ÖYLE BiR GEÇER Ki YAZ-3

5 Eylül 2012

Bodrum ve Çeşme’den sonra şimdi de İstanbul’dayız. Şehirde bu yaz en çok neler konuşuldu? Buyrunuz...

En büyük şikayet: Köprü trafiği. İstanbullular, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ndeki tadilat çalışmalarından bezdi. Bu vesileyle deniz yolunu keşfetti. Vapurlar, motorlar, deniz taksiler bu yıl her zamankinden daha çok tercih edildi. Buna rağmen ücretsiz geçiş bile köprü trafiğini bitiremedi.
En yeri doldurulamayacak konser mekanı: Kuruçeşme Arena. Gerçek olamayacak kadar güzel bir konser mekanıydı. Tamam, ses düzeni zaman zaman sıkıntı yaratıyordu ama yine de Boğaz’da açık havada konser izlemek paha biçilmezdi. Güzel şeyler fazla uzun sürmüyor işte. Kuruçeşme Arena yaz sonunda otel olmak üzere satıldı. Şimdi yerine Mandarin Oriental Hotel gelecek. Bakalım konser organizatörleri ve izleyicileri Kuruçeşme Arena’nın yerini nasıl dolduracak?
En tartışmalı festival: One Love Festival. Önce adı değişti, sonra şartları... Santralistanbul’daki müzik festivali sanki bir bira festivali gibi algılandı, yasaklar konuldu. Ne oldu? Kapı önünde yine bira satıldı. Sponsor markaya bir şey olmadı. Ama Santralistanbul’da yapılacak konser ve festivallerin sonu oldu.
En zor gece kulübü:

Yazının Devamı

ÖYLE BiR GEÇER Ki YAZ

3 Eylül 2012

Yaz değerlendirmesine devam ediyoruz. Şimdi sırada Çeşme var. Çeşme’de bu yaz nasıl geçti? En çok nerelere gidildi, en çok neler konuşuldu?

Çeşme her yaz daha da popüler oluyor. Bu yaz özellikle Alaçatı’da İzmirlilerden çok İstanbullular vardı. Bodrum’un aksine Çeşme’de yabancı turist yok denecek kadar azdı. Ama bu kadar çok yerli turist de Çeşme’ye yetiyor.

* En çok parlayan: Yine Alaçatı. Bu yıl Alaçatı’ya Haliç’ten deniz uçağıyla uçuşlar başladı. Seabird’le 2 saat 20 dakikada gidildi.

* En çok gidilen bar: Alaçatı barlarına bu yaz Beyoğlu Tom Tom Sokak’tan tanıdığımız Tektekçi ve Nişantaşı’ndan tanıdığımız Biber eklendi. Tektekçi’nin shotları vazgeçilmez oldu. Biber’se kardeş işletme Bobou’nun gölgesinde kaldı. Bir Alaçatı klasiği olan Nar’daysa her zamanki gibi iyi müzik dinlendi.

Yazının Devamı

ÖYLE BiR GEÇER Ki YAZ

2 Eylül 2012

Geleneksel yaz sonu değerlendirmemiz başladı. Bugün Bodrum 2012 yazını masaya yatırıyoruz

Bu yaz her zamankinden daha hızlı geçti sanki. Önce bir türlü gelmek bilmedi sonra da sıcaklardan bezdirdi. Eylül nasıl geldi, hiç anlamadık. Bugün itibarıyla geleneksel yaz sonu değerlendirmesi yapıyoruz. Bodrum’la başlayıp, Çeşme’yle devam edeceğiz. Finaliyse tabii İstanbul’la yapacağız. İşte buyrunuz, Bodrum’da bu yaz nasıl geçti?

En çok konuşulanlar:
50 TL’lik lahmacun, Yalıkavak’taki evleri soyan hırsız çetesi, uçaklarda ‘overbooking’ skandalı, uçak biletlerinin ne kadar pahalı olduğu, havalimanının yeni hali ve tabii boşanmalar, aldatmalar, ünlenmek isteyen kayınpederler...

En çok parlayan No.1: Yalıkavak. Türkbükü’nün pabucu dama atıldı. Yalıkavak’taki Palmarina sayesinde Cipriani, Balıkçı Sait (Güngör Uras’ın tabiriyle ‘Sait Business’), Billionaire Club’la gece kuşları Yalıkavak’a koştu. Billionaire Club’da Ajda Pekkan’ı ayakta izlemek için bile 500 TL ödemek gerekiyordu. Fiyatlar çok yüksekti ama yine de Billionaire Club her gece hıncahınç doluydu. Bu sayede Türkbükü uzun zamandır ilk defa bu kadar sakin ve güzel bir yaz geçirdi.

Yazının Devamı

PAZAR PROGRAMINIZ BUDUR!

1 Eylül 2012

Yarın Maçka Küçükçiftlik Parkı’ndaki Garden Sale’de isteyen alışveriş yapıp fırsatlardan yararlanabilecek, isteyen çimenlere yayılıp müzik dinleyerek sosyalleşebilecek

Her pazar yapacak farklı bir şey bulmak kolay değil. Neyse ki yarın herkese hitap edecek bir etkinlik var, Garden Sale. Adına aldanmayın, sadece alışveriş canavarlarını heyecanlandıracağını sanmayın.
Garden Sale’de isteyen alışveriş yapıp fırsatlardan yararlanabilecek, isteyen çimenlere yayılıp müzik dinleyerek sosyalleşebilecek. Etkinlik, Küçükçiftlik Parkı ve Showhow organizasyonu. Showhow’ı santralistanbul’da düzenlediği sun.day.sky’lardan tanıyorsunuz. Bu yıl, sun.day.sky iptal oldu diye üzülenlere Garden Sale ilaç gibi gelecek. Yarın 11.00-23.00 satlerinde Maçka Küçükçiftlik Parkı’ndaki Garden Sale’de bakın neler var: Purely by Gamze Saraçoğlu’ndan Oye Swimwear’e, Deniz Kaprol’den Kağıthane’ye birçok marka tasarımlarını burada uygun fiyatlara satacak. Radyo Babylon müzikleri çalacak. DJ’ler set başına geçecek. Ceylan Ertem konser verecek. Pazar gününü eğlenerek geçirmek isteyenlere Garden Sale’i kaçırmamalı. Unutmadan, giriş ücretsiz.

HANGi MARKALAR KATILIYOR?

Asu Aksu, Chloe Ruffin, Deniz Altaş,

Yazının Devamı

Son resim ve geride kalan iki kadın

29 Ağustos 2012

Milyonlarca dolarlık bir resmin orijinal olduğuna nasıl karar verilir? Özellikle de ünlü ressamın eşi “Gerçek değil”, metresiyse “Son resmini benim için yaptı” derken... İşte iki kadının savaşı ve bir eserin hikayesi...

Hedefe kilitlenen kadınlar var. Ruth Kligman da bunlardan biri. 26 yaşında bir sanat galerisinde çalışırken güvendiği bir uzmana danışıyor, “Şu anda en iyi ilk 3 ressam kim?” Cevabı alıyor, “Jackson Pollock, Bill de Kooning ve Franz Kline.” İkinci cümle amacını daha da belli ediyor, “Jackson Pollock’la nerede tanışabilirim?” Pollock’ın en sevdiği bara (Cedar Bar) hemen akşamında gidiyor ve hemen o gece yakınlaşıyorlar. Pollock o zaman Lee Krasner’la evli. Ama Kligman bunu umursamadan Pollock’la ilişkisine devam ediyor. 1956’da Pollock’ın hayatını kaybettiği araba kazasında kendisi de ağır yaralanıyor.

Vanity Fair’de Jackson Pollock, Lee Krasner ve Ruth Kligman üçgeniyle ilgili Lesley M. Blume imzalı ilginç bir makale var. Kligman “Pollock son resmini benim için yaptı” diye ortaya çıkıyor ve ‘Kırmızı-siyah-gümüş’ adlı resmin Pollock’un son eseri olarak kayda geçmesini istiyor, daha sonra da resmi satmak için çok uğraşıyor. Hatta son nefesine kadar bu

Yazının Devamı

KiME GÖRE, NEYE GÖRE?

27 Ağustos 2012

Bir erkek kendisinden 15 yaş küçük bir kadınla evlenince normal, bir kadın kendisinden yaşça küçük bir erkekle evlenince anormal mi oluyor?

Bir erkeğin kendisinden 15 yaş küçük bir kadınla evlenmesini son derece normal karşılıyoruz. “Aaa, arada çok yaş farkı var” demiyoruz. “Çıtır seviyor herhalde” diye ucuz yorumlar da yapmıyoruz. Peki ama bir kadın kendisinden genç bir erkekle evlenince neden durum değişiyor? Neden bu yaş farkını bu kadar büyütüyoruz? Önce kabul edelim, kimse kimseyle zorla evlenmiyor. İsteyen istediği kişiyi seçiyor. Bunun yaşla ne ilgisi var? Erkek kadından yaşça daha büyük olunca daha mı iyi oluyor? Bu konuda kanıtlanmış bir araştırma mı var?

Meltem Cumbul kendisinden 14 yaş küçük Alican Özbaş’la evlendi. Damadın babası “Benim oğlan eş yerine demek ki anne buldu” diye açıklama yaptı. “Benim beğendiğim kadınlar, oğlumun evlendiği kadınlardan daha genç” dedi. “Meltem Cumbul cici bir hanımefendi ama öğrendiğim kadarıyla daha çok çıtır gençlerle ilgileniyormuş. Bir önceki sevgilisi de öyleymiş ama benim oğlan ilerleyen yaşlarında 3-4 tane daha kadın alır. Hanımefendi biraz daha yaşlanınca bizim oğlan ne yapar, gider başka birini bulur” diye de

Yazının Devamı

STEVE JOBS’UN ZAFERi

26 Ağustos 2012

“Son nefesime ve son kuruşuma kadar Android’le savaşacağım” demişti. Ömrü yetmedi ama cuma günkü 1 milyar dolarlık mahkeme kararından anlaşılan, Apple bu savaşta güçlü

“Büyük hırsızlık. Son nefesime ve Apple’ın 40 milyar dolarlık banka hesabının son kuruşuna kadar harcayacağım. Android’i yok edeceğim, çünkü bu çalıntı bir ürün. Bunun için termonükleer savaşa girmeye hazırım.”

Steve Jobs, Android konusunda hassastı. Aslında çok haksız da sayılmazdı. Çünkü Android’i yazan Google’ın CEO’su Eric Schmidt’i Apple’ın yönetim kuruluna almışlardı. iPhone ve iPad’in tasarım sürecinde Eric Schmidt de detaylardan haberdardı. Ayrıca Jobs’un Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’le de arası iyiydi.
Steve Jobs Google’ın Android projesini ilk duyduğunda çıldırdı. “Biz nasıl arama motoru işine girmiyorsak, onlar da cep telefonu işine girmemeli” diyordu. Google’cıları Android’den vazgeçirmek için uğraştı. “Bana
5 milyar dolar da verseniz istemem, sizden tek istediğim Android’te bizim fikirlerimizi kullanmayı bırakmanız” diyordu.

Yazının Devamı

Özel hayata saygıda birinciyiz!

25 Ağustos 2012

Prens Harry’nin Las Vegas tatilinde otel odasında cep telefonuyla çekilen çıplak fotoğrafları her yerde yayımlanıyor. Bizdeyse medyatik isimlerin çapkınlık ve boşanmalarına hemen mahkeme kararıyla yayın yasağı getiriliyor

Vegas’ta olan Vegas’ta kalmıyor artık. Herkesin elinde cep telefonu, herkes birer paparazzi olmuş durumda. Tabii söz konusu Prens Harry olunca durum daha da önem kazanıyor. Bu arada bu işten en kârlı çıkan, Las Vegas oluyor. İngiliz seyahat sitelerinde Las Vegas rezervasyonları bir anda iki katına çıkıyor.

Prens Harry, Vegas’ta bir kız grubunun bekarlığa veda gecesine katılıyor, partiliyor. Gecenin sonunda da bilardoda kaybettiği için soyunuyor deniliyor. Anlıyoruz ki Prens Harry bilardoda iyi değil. Bu arada kızlardan biri cep telefonuyla Prens Harry’nin fotoğrafını çekiyor ve sonra internette bir magazin sitesiyle paylaşıyor.

Prens Harry’nin güvenliğinden sorumlu ekipse uyuyor. Cep telefonlarını başta toplamayarak büyük hata ediyorlar. Ama gerekçeleri hazır, onlar prensin can güvenliğinden sorumlu, özel hayatından değil.

Yazının Devamı