Dünya Kupası maçlarını izleyenler futbolcuların rengarenk kramponlarını mutlaka fark etmişlerdir. Fark etmemek ne mümkün zaten? Bugüne kadar futbolcuların saç modelleri ya da özel hayatlarında giydikleri kıyafetler modanın konusu olurken, bence bu yıldan itibaren kramponlar da moda dünyasının yakın takibinde olacak gibi.
RENKLİ AYAKLAR
Dünyada birçok başarılı futbolcu tarafından giyilecek olan Magista’yı Türkler’den Arda Turan temsil ediyor.
Ronaldo’nun tercihi ise Nike’ın ilk defa 1998’de lanse ettiği Mercurial modeli.
Adidas’ın Dünya Kupası’na özel tasarladığı Samba Primeknit modelini tercih eden isimlerin başında da Uruguay’ın forveti Luis Suarez geliyor.
Bu yıl krampon tasarımında bir atak yapan Puma’nın Brezilya’dan ilham alınan renklerle yenilediği, sağ kramponun pembe, sol kramponun ise mavi olduğu ‘Tricks’ modelini tercih eden isimler arasında İspanyol orta saha oyuncusu ve şimdiki Dünya Şampiyonu Cesc Fabregas, Arjantinli skorer oyuncu Sergio Agüero, İtalya Milli Takımı’ndan Mario Balotelli bulunuyor.
Moda dünyasının en büyük imparatorluklarından Fendi’nin dördüncü kuşak varisi Delfina Delettrez Fendi, son derece mütevazı biri. Öyle ki Chanel’de staj yaparken kahve dağıtıp, fotokopi bile çekmiş...
Dünyanın en büyük moda imparatorluklarından Fendi Ailesi’nin kızı
Delfina Delettrez Fendi, perşembe günü ISTANBUL 74’ün Galatasaray’da açılan yeni galerisinde ‘Never Too Light’ koleksiyonunu sergiledi.
Ben de Delfina’yla röportaj yapmak için yola koyuldum...
Sağolsun taksici beni çok alakasız bir yerde bıraktı ve Arnavut kaldırımında ince topuklu ayakkabılarım ve dar elbisemle yürümek zorunda kaldım. Bir de yolda bir tinerci musallat olunca, korka korka gittim.
Tam kapıya geldiğimde, tinerci benden öndeydi ve kapıda sigara içen genç bir kızın yanından geçti.
Ben de “Vay canına, ne korkusuz kız” dedim içimden. Kız, oldukça rahat ve dingindi... Geç kaldığım için koşarak içeri girdim.
Son birkaç kırmızı halı seremonisinde dikkatinizi çekmiştir; kolyeler artık sırta takılıyor. Tabii her kolye, her sırt dekoltesi için uygun değil; dikkat etmek lazım.
Mesela Anne Hathaway’in 2013 Oscar töreninde taktığı kolye; sırt kolyesi olmadığı gibi, sırtındaki dekolteyle de uyumlu değildi!
Bir kolyeyi sırta doğru takacaksanız ya sallantılı olmalı ya da ucu ‘V’ şeklinde bitmeli.
BU AKIMIN ÖNCÜSÜ LADY DIANA!
Cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Feryal Gülman’ı çok şık bulduğunu söyleyen tasarımcı Mary Katrantzou, “Şahsen tanışmıyorum ama tasarımlarımı giydiğini biliyorum” diyor
Mary Katrantzou, 20-22 Mayıs tarihleri arasında dünyanın dört bir yanındaki Britanyalı tasarımcıları desteklemek amacıyla gerçekleştirilen Great Yaratıcılık Festivali için İstanbul’a geldi.
Vakko Esmod ve etkinliğin yapıldığı Sabancı Müzesi’nde konuşmalar yaptı.
Bu arada görüşme fırsatı bulduğum Mary Katrantzou ile tasarımları ve Türk kadınlarının tarzları hakkında konuştuk...
Sizin için modanın tanımı nedir?
Moda, zamanın ötesine geçen bir zarafet ve doğuştan gelen kendini ifade etme ihtiyacıdır.
Tütüyü sadece çocuklar ya da balerinler giyebilir diye düşünüyorsanız; yanılıyorsunuz. Bu yazıyla fikriniz değişecek. İşte kanıtı!
Yolunuz Londra’ya düşerse, mutlaka görmenizi tavsiye ettiğim bir sergi var. Moda dünyasının dahi çocuğu, Fransız modacı Jean Paul Gaultier; kariyerinin 40. yılını Barbican Centre’daki ‘Kaldırımdan Podyuma’ adlı sergiyle taçlandırıyor.
Sergide 90’larda Madonna’nın konserlerinde giydiği kafes büstiyerler, modacının Pedro Almadovar’ın filmleri için tasarladığı kostümler de sergilenen tasarımlar arasında yer alıyor.
25 Ağustos’a kadar sürecek sergide en çok ilgimi çekense modacının 1977’deki ilk hazır giyim defilesinde podyumda sergilediği motorcu ceketi ve tütüden oluşan kostümdü.
Jean Paul Gaultier, bu kombinin güncel versiyonunu 2014 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda, pudra tütü ve deri ceketle; 80’lerin sarı röfle ve kırmızı ruj kombini yerine, nude makyaj ve özensiz saç modeliyle birleştirerek sergiledi.
Tütü sadece balerinlerin ya da küçük kızların müsamerelerde giydikleri bir parça olarak algılansa da, kadınlar tarihin her döneminde ve her yaşta tütüye ilgi duymuşlar.
Met Gala’nın bu yılki teması; Amerika’nın ilk haute couture tasarımcısı kabul edilen Charles James’e ithaf edildi. James’in masalsı tasarımlarının yansımasını görmeyi beklediğim gece, benim için hayal kırıklığı oldu!
Metropolitan Müzesi Kostüm Enstitüsü Galası (Met Gala), moda dünyasının 1971’den beri düzenli olarak gerçekleşen ilk kırmızı halı etkinliği.
Met Gala’ya katılmak isteyen davetlilerin, 25 bin dolar gibi bir meblağ ödemeleri gerekiyor. Bu gala gecesinin özelliği; temaya uygun kıyafetler giyilmesi. Sergi, bir modacı adına gerçekleşiyorsa; modacı, bir akım adına yapılıyorsa o akım, davetliler tarafından güncel bir şekilde yorumlanıyor. Ama sonuç her zaman çok parlak olamayabiliyor. Bu yılki sergi; Amerika’nın ilk haute couture tasarımcısı kabul edilen Charles James’e ithaf edilmişti.
1978’de 72 yaşında hayata veda eden modacı, kesim ve kumaşları hacimli bir şekilde kullanma konusundaki ustalığıyla moda tarihinde yer alan bir isim. 5 Mayıs gecesi düzenlenen gecenin kırmızı halı görüntülerini de bu yüzden merakla bekliyordum...
Charles James’in masalsı tasarımlarının yansımasını görmeyi beklediğim gece, benim için hayal kırıklığı oldu!
Adidas’ın ‘Stan Smith’ adlı efsanevi modelinin üretimi, uluslararası pazarda popülerliğini kaybettiği gerekçesiyle durdurulmuştu. Ama hasret sona eriyor! Stan Smith modeli bomba gibi geri dönüyor
Adidas’ın beyaz üzeri, yeşil logolu pabuç modelini bilmeyen yoktur. ‘Stan Smith’ adlı bu modele ismini veren ise ünlü tenisçi Stan Smith’in ta kendisi.
Hikaye şöyle: 60’lı yıllarda Adidas, başarılı tenisçi Stan Smith ile bir sözleşme yapıyor. Kısa zamanda tenisçinin adı, başarının sembolü olan bu ayakkabılarla özdeşleşiyor ama sonra ayakkabıların ünü, tenisçinin adının önüne geçiyor. Stan Smith deyince, tenisçiden çok ayakkabı akıllara geliyor. 50 yıla yakın süren bu başarı hikayesinin ardından Adidas, 2012’de ayakkabının üretiminin durdurulmasını istiyor. Neden mi? Çünkü Adidas yönetimi, ayakkabının sadece Fransa’da bir efsane olarak devam ettiğini, uluslararası pazarda ise popülerliğini kaybettiğini düşünüyor.
Ve hasret sona eriyor
Kör ölür, badem gözlü olur derler ya, işte bu ayakkabı da öyle oluyor.
Monaco Prensesi Grace Kelly, yaşadığı dönemde stil ikonu olarak anılıyordu.Hâlâ da öyle... Kelly’nin hayatı, Kidman’ın başrolünde oynadığı filmle beyazperdede olacak. Cartier de film için mücevher hazırladı
Grace Kelly’’nin hayatını anlatan, Nicole Kidman’ın başrolde olduğu ‘Grace of Monaco’ filmi yakında vizyonda olacak.
Bir moda ikonu olan Prenses Grace Kelly’nin mücevherleri; film için dünyaca ünlü mücevher markası Cartier tarafından yeniden yaratıldı. Prens Rainier’in Prenses’e evlilik teklifi yaptığı 10.47 karat baget yüzüğü tasarlayan ve düğün hediyesi olarak birçok mücevher hazırlayan Cartier’nin, Kelly ile uzun yıllar süren sadık bir ilişkisi oldu. Çekimleri sırasında Cartier’nin uzmanlığına sıkça başvurulan film için, Monaco Prensliği’nin de onayıyla Cartier atölyelerinde 5 kraliyet mücevherinin reprodüksiyonları hazırlandı.
Grace Kelly, birçok ünlü markaya ilham verdi. ‘Mad Men’ dizisinin kadın kostümleri onun stilinden uyarlandı. Mont Blanc da ona ithafen bir mücevher koleksiyonu üretti.
Grace Kelly’in hayatını anlatan ‘Grace of Monaco’ filminin başrolünde Nicole Kidman var. Film, ‘Prenses Grace’ rolünü oynayan Kidman’ın; Cartier mücevherleri