“iMAR DÜZENSiZLiĞiMiMARLARIN SUÇU DEĞİL”

10 Mart 2014

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’yla dün kaldığımız yerden bugün devam ediyoruz. Konumuz, Türkiye’nin son dönem mimarisinden Venedik Bienalleri’nde Türkiye’nin kalıcı bir pavyona sahip olmasını sağlayan isimlere uzanıyor

Bu yıl ilk defa Venedik Mimarlık Bienali’ne katılıyoruz. Türkiye’deki son dönem mimariyi nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’de imar disiplini açısından çok büyük sorun olduğunu düşünüyorum. Kentlerimizi koruyamamış olmamız, kentlerimizin kontrolsüz bir biçimde genişlemiş olması tabii üzücü ve giderilmesi çok zor. Kentlerimizde gördüğümüz imar düzensizliğini mimarlarımızın sırtına yüklemek doğru değil. Mimarların kalitesizliği değil bu. Bunun çok çeşitli nedenleri var.
İmar açısından düzenli gelişen kentle düzensiz gelişen kent arasında çok büyük farklar oluyor. Çok çeşitli alanlara yansıyor. İmar konusunda disiplinli yaklaşım sergileyen toplumlar hem birbirlerine saygılı, hem geçmişlerine saygılı, hem geleceklerini planlayan, hem teknolojiyi kullanabilen, hem çevreye saygılı yapılar ve kentler oluşturuyor. Eğer bunu yapamıyorsanız, bütün bu alanlarda eksikleriniz var mesajını ortaya koyuyorsunuz aslında. Ne kadar çok şeyin göstergesi

Yazının Devamı

“Gidilecek daha çok yolumuz var”

9 Mart 2014

Venedik Bienali’nde artık sanatçı ve mimarlarımızı ağırlayacak kalıcı bir Türkiye pavyonu var. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı bu konuda “Sabit bir mekana sahip olmamız ülkemizin uluslararası alanda bilinirliğine önemli katkılarda bulunacak” diyor

Venedik Bienali’ne 2005’te ilk kez gittiğimde ne kadar etkilendiğimi unutamam. Hüseyin Çağlayan’ın “Olmayan Varolma” adlı video çalışmasını Palazzo Levi’de izlemiştik. Oyuncu Tilda Swinton o zaman daha bu kadar popüler değildi. Serginin küratörü Beral Madra, koordinatörü ise Murat Pilevneli’ydi. Daha sonra hep birlikte diğer ülke pavyonlarını büyük bir heyecan ve kıskançlıkla gezmiştik. Aradan yıllar geçti. Sonunda bu yıl İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve
21 destekçi sayesinde Türkiye, Venedik Bienali’nde 20 yıl süreyle kalıcı bir pavyona kavuştu. Bu önemli gelişmenin perde arkasını İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’dan dinledim.

Hiç bilmeyen birine Venedik Bienali’ni nasıl anlatırsınız?

Yazının Devamı

‘KAFADA NEW YORKLU, RUHTA iSTANBULLU’

8 Mart 2014

Bu hafta sandığımdan daha da zor bir görevim vardı. Dünya çapında bir eğlence hayatı ve parti gurusuna bir mekanda İstanbul gece hayatını özetlemem gerekiyordu. Alışığım, “Bu akşam nereye gitmeli?” sorularına ama bu sefer durum farklıydı. Berlin’den Los Angeles’a birçok şehrin en havalı kulüplerini kuran biri vardı karşımda. Yine de hiç düşünmeden “Lucca’ya gidiyoruz” dedim. İstanbul gece hayatında kim, nerede, nasıl eğleniyor, daha çok ne yeniliyor-içiliyor, hangi müzikle coşuluyor hepsinin cevabını Lucca’da bulabileceğini söyledim.
Eminim çok güzel restoranlara götürüldü, en şahane manzaralara nazır Türk yemeklerinin tadına baktı, Asmalımescit’i tavaf etti, Ulus 29-Sunset hattını öğrendi ama en lokal eğlenceyi Lucca’da gördü.

YENİ BULUŞMA NOKTASI
10 sene oldu Lucca hayatımıza gireli.
İstanbul gibi mekanların uzun yaşayamadığı bir şehirde bu çok önemli bir başarı. Lucca’nın patronu Cem Mirap gelen bütün teklifleri reddetti ve şube açmadı. Şimdi ise Cem Mirap yeni bir yer daha açıyor, Cantinery.
Aylardır adını bekliyoruz. Her konuştuğumuzda ‘gastronomik bir kantin’ sözü geçiyordu cümle içinde ama adı son ana kadar açıklanmadı.

Yazının Devamı

TÜRKİYE TANITIMINDA SON NOKTA

5 Mart 2014

Boğaz’ın en eskilerinden Zarif Mustafa Paşa Yalısı’ndayız; Demet Sabancı Çetindoğan’ın davetiyle.
18. yüzyıldan kalan tarihi yalı özenle korunmuş, yemişlik odasından hamama Saffet Emre Tonguç’la müze gezer gibi geziyoruz.
Merak ettiklerimizi Demet Hanım’a ve Saffet’e soruyoruz. En çok da Osmanlı döneminde kadınların deniz hamamı olarak kullandıkları gizli havuzdan etkileniyoruz.
Mahremiyet dolayısıyla Osmanlı kadınları açık yerlerde denize giremedikleri için giriş katındaki odalardan bir tanesinin içine merdivenle deniz suyuna girilen bir yer yapılmış. Şimdi Kahve Odası olarak kullanılan bu mekanın camla kaplı zemininin altında balıklar yüzüyor.

SÜRPRİZLERİYLE GÜLDÜRÜYOR
Demet Sabancı Çetindoğan, tarihimizi tanıtmak için bir kültür elçisi gibi çalışıyor. Bunun için evini Oprah Winfrey’den Colin Powell’a yabancı misafirlere açıyor. Zaten Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın geçmişinde de evin halka açılması var.
Eskiden Sakal-ı Şerif bu evde korunduğu için bayram günlerinde evi ziyaret edip burada namaz kılanlar oluyormuş.

Yazının Devamı

OSCAR’LARDAN iLGiNÇ NOTLAR

4 Mart 2014

* Selfie’nin önlenemeyen yükselişini bir kez daha gördük. Gecenin sunucusu Ellen DeGeneres’nin Bradley Cooper’a çektirdiği dev kadrolu selfie sosyal medyada paylaşma rekoru kırdı. Sadece 47 dakikada 1 milyon retweet’i geçti. Böylece Twitter’da Barack Obama’nın rekorunu da geçmiş oldu. DeGeneres, rekorun ardından boşuna “Az önce tarih yazdık, retweet rekoru kırdık... Yani bu gece hepimiz kazandık” demedi.
* En çok öne çıkan marka Gucci’ydi. Amy Adams, Anne Hathaway, Channing Tatum ve Chris Evans, Gucci tasarımları giydi.
Sunucu Amy Adams, özel olarak tasarlanmış safir rengi ipek Gucci Premiere elbisesi ile göz kamaştırdı. Smokinden ilham alınarak tasarlanan gece elbisesindeki krepe detaylar ve elbisenin vücuda oturan kalıbı dikkat çekti. Amy Adams, 50 yıl sonra yine zamansız şıklık denilebilecek bir elbise tercih etmişti. Ama yine de fazla sade bulanlar “Ödül alamayacağını düşündüğü için böyle giyinmiş” dedi.
* ‘En iyi Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödüllerini ‘Dallas Buyers Club’ ile Matthew McConaughey ve Jared Leto aldı. Diğer ödüller ne kadar tartışılsa da bu iki ödüle herkes hak verdi. Hatta Ellen DeGeneres, Jared Leto’ya “Gecenin en güzeli” diye

Yazının Devamı

GECELERDE ‘SÜRTMENAJ’ OLDUK

3 Mart 2014

Fazla gezmek tozmaktan çağın hastalığı: ‘Sürtmenaj’. Ankara’ya gitmişken boş durmuyoruz, No.4’teki partiden çıkıp Zeki Bar ve Contes Club’da geceye devam ediyoruz...
Niyeti bozmuştum, daha Ankara’ya sergi açılışına gideceğim belli olduğunda Ankaralı arkadaşımdan rica etmiştim, “Bize bir Ankara gecesi yaşat” diye. Daha önce Güngör Uras’tan Ankara gece hayatını ağzı açık dinlemiş biri olarak çok merak ediyordum.
Ankara gündemi bu kadar karışıkken bile gece hayatından ümidimi kesmedim. Neden mi? Çünkü herkeste farklı etki ediyor olanlar.
Bir kısmımız iyice içe kapandı, bırakın evden dışarı çıkmayı, kanepeden kalkmak, yataktan çıkmak istemiyor. Bir kısmımız ise ‘sürtmenaj’ olmuş durumda. Hayır, tashih yok. Sürtmenaj, çağın hastalığı, fazla sürtmekten, gezmekten geliyor. Hatta öyle bir hale geliyorsunuz ki, vitamin ihtiyacınızı gece kulüplerinde ortaya gelen meyve tabaklarından karşılıyorsunuz.
İtiraf etmeliyim, son zamanlarda ben de bu hastalıktan mustaribim. Bu yüzden Emre Dökmeci koleksiyonu sergisinin Ramada Oteli’nin barı No.4’teki after party’sinden sonra geceye devam ediyoruz. Hiçbir güç bizi durduramıyor.
İlk durak Zeki Bar. Canlı müzik var.

Yazının Devamı

7 saatte Moda

2 Mart 2014

Yağmur çamur dinlemeden ünlü rehber Saffet Emre Tonguç ile Kadıköy-Moda turuna çıkıyoruz. Bakın bir güne neler sığdırıyoruz?

Uykusuz bir gece üstüne şakır şakır yağmur yağıyor. Bu şartlarda beni hiçbir güç karşıya geçiremez. Bir tek istisna var kaideyi bozabilecek, o da Saffet Emre Tonguç ile paha biçilemez bir İstanbul gezisi. Üşenmeyeceğim, ertelemeyeceğim deyip ilk vapura atlıyorum. Vapurda müzisyenleri dinleyip Kadıköy’e geçiyorum.
Saffet Emre Tonguç’u artık bilmeyen yok. Türkiye’nin en çok tanınan rehberi. Yurt dışından önemli kim gelse o gezdiriyor. Saffet’in
Boğaz turları da meşhur. Şimdi Mastercard ile “Paha biçilemez İstanbul” turları yapıyor ve her turda yaşadığımız şehirle ilgili daha önce
hiç fark etmediğimiz o kadar çok şey öğreniyoruz ki yağmur çamur hiçbir şey durduramıyor bizi. Bu gezilerde aklı kalan ve basın grubuna katılmak isteyenler de oluyor. Zeynep Hamedi, Elif Dağdeviren, Melisa Çakarlar, Sibel Tüzün gibi isimler de var aramızda. Ben gruba Moda Pizza’da katılabiliyorum.

Yazının Devamı

ANKARA GÜNDEMiNi DEĞiŞTiRDi

1 Mart 2014

İstanbul-Ankara uçağındayım.
Contemporary Istanbul’un yöneticisi Rabia Bakıcı Güreli’den, Merkur Sanat Galerisi’nin sahibi Sabiha Kurtulmuş’a Türkiye’de çağdaş sanat denince akla gelen birçok isim var uçakta.
Akşam Cer Modern’e gittiğimde daha da çok tanıdığı bir arada görüyorum. Bir köşede Leyla Alaton ve İnci Aksoy, bir başka köşede Murat Pilevneli, genç fotoğrafçı Ali Emir Tapan’la sohbette.
Sarp Evliyagil sergiyi geziyor.
Ali Akay eserleri inceleyenlere bilgi veriyor.
Füsun Eczacıbaşı’dan Ebru Özdemir’e Saha üyeleri neredeyse tam kadro burada.
Malum Saha, sanatçılara destek olan önemli bir platform. Görüyoruz, sanatçılara olduğu kadar üyelerine de destek oluyor.

Yazının Devamı