüne tuz biber ekti.
‘Terzi yamağı’ Barbaros Şansal’ın, canlı yayında Hande Yener’in giyim tarzına

Yazının Devamı

HANDE’NiN FAST FOOD KONSERi!

27 Aralık 2010

‘Bakkal müziği’nin mucidi Yener’in, AVM’nin yiyecek katında verdiği konserin, 2011’e girerken “O fast food şarkıcısı, ben alakartın gözdesiyim” şeklinde ‘nur topu’ gibi bir polemik konusu doğurup doğurmayacağını merak ediyorumHande Yener’in, Serdar Ortaç’a gönderme yaparak sarf ettiği “Ben bakkal müziği yapmıyorum” sözü müzik dünyasında bir hayli gürültü koparmıştı.
Demet Akalın, Serdar Ortaç ve Bengü’nün de dahil olduğu ‘Bakkal müziği, süpermarket müziği’ tartışması, kabak tadı verinceye kadar uzayıp gitmişti.
Muazzez Abacı’nın menajerliğinin yanı sıra konser organizasyonları da yapan Taner Budak ve kardeşi Caner Budak, 25 Aralık’ta Ankara Armada’da Hande Yener’le yeni yıl partisi düzenlediklerini söyleyince, epeydir yolum düşmüyordu Başkent’e, ben de bir gideyim dedim.
Cumartesi öğlen saatlerinde otomobille çıktık yola.
Geze toza, gırgır şamata yapa yapa beş saatte gittik Ankara’ya.
Armada’dan içeri girinceye kadar konserin AVM’nin neresinde olacağını bilmiyordum.
Taner Budak, “Fast food restoranların ve sinemanın olduğu katta olacak yeni yıl partisi. O kattaki masalar, sandalyeler kalkacak. Restoranlar, perdeyle kapanıp, şahane bir konser alanı olacak” dedi.

Yazının Devamı

‘Akasya Durağı’ neden yıkıldı?

25 Aralık 2010

Kavacık’tan geçerken bir de baktım yıllarca “Çiçek Taksi”ye, sonrasında ise “Akasya Durağı”na mekan olan platonun yerinde yeller esiyor...
Yıllarca kameraların çekim yaptığı alanda bu kez, iş makineleri cirit atıyor...
Kanal D’nin sevilen dizilerinden “Akasya Durağı”nın yapım şirketi Erler Film’i arayıp durağın akıbetini sordum, verdikleri yanıt şu oldu:
“Orada iş merkezi yapılacağı için durak yıkıldı.”
Ardından dizinin yönetmeni Yaşar Seriner’i arayıp “Neriyesun?” dedim.
Seriner, Kavacık’ta “Akasya Durağı”nın 102. bölümünün çekimlerini yaptığını söyledi.

Yazının Devamı

DiZiCiLER iÇiN EYLEM ZAMANI

24 Aralık 2010

‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ grubu ilk ciddi eylemini bu akşam Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde yapacak. Yönetmenler, senaryo yazarları ve oyuncuların katılacağı eylemi Memet?Ali Alabora sunacakAylardır sanal alemde “90 dakikalık dizi istemiyoruz” zinciri oluşturanlar, Sinema Yazarları Derneği (SENDER) sayesinde sonunda güzel bir slogan buldu. SENDER’in ‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ sloganıyla Facebook’ta açtığı sayfaya kısa sürede iki bin civarında insan üye oldu.
‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ grubu ilk ciddi eylemini bu akşam Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) önünde yapacak. Grubun, Facebook’taki sayfasında eylem için yaptığı duyuru şu:
“Saat 18.00’de senaryo yazarları kalem bırakacak, yönetmenler stop diyecek, setler duracak ve şalterler inecek. Tüm sektör çalışanları servislere binip bu defa Taksim Meydanı’na AKM’nin önüne gelecek.
Saat 19.00’da Sinema Emekçileri Sendikası SİNESEN’in de katılımıyla dizi sürelerine dur demek için toplanacaklar. Yerli Dizi Yersiz Uzun!’ sloganıyla yola çıkan Senaryo Yazarları Derneği SENDER, ikinci eyleminde tüm sektör çalışanlarıyla birlikte ilgililere çağrı yapacak ve insanlık dışı çalışma koşullarını yaratan, dünya

Yazının Devamı

YAPRAK DÖKÜMÜ NASIL BiTECEK?

23 Aralık 2010

Finalin çekildiği meşe ağacının altında istiareye yattım. Ve ‘Yaprak Dökümü’ne ‘son’ yazdım. Ne senaryoyu okudum, ne final bölümünü seyrettim ne de ekipten birini zorla konuşturdum. Kendime göre bir ‘final’ yazdımHer çarşamba milyonları ekran karşısına kilitleyen ‘Yaprak Dökümü”nde sona gelindi. Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi haftaya ‘final’ yapıp, ekrana veda edecek.
Sonuçta ‘Yaprak Dökümü’, Reşat Nuri Güntekin’in aynı adlı ölümsüz eserinden televizyona uyarlanan bir dizi.
Yani, ‘başı’ da ‘sonu’ da belli.
Reşat Nuri Güntekin, bir memur ailesinin gelir darlığı ve ahlak düşkünlüğü içerisinde parçalanıp çöküşünü anlattığı öyküsünü şöyle bitirmişti: “Hayriye Hanım, Dolap Sokağı’ndaki evi kiraya vermiş. Ayşe ile beraber Leyla’nın Taksim’deki apartmanına taşınmıştı.
Ali Rıza Bey’e bu apartmanda güneşe ve denize karşı güzel bir oda hazırlamışlardı. İhtiyar adam, rahata ve bol yiyeceğe kavuşunca kısa zamanda düzeldi. Elinde bastonuyla evin içinde dolaşıyor, dilinin tutukluğuna bakmadan Leyla’nın papağanına lisan dersi vermeye çalışıyordu.
Evde oturmaktan sıkıldığı vakit onu tertemiz giydiriyorlar, açık bir arabaya bindirerek hava almaya gönderiyorlardı.
Ali Rıza Bey, o

Yazının Devamı