Bu maç uzun süre zihinleri meşgul edecek. Tartışmalar bitmeyecek. 90 dakikası emekle, enerjiyle ve beceriyle dolan bir müsabakanın hakem kararsızlığıyla bitmesi gerçekten acı... Erol Ersoy, gençlerin parladığı, kıdemlilerin yavaş yavaş gözden düştüğü ve FIFA listesini terk ettiği hakemlik dünyasında kariyerinin sonunu pek de hak ettiği biçimde yaşayamıyor. Ersen Martin’in kafa vuruşuna gol kararı vermesi, sonra yardımcısı Koray Gencerler’in o kanaati paylaşmayarak yerinde çakılı kalmasıyla oyunu durdurup, konsültasyona başvurması muammalar yarattı. Ersen Martin’in kafayla vurduğu top Beşiktaş kalesinde çizgi üzerinde İbrahim tarafından savuşturulurken bu elbette bir gol olamazdı. Erol Ersoy, ilk hatasını yapıp, yardımcısına bakmadan gol kararı verdi. Oysa Beşiktaş, İbrahim’in çevirdiği topla oynamaya devam ediyordu. Denizlisporlu futbolcular kendi yarı alanlarına geçip santrayı beklerken Beşiktaş’ın oyuna devam ettiğini görünce coşku, yerini kuşkuya bıraktı. Sonrasını muamma olarak değerlendirebiliriz. Üst üste değişen kararlar, sonra bir hava atışı ve maçın bitişi... Sorarlarsa "Erol Ersoy’u nasıl bilirdiniz?" diye, ben "çok iyi hakemdi" diyeceğim. Ama aynı zamanda çok da talihsizdi.
* * *
Haydi maça geçelim... Bu maç Beşiktaş açısından Lucescu’nun hatalarıyla başladı. Rumen hoca öyle bir on bir kurmuştu ki, Denizlispor karşısında iş yapma şansı daha baştan törpülenmişti. Çift santrfor İlhan ve Nouma sert adam markajıyla zorlanırken, arkalarında onlara top atacak bir tek Pancu vardı. Ancak Denizlispor sahanın her yerinde pres yaparak Beşiktaş’ı zorluyordu. Oyuna soldan yükleniyorlar, ama Ali Tandoğan’ın fuleleriyle golü sağ kanatta boşalttıkları alandan arıyorlardı. Beşiktaş, Denizlispor’un bu sağ kanat ataklarına kendi solundan bir çare üretemedi. Lig maçında hatalı baraj kurdurarak frikik golünü yiyen Cordoba, dün Zago’nun pasını taca atacağına oyun alanına çevirince Ali Tandoğan beklediği asisti bulmuş oldu.
İkinci yarıya Sergen’le başladı Lucescu... Az sonra Tümer’i aldı oyuna... Ahmet Yıldırım, Zago’nun yerine stopere geçti. Pancu önce ön liberoya döndü. Sonra santrfor görevine geçti, İlhan’ı eşledi. Sergen dahil, Cordoba’nın onuru için oynadı Beşiktaş... Oyunu Denizlispor’un üzerine yıktı. İlhan’la beraberliği buldu. Az sonra yine İlhan’ın 30 metreden çektiği olağanüstü güzellikteki şut, Mansız’ın yeniden doğuşunu müjdeliyordu. Beşiktaş, maçı keyif ile sürdürürken İbrahim’in elle kestiği top penaltıya neden oldu. Ama Cordoba, onur meselesi yaptığı maçı vermeyecekti. Mustafa Özkan’ın vuruşunda topu kornere çeldi ve sonrası yazının girişine konu olan olayları getirdi.
Cordoba’nın onuruna şapka çıkaralım... İlhan’ı kutlayalım... Eroy Ersoy’u da saygı ile analım.... Maç bitti başka ne yapalım!