Ali Eyüboğlu

Bugün TV’de “Atıf Hoca ile Reklam ve Rekabet” programını izliyorum...
Ali Atıf Bir, her zamanki gibi “seçme öğrenciler”ini almış karşısına...
Adeta “kedi-fare oyunu” oynuyor onlarla...
“Ezel dizisini izliyor musunuz?” diye soruyor öğrencilerine...
Onlar da “izliyoruz” diyor açık yüreklilikle...
Atıf Hoca, bu kez “Monte Kristo Kontu gibi işin orijinali varken yine onun çakmasını mı izliyorsunuz?” diye bir soru daha yöneltiyor karşısın- dakilere...

TRT Müzik’in açılış gecesine dair yazdıklarım nedeniyle bir hayli telefon aldım. Kimi yaptığım ‘atlatma haberler’ nedeniyle kutladı, kimi yeni bilgi verdi.
TRT Müzik’in açılış gecesine “40 derece ateşim var” diyerek katılmayan Emel Sayın’ın bu kanaldaki ilk programı da dün gece olacaktı.
Emel Sayın’ı dinlemek için TRT Müzik’i açanlar hüsran yaşadılar.
Çünkü sanatçı, TRT Müzik’in Koordinatörü Bahtiyar Sis’i arayıp, kendisini program yapmaya hazır hissetmediği söyledi ve canlı yayına çıkmadı.
Sayın’ın TRT Müzik’te program yapıp yapmayacağı haftaya belli olacak.
Anlaşılan o ki sanatçı, program yapacağı TRT Müzik’in açılışında kendisine iki şarkılık süre, Ajda Pekkan’la Sezen Aksu’ya ise konser verdirilmesine bir hayli bozuldu.
Bir araya geldiklerinde Sis, Sayın’ı ikna ederse, sanatçı TRT Müzik’teki programını yapacak, aksi halde o program başlamadan bitecek.

TRT’nin TRT 1, TRT 2, TRT 3, TRT 4, TRT Türk, TRT GAP, TRT Avaz, TRT Çocuk, TRT 6, TRT Turizm ve Belgesel kanallarından sonra yeni bir kanalı daha oldu.
TRT’nin yeni kanalı TRT Müzik, pazartesi akşamı TRT’nin Tepebaşı Stüdyoları’ndaki açılış töreniyle yayın hayatına başladı.
İbrahim Şahin, TRT Genel Müdürlüğü koltuğuna oturduktan sonra TRT’nin kanal sayısını ikiye katladı, ama henüz frene basmadı.
Şahin, sadece gazdan biraz ayağını çekti.
TRT’nin iki yeni kanalı yayına hazır, bir o kadarı da yolda.
Şahin, açılış gecesi yaptığı konuşmada Euro News’le ortaklaşa açacakları TRT Haber ve TRT Arapça’nın hazır olduğunu, “TRT, peş peşe kanal açıyor” demesinler diye açılışlarını ertelediği açıkladı.
TRT’nin kanal üstüne kanal açması mı daha doğrudur yoksa, daha çok insanın izlediği az ve öz kanala sahip olması mı ayrı bir tartışma konusu.

“Geçen yıl Belçim’in yerinde ben olmalıydım” diyerek dikkat- leri üzerine çeken Sevda Karababa şimdi de yakında vizyona girecek filmin yapımcısının tacizine uğradığını iddia etti.


Geçen yıl, “Belçim’in yerinde ben olmalıydım. Yılmaz Erdoğan’la büyük aşk yaşamıştım” diyerek gündem yaratan Sevda Karababa, konuk olarak katıldığı ‘Orada Neler Oluyor?’da yine bir bomba patlattı! Karababa’nın son iddiası da şu:
“Geçen yaz çok ünlü ve evli bir yapımcı beni Nişantaşı’ndaki ofisine çağırdı. Senaryodaki fahişe rolünü bana vermek istediğini söyledi. Sevindim, çünkü neredeyse başroldü. Senaryoyu uzatırken ‘Önce bu rolü bana bu odada oyna. Filme sonra bakarız’ dedi. Sonra üzerime gelip öpmeye çalıştı. ‘Allah kahretsin’ deyip odadan çıktım. Bu film yakında vizyona girecek. Benim rolümü de ünlü ve güzel bir kıza vermişler. Bana çok kötü günler yaşattılar. Umarım filmleri iflas eder.”
Sevda Karababa’nın doğru söyleyip, söylemediğini bilmiyorum. Ama aynı programda, bir yıl önce söyledikleri nedeniyle yaptığı itiraf insana biraz ipucu da vermiyor değil hani. Çünkü Karababa, bir yıl önceki açıklaması için şöyle bir itirafta bulundu:
“Yılmaz Erdoğan ve eşi Belçim’e bir özür borcum var.

Televizyonlarda program bölme hastalığı nüksetti. Oysa bu hastalık, bir yıl önce ameliyat masasına yatırılmış ve çözülmüştü.
Program bölmenin yarattığı kirlilik ve mağduriyet üzerine TV yöneticileri bir araya gelmiş, RTÜK’ün tanıklığında da prensip anlaşması yapmıştı.
Yapılan ‘centilmenlik anlaşması’ uyarınca hiçbir televizyon, stüdyosu ve sunucusu değişmediği sürece programları bölünerek değişik adlarla ekrana getirmeyecekti.
Birileri yine uçundan kıyısından prensip kararını deldi ve arkası da geldi.
Bazı yapımcılar, düşük reytinglerini yüksek gösterebilmek için yine programlarını üçe, beşe bölmeye başladı.

Rekabet Kurulu, ilginç bir karara imza attı... TRT’nin “Reyting ölçümlerinde usulsüzlük var” şikayetini değerlendiren Rekabet Kurulu, “Televizyon İzleme ve Araştırma Komitesi’nin belirli bir mal veya hizmet piyasasını doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama etkisi doğurabilecek nitelikte bir teşebbüs birliği olduğuna” karar verip TİAK’a oluşan tereddütleri ortadan kaldırması için üç ay süre verdi.
Rekabet Kurulu, 90 gün içinde gerekli düzeltmeyi yapmaz ise TİAK hakkında 4054 Sayılı Kanun uyarınca işlem yapacağını bildirdi.
TİAK, reytinglerinin ölçülmesini isteyen televizyonlar, reklam verenler ve reklamcılardan oluşan özel bir kurul...
Yaptırdığı reyting ölçümlerini de sadece üyelerine veriyor.
Yani sorumluluğu sadece üyelerine karşı...
Kimseyi silah zoruyla almıyorlar...
İsteyen girer, istemeyen girmez...

Pana Film’in çektiği dizilerden hiçbiri “Kurtlar Vadisi” gibi uzun soluklu olmadı... Şirketin “Kurtlar Vadisi” dışında çektiği işlerden en uzun soluklu olanı “Eşref Saati”ydi... Onun da ekran macerası bitti...
Pana Film şimdi yeni bir proje için hazırlıklara başladı.
Pana’nın Star TV için çekeceği “Makber” dizisi şirketin Kurumsal İletişim Direktörü Şebnem Aksoy’un projesi...
Aksoy’un senaryosunu iki yılda yazdığı “Makber”, aslında bir “Love Story” uyarlaması...
Dizinin çekimleri bu ay içinde başlayacak ve aralık ayında da Star TV ekranında olacak.
Kemal Uzun’un yöneteceği dizide başrolleri Devrim Nas ile Seda Bakan paylaşacak.

Pana Film’in çektiği dizilerden hiçbiri “Kurtlar Vadisi” gibi uzun soluklu olmadı... Şirketin “Kurtlar Vadisi” dışında çektiği işlerden en uzun soluklu olanı “Eşref Saati”ydi... Onun da ekran macerası bitti...
Pana Film şimdi yeni bir proje için hazırlıklara başladı.
Pana’nın Star TV için çekeceği “Makber” dizisi şirketin Kurumsal İletişim Direktörü Şebnem Aksoy’un projesi...
Aksoy’un senaryosunu iki yılda yazdığı “Makber”, aslında bir “Love Story” uyarlaması...
Dizinin çekimleri bu ay içinde başlayacak ve aralık ayında da Star TV ekranında olacak.
Kemal Uzun’un yöneteceği dizide başrolleri Devrim Nas ile Seda Bakan paylaşacak.