Ali Eyüboğlu

Hafta içinde iki günüm fotoğraf çekimlerinde geçti... Objektif karşısına geçtiğim ilk çekim Şengül Balıksırtı ile Cine 5’te yaptığımız “Her Şeyi Konuşalım” içindi...
Cine 5’in Seyrantepe’deki yerine gittiğimizde sadece bizim çekimimiz yoktu. Cine 5’in “ekran yüzleri”ne belli aralıklarla çekim süresi ayrılmıştı.
Bizim hazırlık yaptığımız saatlerde Cine 5’te “Başka Yerde Yok”u birlikte sunacak Mehmet Altan’la İpek Tuzcuoğlu’nun ve “Fullekran”ı Cine 5’e taşıyan Cengiz Semercioğlu’nun da çekimleri vardı.
Baktım Altan gri takım elbiseyle, Semercioğlu ise kahverengi kadife bir ceketle gelmiş çekime...
Smokinli, papyonlu halimle penguen gibi kaldım aralarında.
Meğer bazıları, “Benim smokinim yok” deyince smokin mecburiyeti kalkmış, onun yerini koyu renkli takım elbise almış.
Aygün, bu değişikliği bana iletmeyince de iyot gibi açığa çıktım.

Hande Ataizi’nin imajını zedeleyen haberler yapan magazincilere “Hıyar” demesinden sonra bu köşeden bir çağrı yapmıştım...
“Hande’ye o ‘Hıyar’ı yedirmenin zamanı” başlıklı yazımış öyle noktalamıştım:
Hande Ataizi de telefonla katıldığı NTV’deki programda, imajını zedeleyen haberler yapan magazincilere “Hıyar” dedi.ya bu “hıyar”ı yiyip, içinize sindireceksiniz, ya da dava açıp Hande’ye yedireceksiniz. size “altın fırsat”!
Çağrım üzerine harekete geçen ilk magazinci Burhan Akdağ oldu.
Akdağ, Hande Ataizi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Şimdi bu suç duyurusundan sonra Cumhuriyet Savcısı’nın yapacağı belli.
Savcı, başvuruyu değerlendirip, Atazi’nin “Hıyar” diyerek basın yoluyla magazincilere hakaret edip, etmediğine karar verecek.

Alice’yi takip edenler hatırlayacaktır; tarihimize “Menemen Olayı” ya da “Kubilay Olayı” olarak geçen ikinci irtica hadisesinin sinema filmi yapılacağını yazmıştım... Senarist ve yönetmen Faik Ahmet Akıncı, rötarlı da olsa “Kubilay”ın çekimlerine başladı.
23 Aralık 1930 tarihinde İzmir’in Menemen ilçesinde askerliğini yedek subay olarak yapan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın, şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan olayın filmini çeken Akıncı, şunları söyledi:
“Kurulduğu günden beri Cumhuriyetimiz hep tehdit altında olmuştur. Nasturi ayaklanmaları, Şeyh Sait isyanı, Menemen olayları Cumhuriyete isyanların belli başlıları. Bu filmle şeriat düzeni isteyen gericilerin gerçek yüzünü kamuoyuna anlatıp, Cumhuriyet’in vazgeçilmez bir yönetim biçimi olduğunu kamuoyuna sunacağız.”

En zor rol, “Cerrahpaşalı”ya düştü!
Senaryo danışmanlığını Turgut Özakman ile Alev Çukurkavaklı’nın yaptığı filmde Mustafa Kemal Atatürk rolünü Yalçın Mıhçı, “Kubilay”ı rolünü ise Arda Kural üstlendi.

‘Bir kısım magazin muhabiri’ ile sanatçılar arasındaki kavga gittikçe sevimsiz ve de seviyesiz bir hal almaya başladı. Ünlü, ünsüz 55 kişinin imza koyduğu, ‘Bir kısım magazin muhabiri’ni kınadıkları ilana ilişkin görüşlerimi “Bu ilanı çok iyi okumak lazım” başlıklı bir yazımda dile getirdim.
Hala aynı görüşteyim. Ama anlaşılan o ki magazinci arkadaşlar bu ilanı benim gibi okumadı.
Magazinciler, ‘eşek’ dururken ‘semere’ vurmaya başladı.
Star TV’ye geçen “Benim Annem Bir Melek” dizisinin setine giden magazinciler, “Bizi kınayanın fotoğrafını, görüntüsünü çekmeyiz” diyerek Dolunay Soysert’i toplu fotoğraf çekimine dahil etmedi.
Ardından bir başka imzacı Meltem Cumbul’un eylemi geldi.
Cumbul, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki söyleşisine magazincileri aldırmadı.
“İlanda imzası var” diye Soysert’i kareden çıkarıyorsanız, sizi protesto eden Meltem Cumbul’un söyleşisinde işiniz ne?

“Nefes” filmini izlemek için gittiğim sinemada kasım ayında vizyona girecek “Kurtlar Vadisi Gladio”nun da afişi asılıydı. Üstünde “Pek Yakında” yazan filmin afişinde tanıdık bir isim dikkatimi çekti. Filmin afişindeki oyuncular arasında adı yazılı 24’ün moderatörlerinden Bahar Feyzan olup olmadığını merak ettim.
Bahar Feyzan’ı arayıp yeni işin hayırlı olsun dedim, şaşırdı.
“Ne işi diye?” sorunca “Kurtlar Vadisi Gladio”daki Bahar Feyzan sen değil misin dedim?
Feyzan’ın yanıtı, “Bir sahnede varım, ama afişe adımı yazdıklarını bilmiyordum” oldu.
Önümde duran afişte Musa Uzunlar, Tuğrul Çetiner, Ayfer Dönmez, Sinan Pekinton, Sezai Aydın, Köksal Engür, Ali Başar, Işılay Ertuna, Hasan Şahintürk ve Erol Ozan Ayhan’ın ardından son isim olarak kendisini yazdıklarını söyledim.
Feyzan, “Pana Film’in sahipleri arkadaşım. Filmin finalinde ‘İskender’in yargılanmasına ilişkin bir haberin okunması gerekiyordu, rica ettiler. Ben de onu okudum. O sahneyi de 24’ün Moderatör Masası’nda çektiler” dedi.
Şaşmaz kardeşler de Bahar Feyzan’ın bu jestine, afişe adını yazarak karşılık verdi demek ki!

Sabahın erken saatlerinden itibaren çalmaya başlayan cep telefonum gün boyu susmak bilmedi... Telefona iki kez şarj takviyesi yaptım, o bile yetmedi...
Telefon açanların sorduğu soru genelde aynıydı:
“Sanatçıların Hürriyet’te magazincileri protesto ettiği ilanı gördün mü?”
Gördüm...
“Ne düşünüyorsun bu konuda?”
Benim bu konuda düşüncelerim belli.
“Yarınki yazında ne yazacaksın bununla ilgili?”

Özcan Deniz, yakında yeni bir diziye daha başlayacak. Deniz’in “Samanyolu” adlı yeni dizisindeki rol arkadaşlarının Vildan Atasever ile Nesrin Cevadzade olacağını pazartesi günü arkadaşımız İlknur Taş’ın Cafe Milliyet’teki haberinden okumuşsunuzdur.
Kerime Nadir’in aynı adlı romanından Ay Yapım’ın ATV için çekeceği dizide Vildan Atasever, Özcan Deniz’in sevgilisini oynayacak. Atasever’in oyuncu sevgilisi İsmail Hacıoğlu da şu günlerde yeni sinema filminin çekimleri için İtalya’da...
Genç sinemacı Ali İlhan’ın yazıp, yönettiği ilk uzun metrajlı sinema filminde Hacıoğlu’nun sevgilisini kim oynuyor biliyor musunuz? Reyting rekortmeni “Yaprak Dökümü” dizisinin güzel yıldızı ve de Özcan Deniz’in sevgilisi Fahriye Evcen...
Memlekette onca oyuncu varken Hacıoğlu’nun “Sinyora Enrica”da aşkını Deniz’in sevgilisi Evcen, Deniz’in “Samanyolu”ndaki sevgilisini de Hacıoğlu’nun aşkı Atasever’in oynayacak olması şov dünyasında eşine pek rastlanmayan müthiş bir sevgili dayanışması...
Çekimleri İtalya’nın Rimini şehrinde süren “Sinyora Enrica”da Evcen, İsmail Hacıoğlu’nun sevgilisini oynarken, aynı zamanda filmin başrol oyuncusu Claudia Cardinale’in de gençliğini canlandırıyor.

46’ncı Antalya Altın Portakal Ödül Töreni’ne giderken bir grup twitter çılgınının arasına düşeceğimi hesap edemedim.
Sağımda, “En İyi Film” dahil birçok dalda “Altın Portakal” kazanan “Bornova Bornova”nın yönetmeni İnan Temelkuran’ın ablası Milliyet yazarı Ece Temelkuran...
Solumda BKM’den Selma Semiz, Habertürk’ten Rahşan Gülşan, Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu, eşi Berna ve Sabah’tan Yüksel Aytuğ...
Baktım ki Aytuğ, Temelkuran ve benim dışımda herkes twitter’da ve üstelik “Altın Portakal”ı çekiştiriyorlar.
Semiz, Gülşan ve Semercioğlu “olay yeri”nden, Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir, Ahu Özyurt, Lube Ayar, Ezgi Başaran ve Gani Müjde de geceyi ekrandan izleyip “Altın Portakal geyiği” yapıyorlar.
Baktım twitter’daki “Altın Portakal” geceden daha renkli...
Dedim ki en iyisi bu “Portakal”ı twitter’dan izleyip, yazmak...