Haftalardan beri yenilgi yüzü görmediği, Avrupa’da ilk kez bir İspanyol takımını elediği için ligimizin en iyisi olarak görüp, gösterdiğimiz Beşiktaş, İzmir’de de futbol oynamadan maç kazandı. Beşiktaşlılar, elbette sonuca sevinebilirler. Beraberliğin bile büyük kayıp olduğu bir ligde maç kazanmak, karlılık demektir. İyi de kalitesiz mal pazarlayıp kar edene ne denir ?
Yasin’le İbrahim’i dinlendiren, Sergen’i tedavi ettiren, Tayfur, Ali Eren ve Pancu’yu kulübede yedek tutan Lucescu, Altay karşısında Nouma’ya ilk kez ilk onbirde yer veriyor, Tümer ve Nouma’nın önünde İlhan’ı tek tabanca olarak oynatıyor, böylece güya zor haftalar ve Dinamo Kiev maçları için bazı güçlerini saklıyordu. Gelin görünki henüz yeterli fizik gücünü kazanamayan Nouma, bir şutu direkte patlamasına rağmen etkili ve yararlı olamadı. Oyunun organizatörü, kurucu beyni olarak görev yapan Tümer de teknik zenginliğiyle profesyonel bilincini dengeleyemedi. Fatih’in faulüne rakibini iterek öfkeyle yanıt verince sahalarımızın marjinal hakemi Mutlu Çelik’ten kırmızı kart gördü. Vurma niyetiyle değil, itmek için dahi olsa bu kart kızarmamalıydı. Bu, hakemin hatası. Elbet Tümer’in de hatası var.
On kişi kalan Beşiktaş’ın organizasyonu daha da aksamaya başladı. Neyse ki Altay Teknik Direktörü Ümit Turmuş, rakibinin bu eksikliğinden heveslenip Sinan ve Bülent’i, İbrahim’le üçleyerek gol hayalleri görmeye başladı. Birkaç pozisyon da yakaladı. Ancak Cordoba, Zago, Ronaldo ve Tolga izin vermediler. İkinci yarıda Beşiktaş orta alanda daha da rahatlamaya başlamıştı. Özellikle Ahmet Yıldırım daha etkili biçimde hücumu destekledi. Frikikten gelen topu İlhan’a aktararak yaptığı gol asisti alkışlanmaya değer.
Mutlu Çelik, Ahmet - Bayram temasına ucuz ve tartışılan bir penaltı kararı verdi. İlhan o kadar soğuk vurdu ki belki de ilahi adalet golü direkle önledi.
Çelik ayrıca Tolga ile Altaylı oyuncunun son dakikalarda ceza sahası içindeki mücadelesine penaltı çalabilirdi. Beşiktaş, zora soktuğu maçı şansla kazandı. Ama ligin en iyi takımı buysa ötekilere ne diyeceğiz! Önümüzdeki zor haftalarda galiba gerçekleri daha iyi göreceğiz. Ancak şunu söyleyelim. Forma rekabeti ve kadro bütünlüğü Beşiktaş’ta henüz oluşmamış. Demek ki, Lucescu’nun yapacağı çok şeyler var daha.