DİLEK SABANCI

9 Mayıs 2010

Messi, sen bir hiçsin! Lebron, sen yeteneksizsin! Federer sen de kimsin?! Merak etmeyin, kendimdeyim! Bu adamları severdim.
Ama artık daha çok sevdiğim kişilerle birlikteyim.
Yahyalarla, Ayşegüllerle, Serkanlarla, güzel oyuncularla, özel sporcularla... Fiziksel ve zihinsel engelleri aşarak spor yapanlarla, kazanmasa da mutlu olanlarla, kazanırken rakip takım üzülmesin diye fark atmamaya çalışanlarla, oyunun bir eğlence olduğunu hiç unutmayanlarla...
Ve onlara ilham veren, gönül veren 'Özel Kadın' Dilek Sabancı'yla...
Dilek Sabancı ve ekibinin harikalar yarattığı Metin Sabancı Eğitim ve Üretim Merkezi için kelimeler türettim ama en çok 'Spor Cenneti'ni sevdim. Evet, ben 'Cennet'teydim!
Ey sporcular, az veya çok kazanan oyuncular, profesyoneller, amatörler, yöneticiler, sporseverler, siz de Milli Takımımız gibi, 10-18 Mayıs'ta İstinye Park'taki, Türk Telekom - Türkiye Özel Sporcular Derneği Festivali'ne gelin 'Özel Sporcu'larla tanışın, Dilek Sabancı'yı dinleyin ve onlara destek verin. Eğlenceli ve azim dolu müthiş keyifli hikayelere şahitlik edin. Sakın üzülmeyin! Bir gün siz de onlar gibi azimli, onlar gibi sportmen, onlar gibi başarılı ve onlar gibi güleryüzlü

Yazının Devamı

MERCAN

2 Mayıs 2010

Mercan: Mercan katılıkta taş gibidir, denizin dibinde ise adeta bitki gibi biter. Denizin diplerinde rengarenk çiçek bahçelerini andırır. Suyun yüzünden yukarı çıkıp kuruyunca katılaşıp toprak olur. Bu özelliklerinden dolayı mercanlar uzun yıllar denizlerde büyüyen taş haline gelmiş çiçekler olarak sanıldılar. Günümüzdeyse mercanlar... -Wikipedia
Ünlüdür! En azından 2010 yılından beri. Müzik dünyasında şu anda 'Yerli Madonna' diye anılıyor. Ya spor dünyasında? 'Yerli Maradona'! Yok ya! Valla, 'Maradona' olmasa da, çocukken sokak aralarında futbolu tutkuyla yaşamış, erkeklerin arasına karışıp kalecilik bile yapmış. Futbolu sevse de son çizgide yalnız kalmaya katlanamamış, bu kez almış istakayı eline üç bant, dokuz top, Amerikan, snooker oynamış hatta Ankara'daki turnuvalara katılmış. Yüzmenin yeriyse hep ayrı kalmış. beş yaşında birkaç kere boğulma tehlikesi atlatsa da, bu yüzden 20 yıl denize hasret kalsa da Mercan'ın yeri suyun yanı olmuş. Biz de sevenleri ayırmadık. Suda varolan 'Mercan'ı suya attık. Yüzdük hatta sutopu oynadık... O protest, sivri dilli, provakatif kızdan eser bırakmadık! Veya öyle sandık! Ne zaman havuzdan çıktık, kurulandık, Mercan'ı

Yazının Devamı

ERDİL YAŞAROĞLU

25 Nisan 2010

Erdil Yaşaroğlu diyor ki:
"Koşu bandında koşarken bir şey hatırladım. 15 dakika koştuktan sonra meme uçlarım sızlamaya başlıyor. Ama feci sızlıyor. Benim görüşüm, spor ayakkabıyla lastik bantta koştuğum için vücut aşırı elektrik yükleniyor. Tabii bu fikir çok salakça olabilir. Doktora gidip anlatmaya da utanıyorum. Buraya yazınca daha az utanıyorum :) Neyse ki banttan inince geçiyor. Ama bu durum spor yapmamı asla engellemeyecek."
'Spor yapmamayı meşru gösterme felsefesi'nde son nokta :)
Ama aynı adam son cümlesini de gerçeğe çevirecek kadar aklı başında.
Şimdi haftada dört gün spor yapıyor. Lafta değil, salonda!
Gittik, gördük, oynadık!
Hatta: "Yerden 10 cm. havada yürüyebilmek isterim" fantezisini duyunca, ikimizin de çocukluk aşkı basketboldan yardım aldık. Ribaund için havaya sıçradık, başaramasak da dirsek yememeye çalıştık, hatta atletik yıldızlar gibi potaya asılı kaldık.

Yazının Devamı

HEPSİ BANA KARŞI

18 Nisan 2010

10 A 10 oyun alanında birebir oyuna alışık ben, bir anda savunmada 1'e 3 yakalandım! 'HEPSİ' birden karşıma geçince pilot koltuğuna gömüldüm kaldım. Yıllarca Formula 1 programı da sunsam, Türkiye'de gerçek bir F-1 aracını kullanmış 10 kişiden biri olma mutluluğunu da yaşasam, 25 yaş ortalamasındaki bu genç kızlara nasıl ayak uydurmalıydım? Rekor zamanlara imza atan pit-stop ekipleri gibi enerjili, uyumlu, dikkatli; kaptanları olmasa da 'HEPSİ' grubun gizli lideri. Tek tek farklılar ama asıl güce 'HEPSİ' olunca ulaşıyor, rakip tanımıyorlar! Formula 1 aracının çevresinde mutlular çünkü beni araya aldılar. Aynı keyfi, ayrı ayrı oyun ve spor hobilerinde de yaşıyorlar. Sürekli deniyorlar: Eren sörfü, Yasemin boksu seviyor, Cemre de arkadaşlarının yeni yeni oyun heyecanlarını paylaşıyor tıpkı müzik ve dans keyiflerini paylaştıkları gibi!
Böyle sağlam ve güçlü bir takıma, HEPSİ'ne karşı bir taktik üretmeliyim ki onları birbirine düşüreyim diyorum, araştırıyorum ve sonunda aradığım istihbarata ulaşıyorum!
Cemre Galatasaray, Yasemin Fenerbahçe, Eren de Beşiktaşlı. Ama onlar değil bu konuda birbirine düşmek, "Üç farklı büyük kulübün en iyi anlaşan üç rengiyiz" diyor, işin içinden

Yazının Devamı

ELİF ŞAFAK

11 Nisan 2010

"... Aşk insanı güzelleştirir. Küskünleri aynalarla barıştırır, yalnızları aynalarda çoğaltır. Aşk bir sihirbazdır. Oyunbazdır. Yürekbazdır. Oynar yüreğinle top gibi..." diyen bir hanımefendiyle buluşmak, konuşmak, susmak, paylaşmak... hatta oynamak!
Oyun arkadaşı olmak. Mutlu olmak!
Basketbolu, hentbolu, voleybolu sevdiğini öğrenmek.
Ellerinin sadece kalemle değil topla da oynadığını bilmek.
Kalbinin güzelliğini gözlerinde görmek. Madrid'de yaşadığı yıllarda Real Madrid taraftarı olduğunu duymak. Aşık olduğu adamın 'Sarı lacivert aşkı'na saygısına şahit olmak. Onunla konuşurken dalmak, gitmek uzaklara... 'Senin yüreğin değişirse dünya değişir' diyen Şems'i hissetmek, 'Pişmişin halinden anlar mı ham, sözü kısa kesmek lazım vesselam' diyen Mevlana'yı duymak ve susmak...
Elif Şafak gibi yürekten bir 'Eyvallah' demek sözün sonunda.
'Şükür' demek hayata; böyle oyunbazlar için, yürekbazlar için, arkadaşlar için, Elif Şafaklar için...

Yazının Devamı

SERAY SEVER

4 Nisan 2010

FENERBAHÇE ACIBADEM VOLEYBOL TAKIMI KAPTANI SERAY SEVER, ŞAMPİYONLAR LİGİ'NİN 'EN DEĞERLİ OYUNCUSU' SEÇİLDİ!
başlığıyla girecek bir haber gerçek olabilirdi ama olmadı, olamadı! Başarılı bir voleybolcu olmadığı için değil, piyano hocası "Parmakların yamuluyor" dediği için!
Seray, voleybolcu olmasa da profesyonel spor kariyeri yapmasa da neler yaptı neler! Barbi bebeğini bıraktığı ilkokul yıllarından sonra kendi tabiriyle 'Erkek Fatma' oldu çıktı.
Zorla da olsa rakip Galatasaray'ın yüzme takımında yüzdü, kendinden 20 yaş büyüklerinin koltuk altına tavlayı sıkıştırıverdi, at sevgisi onu biniciliğe itti, bisikletiyle yıllar geçirdi, kayak, yelken, yoga ve hız sporlarıyla da ilgilendi.
Peki ya şimdi? Şimdi ekran önünde olan bir profesyonel olarak daha bilinçli ve dikkatli. Artık Ulus N-Fit'teki özel hocasının sözünden çıkmayan disiplinli bir pilatesçi. Ama onun adına hepsinden ötesi, çok sevdiği Fenerbahçe'si. Bu yüzden onun için üstte attığımız manşet, hayal değil gerçek:
SERAY FENERBAHÇE'Yİ ÇOK SEVER :)

Yazının Devamı

ÖZGE UZUN

28 Mart 2010

Sayın seyirciler bültenimize bir son dakika gelişmesiyle devam ediyoruz!
CNN TÜRK'ün iki sunucusu şık ekran kostümlerinin altında oyun kıyafetleriyle yakalandı. Özge Uzun ve Barış Kuyucu, ‘Altı kaval üstü şişhane’ tadındaki durumları için, "Pişman değiliz" derken kanal yönetimi konuyla ilgili sessizliğini koruyor! Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand'ın kahkalarla şirketi terketmesiyse kafalardaki soru işaretlerini arttırdı!
10 A 10 ekibi konuyu sizin için araştırdı:
'Özge Uzun'la Güne Merhaba' programına konuk olan Barış Kuyucu'nun 'Nasıl olsa masanın altında görünmez' diye halı sahadan geldiği maç kıyafetlerinin üstüne giydiği şık takım elbiseli hali izleyicilere şaşkın anlar yaşattı.
Asıl 'Şok' etkisi yaratansa haberciliği kadar güzelliğiyle de ekranda 'Uzunca bir boy' gösteren Özge Uzun'un, takım arkadaşı gibi tozluk, tekmelik ve kramponlarıyla kameralara yansıyan görüntüleriydi.
Özge, "Canlı yayın da bir oyun. Ben de konuğuma uygun giyinmek istedim. Arkadaşlar lütfen olayı abartmayalım. Biz sadece oyun arkadaşıyız" dedi.
Bu görüntülerin 10 A 10 köşesi için reklam amaçlı olarak mı kullanılıyor sorusuna medya otoritelerinin ortak yorumu net: EVET! :)

Yazının Devamı

METİN ŞENTÜRK

21 Mart 2010



1992 yapımı Oscar ödüllü 'Kadın Kokusu' filmindeki muhteşem tango ve veda sahnesiyle birlikte Ferrari'li sahne hâlâ gözümün önünde! Görme engelli emekli albay rolündeki Al Pacino kırmızı Ferrari'nin koltuğuna oturur, yanına kolej öğrencisi Charlie'yi alır ve basar gaza. Albay bu çılgınlığı yapmamasını isteyen genç arkadaşına, "Beni suçlama Charlie. Sadece göremiyorum" der. Bizim henüz Oscar’lı olmayan 10 A 10 oyunumuzdaysa yine kırmızı bir Ferrari, içinde bu kez Metin Şentürk, yanında da ben :) Karşımızda da bu özel anı görüntüleyen fotoğraf sanatçımız Altan Aykan!
- Metin Ağabey bana doğru bakar mısın?
- Altaaaaaaan :)
Altan ne yapsın! Metin Şentürk gözümüzün içine bakarak konuşuyor!
2 Nisan Çarşamba günü herkes susacak, Metin bu kez hızını konuşturacak. Yakın arkadaşı Fi-Yapı'nın sahibi Fikret İnan'ın "Gözüm kapalı verdim" dediği 2008 F430 Ferrari'siyle Şanlıurfa Havalimanı'nda 286 kilometrelik rekoru bırakın kırmayı bir daha kırılamayacak bir noktaya çekmeye çalışacak. "Rekoru kırarsam gözüm açık gitmeyecek" diyen Metin Şentürk, hız ibresinde mümkün olursa 300'e vurmak ve bir önceki rekoru tamamen unutturmak için uğraşacak!

Yazının Devamı