DOĞA RUTKAY

14 Mart 2010

Can Yücel'in bisikletinin arkasında başlayan oyun keyfi başarılı bir sutopçuluğa kadar gitti. Ama bu durum kızının oyuncu olmasını isteyen baba Rutkay Aziz'in hoşuna gitmedi. Doğa hoşuna gidecek başka bir yeteneğini keşfetti. Bu kez de aileden geçen genlerle iyi bir biniciydi. Ünlü binicilerimizden Cenap Duru'nun yeğeni o kadar iyiydi ki 'Hava atayım' derken atının sinirli bir hareketiyle kendini önce havada, sonra da yerde buldu! Küçük Doğa için her son, sporda yeni bir başlangıç anlamına geliyordu. Sanki 'Gerçek aşk'ı arayan bir genç gibiydi. Bir türlü bulunamayan mutlu son için denemeler devam etti. Buz pateni, dans, pinpon, basketbol, kardiyo, bisiklet ve son olarak yüzme. Sevgiyi tattı ama aşka dönüşecek bir sporla tanışamadı. Bu durumun nedenini öğrenmek üzere hattımızda Doğa Rutkay var! Evet Doğa seni dinliyoruz:
- Evet Barış, senin de söylediğin gibi galiba şıpsevdiydim! Biraz da Sergen Yalçın gibiydim. Çok yetenekli ama sporda yeteri kadar disiplinli değildim. Hatta tembeldim. Şimdi beni ve spor hayatımı daha iyi tanımak için 10 A 10'u takip edin!


10’A SORDUK DOĞA RUTKAY YANITLADI
1-BANA SPOR ... ÖĞRETTİ! Spor bana iyi bir seyirci olabilmeyi öğretti. Pek çok

Yazının Devamı

GÜRGEN ÖZ

7 Mart 2010

"Güüüürgeeen pabucu yarııım. Çık dışarıyaaaa oynayalıııımm" demek istedim. Hatta dedim ve çıktık dışarı. Tadı damağımda kalan tam bir sokak arkadaşı.
Yeni nesil şaşırma, 'Sokak arkadaşlığı da ne?' deyip sabrımızı taşırma :)
Sokak arkadaşlığı! Elektronik oyun, facebook, msn, twitter arkadaşlığı gibi. Ama ondan daha sahici. Evinin içinde oyuncakları olan değil oyuncaklarının içinde bir ev kuran, neredeyse bir 'Hayal kahramanı'nın evine gitmek istedim, son anda vazgeçtim. Deplasmanda onunla ve oyuncaklarıyla baş edemezdim! Nişantaşı'nda mahallemin çocuğu avantajını kullanıp lunaparka davet ettim. Bu hareketimle sokak arkadaşımın kalbini fethettim. Arkadaşım Gürgen kulağıma; "Her gün yürüyüşe çıkın. Yürüdükçe hayatta da ilerliyorsunuz. Oynamayı seviyorum, kızlarla da. Spor da oyun da seksi bir şey" dedi. Ben de size; "Farkını Romantik Komedi filminde bir kez daha gösteren adam, aksiyon filmlerinde de oynamak istiyor. Onun için kondisyon ve esneklik çalışıyor" diyorum. Peki siz ne dersiniz? Siz de bizim oyunumuza katılmak ister misiniz?


HAYALİNDEKİ FOTOĞRAF

Yazının Devamı

17 YIL SONRA KLASiK FORMA

3 Mart 2010

Çorap ütüsüne de ‘forma’ deniyor, belli bir kağıt ölçüsüne de ‘forma’! En ünlü ‘forma’ tanımıysa en ünlü spor ‘futbol’un rengarenk örneklemeleri. Bu farklı farklı renklerdeki formalar kulübü de farklılaştırıyor, milli takımları da. Belli renkler içinde tercih şansınız olduğu için sizi farklı ve ayırt edici kılacak tek seçenek olarak desen ve tasarım kalıyor. Kısaca forma adeta takımın ‘bayrağı’ oluyor.
Milli takım teknik, yapısal ve hedefsel olarak yeni bir başlangıç yaptığı döneme en eski, en bilinir, çoğumuzca en sevilir futbol bayrağımızla ‘ay-yıldızlı forma’yla yani nostaljik formamızla “Merhaba” diyor.
1993 yılında Norveç maçıyla “Elveda” dediğimiz klasik beyaz formamızın göğsünden geçen şeridin içinde yer alan ‘ay-yıldız’ tekrar aramızda. Formanın farklı yerlerinde gezindikten sonra efsane ‘ay-yıldız’
17 yıl sonra tekrar kırmızı bandın içine Honduras’la oynayacağımız hazırlık maçıyla geri dönüyor. Sevenler buluşuyor :)
Canavar Burhan’ın, Lefter Küçükandonyadis’in, Metin Oktay’ın, Baba Hakkı’nın da giydiği ‘ay-yıldızlı’ forma da, Hakan Şükür, İlhan Mansız ve Tuncay Şanlı’nın giydiği farklı desenlerdeki hatta turkuaz formalar da güzel günler, büyük zaferler gördü. Peki

Yazının Devamı

ŞAMPANYAM YAN YATMIŞ BEKLiYOR!

28 Şubat 2010





Koyu Galatasaraylı Ata Demirer 10 yıldır neyin hasretini çekiyor? 10 A 10 , şampanyayla kutlanmayı bekleyen acı gerçeği açıklıyor!

Spor bilginiz sayesinde hayatınızda neler kolaylaştı, neler zorlaştı?

Yazının Devamı

TAN SAĞTÜRK

21 Şubat 2010

"Olmak ya da olmamak. İşte bütün mesele bu!" sözü tüm dünyayı,
"Yalandan bir hayalin heyecanına kendini o derece inandırdı ki acısından bütün yüzü soldu" sözü de Türkiye'yi farklılaştırdı!
William Shakespeare'in Hamlet oyununu okuyan anne-baba Sağtürk'ler, ilkokul 5. sınıftaki minik oğullarına bu sözden etkilenerek; "Bizden dinlediğin hikayelerdeki kahramanlar gibi olmak ister misin?" diye sordu.
İzmirli, sarı saçlı, Tekvando Tüysıklet Türkiye Şampiyonu Tan Sağtürk olumlu manada kafasını salladı. Göztepeli 10 yaşındaki çocuk artık daha önce bilmediği bir yoldaydı. Öyle veya böyle kaderi yine aynıydı, kürsünün en üst basamağındaydı. Fransa Devlet Balesi başdansçısı artık bir Türk olacaktı. Kendi hikayesinin 'kahramanı' olmuştu da bazıları gibi 'kendine kahraman' kalmayacaktı. Tan Sağtürk ülkede balenin sesi, soluğu, yüzü, kaderi oldu. Türkiye'ye Tekvando’yu tanıştırdığı için onursal başkan unvanı da olan eski TRT sunucusu anne ve farklı vücut yapılarına göre başarı formülleri geliştiren, bu araştırmalarını yaklaşık 40 bin kişi ile paylaşan 4 üniversite mezunu TRT İzmir radyosu kurucusu babanın oğluna da bu yakışırdı. Yetmedi, geçtiğimiz hafta eşi Alona tarafından kendisine,

Yazının Devamı

BURCU ESMERSOY

14 Şubat 2010

Truman Show filmini hatırlıyor musunuz?
Hayatının her anı sürekli canlı yayınlanan bir adamın traji-komik hikayesini?
Uyurken, üşürken, sevinirken, severken, sevilirken, utanırken, şımarırken hep canlı yayında.
“Bu izlediğimiz bizim yaşantımız mı? Yoksa bizim yaşantımız bir film mi?” dedirten, paranoyak bir durum tadında.
Burcu Esmersoy'un filmi pardon hayatı gibi.
Tatilinde sevgilisine nasıl öpücük verdiğini de biliyoruz, 'Spor Aşkı'nı da, en güzel spor sunucuları arasında olduğunu da gaflarını da, Scarlett Johansson'u güzel bulmadığını da, Okan Bayülgen vakasını da, dans tutkusunu da, boşandığını da, da, da ... Daha? Burcu ile ilgili bilmediğimiz bir şey var mı? Olmaz mı?
'Bilen kişi'yi sizin için bulduk, konuştuk, konuşturduk.

Yazının Devamı

CEMİL İPEKÇİ

7 Şubat 2010

Rengarenk biri Cemil İpekçi. Pembe mayo da giyiyor pembe forma da!
Kıyafet tercihi hep rahat kendisi gibi, renkli ve özgüvenli.
Onun için 'Galatasaraylı' dediler, mor forma giydirdiler. Tebrikler!
Bir modacının 'Siyah-Beyaz'a da kayıtsız kalamayacağını hesap etmediler, etmeliler! Bu noktada klavyem duruyor, yazı bitiyor! Neden? Çünkü iç sesimi bastıran bir başka sesle karşılaşıyorum. Kulağımda binler, hatta onbinler, tribünler, koro halinde tezahüratlar yapıyor. Duyuyor musunuz?
Hatta 10A10 oyun alanımız stada çevriliyor, pankartlar asılıyor. Görüyor musunuz?
Şşşşşşşşş...
Birrrrr, ikiiiiiii, üçççççççç!

Yazının Devamı

BURCU KARA

31 Ocak 2010

BURCU'YA AÇIK MEKTUP
Burcu, çok şükür sağlıklısın, gençsin, güzelsin. Başta kendin, niye hepimizi üzersin! Spora hayatında yer vermezsin.
Bakıyorum fitsin. Yoksa benimle dalga mı geçersin? Eğer böyleyse ayıp edersin! Ne zaman görsem elinde çikolatan, cipsin. Bu kadar kalorili şeyi spor yapmadan nasıl eritirsin? Ben ve benim gibi su içse kilo alanları delirtirsin!
Yüzmeye gittiğinden şüphelendim, "Bone ve gözlük zorunluluğu yüzünden havuza girmiyorum" dedin. Leman'daki 'Kıllanan adam' veya Şirinler'deki 'Aksi Şirin' gibisin.
Spor yapmamak için azimlisin. Bahane üretme makinesisin. Deli misin? Beni gitgide sinirlendirmektesin.
Kadir İnanır'ın veciz ifadesi ile: 'Yalan söylüyorsunnnn, Yalannnn' demek istemekteyim!
Yıllar önce, voleybol, bilardo, tenis oynayan, pilates ve yamaç paraşütü yapan sen, tembelliğe nasıl böyle boyun eğersin? Spora eski sevgili muamelesi yapamaz, hayatından bu kadar kolay çıkarıp atamazsın. Sevenleri ayıramazsın. Zalimmmmm!

Yazının Devamı