Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cenevre’deki lüks saat fuarı, SIHH’te Cartier yöneticileriyle bir araya geldim. 2013’ün en göz kamaştıran saatlerini incelerken konumuz, Türkiye pazarıydı

Lüks saatte Türkiye pazarı

1967’de az sayıda üretilen Crash modeli (sağda) ikon haline
geldi. Marka ara ara modelin farklı bir versiyonunu yapıyor.

Saat fuarı deyip geçmeyin. Diğer fuarlara hiç benzemiyor. Sonsuz bir şıklık var, hem gezenlerde
hem de stantlarda. SIHH’te Richemont Group markalarından Cartier, Jaeger-LeCoultre, Baume& Mercier, Van Cleef and Arpels, Piaget, IWC, A. Lange & Söhne, Roger DuBuis, Officine Panerai, Vacheron Constantin, Ralph Lauren, Montblanc yer alıyor. Koleksiyonları incelerken markaların yöneticileriyle de bir araya gelme fırsatım oluyor. Bakın, Cartier yöneticileri Türkiye pazarı hakkında neler söylüyor...

Haberin Devamı

Lüks saatte Türkiye pazarı

“Türkiye çok önemli bir mücevher pazarı”

Alessandro PattI
Cartier Türkiye ve Yunanistan Genel Müdürü


* Türkiye, Cartier için nasıl bir pazar?

Türkiye, Ortaçağ’dan beri çok önemli bir mücevher pazarı. Cartier 160 yıllık bir marka, Türkiye’ye ilk geldiğinde pahalı algılandı. Türk müşteriler “Kendi kuyumcumda 10’da biri fiyatına benzerini yaptırırım” diyordu. Bir Van Gogh eserine kanvas üzerinde boya da diyebilirsiniz. Aynı görüntüde bir resmi genç bir ressam da yapabilir. Mücevher de sadece üstünde taşlar olan altın parçası değil, arkasında aynı Van Gogh sanatında olduğu gibi tarih, hikaye, vizyon ve yaratıcılık var. Boşuna, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Kate’e, Prens William’la evlenirken Cartier
taç hediye etmedi. Kraliçeye babasının hediyesi bu taç.

* İstanbul’da yeni butik açma planınız var mı?
İstanbul’da yeni bir butik planlarımız içinde ama nerede, ne zaman olacağını henüz söyleyemem.

“Türkiye’de çok sofistike mücevher koleksiyonerleri var”

* Türk müşterileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk müşterilerin bizi pahalı algılaması bir zorluk ama bu zorluk güçlü kuyumculuk olan her ülkede var. Ben İtalyanım, İtalyanlar da böyle ama Türkiye’de çok sofistike high jewellery koleksiyonerleri de var. Genç bir Türk kadın, Paris’te önemli bir sergide iki adet 7 karatlık sarı pırlantaya bakıyordu. Fiyatı söylediler, çok yüksekti. Müşteri loop’u aldı, taşları inceledi ve bana bakıp “Bu fiyat yanlış, bu taşlar bu kadar ucuz olamaz” dedi. “Bunun en azından üç katı olmalı” diye ekledi. Fiyatı kontrol ettik, Türk müşteri haklı çıktı. Çok etkilendim. Türk pazarı büyük ders oldu bana. Yanlış yapamazsın, affetmez.

* İstanbul butiğinde müşterilerin çoğunluğu Türk mü, yabancı mı?
Yüzde 50 Türk, yüzde 50 Rus ve Ortadoğu ağırlıklı yabancı. Amerikalı ve
Güney Amerikalı müşterilerimiz de var.

* Fuarda sergilenen koleksiyonu anlatır mısınız?
130 yeni model var. High jewellery’de sergilenen saatlerin 40 tanesi de gizli saat. Yüzük, kolye ya da taç olarak kullanabiliyorsunuz. Ayrıca farklı tekniklerle öne çıkan bir koleksiyon var. Bu üç koleksiyon dışında bir de 1967’de ortaya çıkan ve sadece 1000 adet üretilen “Crash” modelini sergiliyoruz bu fuarda.

Haberin Devamı

Lüks saatte Türkiye pazarı

“İstanbul’da Cartier sergisi rüya gibi olur”

Haberin Devamı

PIerre RaInero
Cartier İmaj, Stil ve Kültürel Kimlik Direktörü


* 29 yıldır Cartier’de çalışıyorsunuz. Sizi Cartier’de bu kadar zaman tutan ne?
Yaratıcılık, değerler ve tarih. Sürekli yeni şeyler yaratmak için verilen mücadeleyi seviyorum. O mücadele motive ediyor, daha ileri gitmeyi sağlıyor.

* İmaj, Stil ve Kültürel Kimlik Direktörü ne iş yapar?
Eskiden kreatif direktördüm. Cartier’de hiçbir tasarımcı tasarımının üretilip üretilemeyeceğine karar veremez. Benim rolüm tasarımın Cartier’ye uygun olup olmadığına karar vermek. Ayrıca Cartier’nin kültürel kurumlarla olan ilişkilerini de yürütüyorum. Sergiler için müzelerle işbirliği yapıyorum.

“Mücevher aşk, sevgi, güç gibi pek çok şeyi ifade eder”

* Bu yıl Cartier sergileri olacak mı?

Üç sergi olacak; Rusya, Çin ve Fransa’da. Paris’te Grand Palais’deki sergiye biz sadece parçaları veriyoruz, Grand Palais’nin küratörleri hazırlayacak.

* İstanbul’da bir Cartier sergisi olacak mı?
Neden olmasın? Rüya gibi olur. İstanbul’da kültürel hayatı gördüm. İstanbul’da bir serginin hayalini kuruyorum çünkü İstanbul’da tarih, kültür ve eşsiz mücevher koleksiyonları var. Tarihi Türk mücevherleriyle Cartier mücevherlerini bir araya getiren bir sergi çok güzel olur.

* Yaşam tarzındaki değişiklikler saat ve mücevheri nasıl etkiliyor?
Çok etkiliyor. Mücevher insan hayatında çok önemli, aşk, sevgi, güç gibi birçok şeyi ifade ediyor. Eskiden, 20’nci yüzyılın başında taçlar popülerdi, gücün simgesiydi. Artık yok oldular, sadece düğünlerde görüyoruz, romantizmin simgesi olarak.
Saat yapımı farklı. İlk kol saatini (Santos, 1904) yapan Cartier. Artık saati telefonda da, bilgisayarda da görebiliyoruz. Mekanik saatin güzel obje olmasının yanında müthiş bir el işçiliği eseri olması gerekiyor.

* Bu yıl yeni versiyonu çıkan “Crash”in hikayesi ne?
1967’de bir erkek saati çekmeceye sıkışıp hasar görüyor. Londra’daki Cartier butiğine tamir için geri getirildiğinde o zaman butiğin başında olan Jean- Jacque Cartier, saatin hasarlı görünümünü çok beğeniyor.
Bu saati az sayıda üretmeye karar veriyor. “Crash” kısa sürede ikon haline geliyor. Her seferinde farklı bir versiyonunu yapıyoruz. Bu yıl ilk defa kadınlar için limitli sayıda ürettik. Bundan sonra en az dört-beş yıl daha üretmeyiz.
* Sizin favoriniz hangi saat?
Tank Louis Cartier.
15 yıl önce bana hediye edildi. Çok ince ve çok küçük olmasını seviyorum. n