Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Lig performansı ne olursa olsun, İzmir Beşiktaş’ın "averaj" bulduğu bir deplasman rahatlığıydı düne kadar. Ama dün gördük ki, tarife değişmiş. Averajı bir yana bırakın, aldığı tek puan bile Beşiktaş’a fazla. Çünkü, attığı goller bedava, yediği goller bedava!
Lucescu’nun elindeki kadrodan nasıl edip de böylesine "ağır" bir on bir oluşturduğuna aklım ermedi. Düşünün savunmada Tolga ağır...Ronaldo ağır...Orta alanda Sergen, Tayfur, Ahmet Yıldırım ağır...Kanatlar zaten sağır! Ne Tamer, ne İbrahim...Çağırsan duyacak halde değiller, istediğin kadar bağır!
Oyunun ilk yarısında iki kişiyle futbol oynamaya çalıştı Beşiktaş. Biri olağanüstü çabası, enerjisi, çabukluğu ve arzusuyla Ahmet Dursun...Öteki de bir uçuş mühendisi gibi savunmadan akıllıca, çabucak çıkıp hesaplıkitaplı atak organize eden Beşiktaş’ı karşı alana yıkmak isteyen Zago... Ne var ki, ikisi pek yalnız kaldılar. Beşiktaş’ın aydınlık yüzünü oluşturan bu ikiliye karşı takımın geri kalanı "kara yüz"ü portreliyordu. Bu ayağındaki topu kullanamayan, rakibe kaptıran yavaş ve ağır aksak oyundan elbette bir galibiyet çıkması beklenemezdi.
Göztepe için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Ama onların hiç değilse gole susamış, Ercan ve Zafer gibi oyuncuları, Gökmen gibi kanattan etkili orta yapabilen adamları vardı. İki kez yenik düşmelerine rağmen yedikleri gollere gecikmeden karşılık verdiler.
Düşünün...Göztepe 7 korner attıktan sonra Beşiktaş ilk kornerini kazandığı zaman kronometre 87. dakikayı gösteriyordu. Lucescu, belki kafayı UEFA Kupası’ndaki Saraybosna maçına takmış, Amaral’ı perşembeye saklamış olabilir. Ama söyleyelim ki, Beşiktaş’ın kadrosu Amaral’ı kenarda tutacak kadar lüks ve zengin değil. Sonradan oyuna soktuğu adamlarla golü bulamadı. Skor tabelasını değiştiremedi. Çünkü sahadaki kadro asla bir takım değildi.
İsmet Arzuman’ın sarı kartları doğru. Pancu’nun ceza alanında düşmesi penaltı mı? Ekranlara bakalım!