2012’de nasıl eğlendik?

30 Aralık 2012

2012’yle vedalaşırken gece hayatında yaşadıklarımızı gözden geçirdik. İşte geçtiğimiz yılın eğlence hayatına damga vuran olaylar...

FRANKİE

Büyük bir boşluğu doldurdu

Sezen Aksu hayranlarını Frankie’deki partiler mest etti. Nişantaşı Sofa Otel’in çatısındaki restoran-kulüp en başından beri müzik direktörünün Sezen Aksu olmasıyla konuşuluyor. Buraya gelenler Sezen Aksu’ya rastlayacaklarını düşünüyor, bazıları gerçekten Sezen Aksu’nun, arkadaşlarıyla şarkı söyleyip dans ederek eğlendiği gecelere tanıklık ediyor, bazıları ne yazık ki o kadar şanslı olmuyor. Yine de Frankie, İstanbul gece hayatında canlı müzik, fine-dining ikilisiyle büyük bir boşluğu dolduruyor.

LUCCA

Hem değişmiyor hem yenileniyor

En çok parti bu yıl yine Lucca’da yapıldı. Lucca hem değişmiyor hem de kendini yeniliyor. Bunu başarabilen az sayıdaki mekandan. Lucca’daki partiler o kadar kalabalıktı ki kaldırımlardan caddelere taşıldı. İçki siparişi vermekte bile zorlanıldı. Ama ne olursa olsun, Lucca’nın yeri hep ayrıydı.

Yazının Devamı

BiR METE SÖZER FiLMi: ‘KAYIP’

29 Aralık 2012

Soner Yalçın’ın tahliye edildiği akşam Mete Sözer’in yazıp yönettiği, Özge Özpirinççi ve Eşref Kolçak’ın oynadığı kısa film ‘Kayıp’ı izledim. Hayattaki kayıpları ve Soner Yalçın’ın 2 senelik kaybını düşünerek

Maçka Küçükçiftlik Park’ta toplandık, Mete Sözer’in kısa filmi ‘Kayıp’ı izlemek üzere. Özge Özpirinççi-Engin Altan Düzyatan, Bade İşçil, Memet Ali Alabora-Pınar Öğün, Eşref-Harun Kolçak, İsmail Acar ve daha birçok isim.
Mete Sözer’i Cosmopolitan’da kadın-erkek ilişkileri üzerine yazdığı yazılarla tanıyor olabilirsiniz. Kendisi aslında yüksek mimar ama çok yönlü kişiliği onu son yıllarda sinemaya yönlendirdi. Benim diyen yönetmenden ve oyuncudan daha çok bilgili film konusunda ve aslında daha birçok konuda. Onu tanıyanlar ne kadar özel biri olduğunu biliyor. Zaten bu kadar kişiyi yılbaşı öncesi Maçka Küçükçiftlik’te toplamak da herkesin harcı değil, büyük başarı.
Mete Sözer’in kısa filminin adı, ‘Kayıp’. Kendi yazıp yönettiği film, Norman Cousins’ın “Hayattaki en büyük kayıp, ölüm değildir. En büyük kayıp, yaşarken içimizde ölendir” sözüyle başlıyor.
Başrolde Özge Özpirinççi var. Önce filmin hazırlık sürecinden kesitler izliyoruz. Özpirinççi’yi yaşlandırmak için

Yazının Devamı

SON DAKiKACILARA ÖZEL HiZMETLER

26 Aralık 2012

Yılbaşı gecesine 5 gün kala, otel fırsatlarından hediye seçeneklerine size bir liste hazırladım

Yılın en koşturmalı haftasındayız. Kutlamalardan kutlamalara koşuyoruz. Saçmalayanların keyfimizi kaçırmasına izin verecek değiliz. Pazar günü Kanyon’u Ajda ısıttı, bugün de Kanyon’da kutlama sırası bende. Hazırlıklara koşmadan, size son dakika hediyeleri için bir liste hazırladım. Bakalım beğenecek misiniz?

Otel Son Dakika
İndirimleri yakından takip eden, THY’nin 99 euro’luk Avrupa promosyonlarını kaçırmayan biri olarak yurt dışı seyahatlerinde hep otellerdeki son dakika indirimlere bakarım. Çoğu zaman bu sitelerden otel rezervasyonları yapar, kendi kendime tasarruf yaptım diye mutlu olurum. Yurt dışından gelen misafirlere otel bakarken de hep söylenirim, “Neden böyle uygulamalar Türkiye’de yok?” diye. İşte, şimdi beni ve eminim daha birçok kişiyi sevindirecek yeni bir telefon uygulaması var, Otel Son Dakika.
Aplikasyonu telefonunuza ücretsiz yüklüyorsunuz, İstanbul’un en güzel otellerinde bulunmayacak fırsatlardan haberdar oluyorsunuz. Şimdilik sadece iPhone’larda ve iPad’lerde var, ama çok yakında, Ocakta, android telefonlarda da olacak. Yılbaşı gecesi kendinizi şımartmak

Yazının Devamı

ALMAK YA DA ALMAMAK

25 Aralık 2012

Maçka Küçükçiftlik Park’taki Galatamoda nasıl geçti? Moda ve takı tasarımına meraklıysanız dikkate almanız gereken iki isim: Çiğdem Akın ve Aslı Özçoban Ünsal

Galatamoda bu sefer hak ettiği kadar çok kişiye ulaşamadı. Nedeni belli, kar-kış durumları. Maçka Küçükçiftlik Park’ta diye, daha önceki Galatamodaların da etkisiyle, sanırım herkes açık havada olduğunu zannetti. Oysa çadırın içinde sıcak bir ortamdaydı.
Bütün standları tek tek dolaştım. Mehtap Elaidi’nin gömleklerini ve Gamze Saraçoğlu’nun bele oturan elbiselerini her zamanki gibi çok beğendim. Gece elbiselerine bayıldığım Özgür Masur’da yine çok beğendiğim elbiseler vardı ama ya kuplar değişmiş ya ben kilo almışım, istediğim gibi üzerime cuk oturmadı. Bir dantel elbisede aklım kaldı ama ona da cesaret edemedim.
Bu yıl en çok beğendiğim iki stant var, Çiğdem Akın ve Selim Baklacı. Selim Baklacı’nın pullarla işlediği kapüşonlu sweatshirtlere bayıldım, fiyatlarını Galatamoda için yüksek bulsam da. Çiğdem Akın’ınsa zaten senelerdir hayranıyım.
Bir Galatamoda daha bütçeye verilen ağır hasarla ama gardıroba eklenen güzel parçalarla tamamlandı. Almak ya da almamak, işte bütün mesele bu. Bir sonrakine artık gitmesem

Yazının Devamı

TIFFANY’DE KAHVALTI

24 Aralık 2012

Cambridge Düşesi Kate’in Prenses Diana’dan yadigar yüzüğünü tasarlayan mücevher evi Garrard, artık Türkiye’de. Cumartesi sabahı gözümüzü mücevherleri inceleyerek açtık, gözümüz gönlümüz açıldı

Cumartesi sabahına Yasemin Karani ve Gökçe Atuk’la birlikte Nişantaşı’ndaki Tiffany & Co. butiğinde başladım. Önceden yapılmış bir plan yoktu. Ama Nişantaşı’nda hayat hep sürprizlerle dolu. Sırasıyla Tiffany&Co., Damas ve Cartier turunda gözümüz gönlümüz açıldıktan sonra kendimizi İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ve Monik İpekel’le birlikte Abdi İpekçi meydanındaki İsviçre tanıtımında bulduk.
Mustafa Sarıgül geldi, kısa bir İsviçre-Türkiye karşılaştırması yaptı, Türkiye’nin sorunlarına da değinerek. Sokaktan geçenler konuşmayı dinledi, alkışladı ve sanırım en çok da tanıtımda yer alan çikolata fondü ve İsviçre peynirleri ve sıcak şarap ikramından mest oldu. Nişantaşı yine şıkır şıkırdı. Ah bir de, her gece düzenli hale gelen elektrik ve su kesintileri olmasa...

Kate’in safir yüzüğünü yapan Garrard, Türkiye’de

Tiffany’de kahvaltı bizi kesmedi. Les Ottomans’da düzenlenen özel satış günüyle devam ettik. Lüks mücevher firmaları zaman zaman otel odalarının suitlerinde özel

Yazının Devamı

Bir aceminin türkü gecesi notları...

23 Aralık 2012

Yavuz Bingöl’ün Urban Bug Lounge’ta düzenlediği türkü gecesine katıldım. Sanatçıların ve gazetecilerin bir araya gelip başkalarını değil, kendilerini eğlendirdikleri gece, bakın nasıl geçti?

Çarşamba akşamı ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izlemek üzere plan yaparken telefon çaldı, ‘Bu akşam Cihangir’de türkü gecesi var, gidelim mi?’ Kibarca reddetmeye çalıştım, bıktırana kadar sorular sordum. Sonra gazetecilik damarım tuttu, ‘Ne menem bir şeymiş bu türkü gecesi’ merakıyla kendimi yola koyulmuş buldum. Yolda söylenmeye devam ettim, ‘Bir gün önce Fazıl Say’ı dinliyordum, bir gece sonra kaderde Kardeş Türküler dinlemek varmış meğer’ diye.
Türkü gecesi diye türkü bara gidiyoruz zannetmeyin. Cihangir’de Urban Bug Lounge’tayız. Masalar kurulmuş, içkiler söylenmiş, Urban Lounge küçük bir Maksim Gazinosu haline gelmiş. Ev sahibi Yavuz Bingöl. Tek tek masaları geziyor, herkesle ilgileniyor. Bingöl’ün keyfi yerinde, sonradan öğreniyoruz, meğer yeni kız arkadaşı da varmış aramızda, bkz. Öykü Gürman. Masada Tahir Özyurtseven, Zeynel Lüle, Ahmet Sever, Nebil Özgentürk, Ara Güler var. Sonra Ara Güler, ‘Sahne önü çok gürültülü olur’ deyip yer değiştiriyor. Ne kadar haklı olduğunu düşünürken aramıza

Yazının Devamı

Taylor-Burton aşkı

22 Aralık 2012

Elizabeth Taylor ve Richard Burton’ın aşkını anlatan ‘Liz&Dick’ filminin üzerine Dot’un ‘İki Kişilik Bir Oyun’unu izlerseniz ne olur?

Elizabeth Taylor-Richard Burton aşkına duyduğum hayranlık geçen yıl Londra’da Christie’s müzayedeevinde Elizabeth Taylor mücevherleri sergisinde başlamıştı. Mücevherlerden çok Elizabeth Taylor-Richard Burton aşkından etkilenerek çıkmıştım sergiden.
Bu hafta ‘Liz&Dick’i izlerken yine aynı aşktan etkilenmemek mümkün değildi. ABD’de çekilen TV filminde Elizabeth Taylor’ı Lindsay Lohan canlandırıyor. Başta önyargılıydım ama filmin ortalarına doğru artık izlediğimin Lindsay Lohan olduğunu unutmuştum.
Taylor-Burton aşkı, her ikisi de evliyken başlıyor. Herkes onları yargılarken ortada bu kadar büyük bir aşk olduğunun farkında değil. Ama daha sonra ikisi de birbiri için birçok fedakârlık yapıyor. Hatta Elizabeth Taylor, ikinci ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Oscar’ını almaya gitmiyor bile. Sırf Burton, Oscar’a aday olmasına rağmen kazanamazsa yıkılır diye.
Kadın-erkek ilişkilerinde kadın biraz parlamaya başlayınca erkeğin bunu nasıl da kaldıramadığını görüyorsunuz Taylor-Burton aşkında da. Boşuna birbirleriyle iki kere evlenmiyorlar. Büyük aşk var ama o

Yazının Devamı

SAATLER iSTANBUL’U GÖSTERiYOR

19 Aralık 2012

Yarın akşam Lütfi Kırdar’da 3 gün sürecek İsviçre saatleri fuarı ‘Swiss Time in İstanbul’ açılıyor. Öncesinde Shelly Ovadia ve Gökçe Atuk’la bir araya geldik ve bakın neler konuştuk?

İstanbul’da ilk kez İsviçre destekli bir saat fuarı açılıyor, ‘Swiss Time in İstanbul’. Bu fuarın gerçekleşmesinde Shelly Ovadia ve Gökçe Atuk’un rolü büyük.
Shelly Ovadia, Türkiye’de ilk lüks saat butiğini açan, Chopard’dan Patek Philippe’e birçok lüks markayı Türkiye’ye getiren Tektaş’ın sahibi. İsviçre markası Chopard’ı Türk markası Atasay’la işbirliğine bile ikna etmiş biri. Chopard tarihinde bir kez Tiffany&Co. ile böyle bir işbirliği yapmış, ikinci işbirliği de Atasay’la olmuş. Lüks markaların daha ulaşılabilir olmak için yaptıkları işbirlikleri aslında çok riskli. Bu riski almak için iş ilişkilerinden çok, arada iyi dostluklar olması gerekiyor.
Gökçe Atuk ise Damas ve Tiffany&Co.’nun Türkiye temsilcisi. Franck Muller’den Zenith’e birçok saat markasını da Türkiye’ye getiriyor. Ovadia ve Atuk’un saatler konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu tahmin etmek zor değil.

“Saat kuşaktan kuşağa kalır”
Konuşmamıza artık cep telefonlarının saatlerin yerini aldığını,

Yazının Devamı