Pembe dizinin neresindeyiz?

Türkiye gündemine bomba gibi düşen rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ortasında, 29 yaşında baş döndüren bir yükseliş yaşamış Azeri işadamı Reza Zarrab var. Türkiye onu dört yıldır Ebru Gündeş’e göz kamaştıran hediyeler alan “milli damat” olarak tanıyor

Reza Zarrab’ın özel jeti 2009 model Challenger 300’ün piyasa değeri 12 ile 16 milyon dolar arasında değişiyor.

Magazin gündeminin ortasına 2008’in son günlerinde, 2009’da da kısmen devam edecek bir aşk-ihanet-entrika üçgeni düştü: Osmantan Erkır’dan ayrılan Ebru Gündeş’in yeni bir sevgilisi olduğu iddiasıyla başladı her şey. Ama ortada bir ikinci kadın daha vardı, Azeri şarkıcı Günel Zeynelova ve “Hayır efendim, o benim” diyordu, “Ebru onu benim elimden aldı.” O dönem yayımlanmış o kadar çok birbirini yalanlayan ve giderek düzeyi düşen haber var ki işin içinden çıkmak mümkün değil. Tek emin olduğumuz,
o tarihte damdan düşer gibi hayatımıza giren “paylaşılamayan” erkeğin geldiği gibi gitmeyip kalıcı olduğu... Beş yıl önce hakkında bilinenler “zengin bir Azeri işadamıymış”tan ibaret olan Reza Zarrab (ya da Rıza Sarraf) bugün Ebru Gündeş’in kocası ve Türkiye’yi sarsan rüşvet operasyonunun göbeğinde duran kilit isim olarak gözaltında.
Beş yıl önce bir “Vay be, bu genç yaşta başarıdan başarıya koşmuş, helal olsun” vakasıydı herkesin gözünde. Aileden zengindi, 1984 Bakü doğumluydu, yani yaşı 24’tü ve Dubai’deki Al Nafees Exchange
ve Al Salam Center Exchange firmalarından sonra Türkiye’de Royal Denizcilik A.Ş.’yi kurmuştu. Tarihler
25 Ocak 2008’i gösteriyordu Sarraf Türkiye piyasalarında boy göstermeye başladığında. Moskova Radisson Hotel için beş adet lüks restoran gemisi üreten Royal Denizcilik giderek başka alanlara da el atmaya başladı. Demir çelik, inşaat, derken altın ve kıymetli madenler ithalat-ihracatı... Ve bu alanda nasıl bir hızla yükselmekse, 2012’de Türkiye’nin altın ihracatının neredeyse yarısı, Sarraf Altın Ticaret Limited imzasını taşıyordu.

Hayatının kadını: Ebru Gündeş

İş hayatı kadar “milli enişte”liğe giden yolda da hızla ilerledi. Sekiz senedir beraber olduğu eski sevgilisi hakkında ağır sözler sarf ederek, ayrılık sebeplerinin Ebru Gündeş değil Zeynelova’nın ihaneti olduğunu ele güne duyurarak başladı işe. “Ebru ile bir yıl önce ömür boyu birlikte olma kararıyla yola çıktık” diyordu, “O benim hayatımın kadınıdır. Benim helalim, sevdiğim kadındır. Allah nasip ederse evlenmek istediğim tek insandır.”
Sonra “O, Ebru’ya 4 milyon dolar harcadı” diyen eski sevgilisine çatıyor, Ebru Gündeş’e değil ama Günel Zeynelova’ya bu rakamdan da fazlasını harcadığını açıklıyordu. Ve her kadının Ebru’sundan kadınlık ve insanlık dersi alması gerektiğini söyleyerek sözü bağlıyordu: “Çocuğumun annesi olması için her şeyimi verebilirim. Ona tapıyorum. Bizi kimse ayıramaz.”
Nitekim, bu açıklamaların üstünden bir ay bile geçmeden, 11 Şubat 2010’da Gündeş’in Kemer Country’deki evinde nikahları kıyıldı mutlu çiftimizin.
Peri masalı mı dersiniz, pembe dizi mi, her anı ilgiyle izlenen bir hikaye başlamış oldu...
Reza Zarrab’ın ailesinin de Ebru Gündeş’i sevdiği, bu ilişkiyi onayladığı, anne Zarrab’ın “Biz Ebru Hanım’dan razıyız, Allah da ondan razı olsun” dediği biliniyordu. Damadın “romantik bir prens” olarak şöhreti de o günlerde oluşmaya başladı. Bir kere evlenme teklifini, tam da Ebru Gündeş, Günel Zeynelova vakasından bunalıp ayrılmaya karar vermişken evin her tarafına “Seni seviyorum, benimle evlenir misin?” yazarak yapmıştı.
Zaten şarkı sözü yazıyordu, daha önce İbrahim Tatlıses’e, Sibel Can’a da
söz vermiş, Ebru Gündeş’in “Evet” albümünde de “Sadece Sevdim” şarkısının sözlerini yazmıştı. Yani gençti, zengindi, romantikti ve karısına tapıyordu. Bundan sonrasını “zenginin malı züğürdün çenesini yoracağından” medyadan takip ettik. Çünkü, itiraf etmek gerekir ki bütün bu özelliklerinin yanı sıra “cömertti” de. Biz balayı için özel tekne yaptırmasına bile şaşırmıştık, halbuki bu daha başlangıçtı.

Para kazanıyor, yatırım yapıyorlardı
Çiftimizin saadeti kısa sürede ikinci mutlu haberle taçlandı: Ebru Gündeş hamileydi. Ancak tam aynı sıralarda, Reza Zarrab’ın adı da ilk kez aşk hayatı dışında bir haberde geçiyordu: 150 milyon dolarlık kara para aklama operasyonunda gözaltına alınan Turgut Happani’nin Reza Zarrab’ın şoförü olduğu iddiasıyla. Happani, Royal Denizcilik’in kurucularındandı ve Atatürk Havalimanı’nda söz konusu 150 milyon doları bavullarla taşıyan
14 kişiden biriydi. Zarrab bu kişiyi tanıdığını kabul etti ama şoförü
olduğu iddiasını reddetti.
Ve Zarrab çiftinin üzerindeki kara bulutlar dağıldı, mutlu günler devam etti. 16 Ekim 2011’de kızları Alara dünyaya geldi. Ebru Gündeş hastaneden çıkarken “Bana dünyanın en güzel hediyesini verdiği için eşime teşekür ediyorum” dese de, hediyeler bundan ibaret değildi. Evlenirken birbirlerine verdikleri 60 yıl birlikte olma sözü, yeni taşındıkları Kanlıca’daki yalılarının kapısında “60 yıl” amblemi olarak kendini hatırlatıyordu. 960 bin avroluk Rolls Royce Phantom’un 34 YIL 60 plakasında da... 46 metre uzunluğunda, 7 milyon avro değerindeki My 60 Years adlı teknelerinde de... Reza Zarrab’ın Kanlıca’daki ikiz yalıya giden yola Ebru Gündeş’i karşılamak için kamyonla gül döktürmesi de cabası... Sapphire’de
3 milyon 750 bin liraya ofis alıp Kanlıca’daki ikiz yalıları da tüp geçitle birbirine bağlatınca, Zarrab’ın hediyeleri gazetelerde ayrı bir başlık olarak kendine yer bulmaya başladı. Evlilliği ile ilgili neredeyse hiç ağzını açmayan Ebru Gündeş ise bu hediye konusuna sinirleniyor, “İnsanlar evliliğe böyle mi bakıyorlar?” diyordu. İkisi de çalışan insanlardı, biri işadamı, diğeri yılların şarkıcısı... Doğal olarak para kazanıyor ve yatırım yapıyorlardı... En çok da çocukları için... Şaşıracak ve haber yapacak ne vardı bunda?

Dizinin devamını zaman gösterecek
Bu arada Reza Zarrab’ın başı bir kez daha belaya girer gibi oldu. 2013’ün başında yine İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Dubai’ye giden bir grubun çantasında piyasa değeri
30 milyon dolar olan 320 külçe altın bulundu. Altınların sahibi Zarrab’dı ancak yasal yollarla ihraç edildiğine dair izin belgesi gösterilince konu kapandı. Reza Zarrab 17 Aralık 2013 sabahında Kanlıca’daki yalısında rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alınana kadar...
Bugün Zarrab 29 yaşında ve Hürriyet’ten Neşe Karanfil’in haberinde belirttiği gibi sahibi olduğu Royal Holding “6 farklı bölgede çalışan Safir Altın ile birlikte 8 firması ile 10 farklı sektörde faaliyet gösteriyor”. 2015’e kadar yatırım yapmayı planladığı alanlar arasında turizm, enerji, petrokimya, madencilik ve bilişim sektörleri var...
Bu kadar kısa sürede yaptıkları, yapacaklarının teminatı gibi görünüyor. Yani en azından bugüne kadar öyle görünüyordu. Bundan sonrasının nasıl devam edeceğini, 30’una varmadan dudak uçuklatan bir servetin sahibi
olan Azeri işadamı ile Türkiye’nin
ünlü şarkıcısının dört yıldır izlemekte olduğumuz “pembe dizi”sinin neresinde olduğumuzu zaman gösterecek...

Ebru Gündeş ile Reza Zarrab 11 Şubat 2010’da evlenmişti.

“Tek gözyaşım için dünyayı yıkar”
Ebru Gündeş eylül ayında bir üzüntü yaşamış, kızı Alara’dan sonraki ikinci bebeğini hamileliğinin dokuzuncu haftasında kaybetmişti. Birlikte çıktığı Açıkhava Sahnesi konserinde Serdar Ortaç’ın bu sıkıntılı günleri hatırlatması üzerine de kocasıyla ilgili şu sözleri söylemişti: “Bugün içim içime sığmıyor. Sıkıntılı dönemler yaşadık ama bunlardan ders çıkardım. Sizi çok seven, sizin için her şeyi yapan, tek gözyaşınız için dünyayı yıkan bir adam olduğunu anladığınızda hayat daha güzel oluyor. İyi ki varsın, iyi ki beni seviyorsun, teşekkür ediyorum.”

Son hediyesi Nazmi Ziya tablosu
Reza Zarrab en son geçen pazar Antik A.Ş.’nin Shangri-La Bosphorus Hotel’de düzenlediği müzayedenin en değerli eseri olan, Nazmi Ziya’nın “Sanatçının Evi” tablosunu 1 milyon 50 bin liraya aldı. Bu değerli tabloya verdiği rakamla salondaki sanatseverlerden alkış alan Zarrab’ın bu tabloyu da Ebru Gündeş’e yılbaşı hediyesi olarak aldığı yazıldı basında.

Gözaltına alınan Reza Zarrab büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun kilit isimlerinden.

Ebru Gündeş’e yazdığı şarkı
Daha önce başkalarına da şarkı sözü verdiği bilinen Reza Zarrab’ın sözlerini yazdığı “Sadece Sevdim” adlı şarkı, Ebru Gündeş’in “Evet” albümünde yer aldı. Şarkının sözleri şöyle: “Olmaz sana kalpten sitemim / Her ne dersem dilimden / Eğer seni incitirse bu kalp / İnan sökerim yerinden / Anlamıyorsun gönül derdinden / Neler çektim elinden / Kaç kere kırdın, kaç kere üzdün / Beni perişan ettin sen / Yine de ah etmedim / Sadece sevdim”.