Aman balans ayarınız bozulmasın!

20 Aralık 2008




Trabzonspor cephesinde hafta boyu yaşanan gelişmeler hem endişe verici hem de dikkat çekiciydi.
Bursaspor maçı sonrası Başkan Sadri Şener ile yöneticilerin açıklamaları, taraftarların İstanbul ve Trabzon’da ortaya koyduğu “ideolojik” tepki, bugün Avni Aker’in nabzını yükseltecek diye düşünüyorduk ki Futbol Federasyonu’nun hamlesi geldi.
Sadri Şener disiplin kuruluna sevk edildi.
Karar ve zamanlama doğru muydu? Gerilimden beslenmeye çalışanları saymazsak, evet?

Yazının Devamı

Küçümsemek

14 Aralık 2008

Geçen hafta Kocaelispor karşısında iyi oynayarak kazanmış bir takımı bozmama düşüncesine saygı duyuyoruz. Ancak o maçın iyilerinden Tayfun, Serkan, Giray, Hüseyin, Yattara ve Selçuk gibi isimlerin bu denli kötü oynayacaklarını elbette Ersun Yanal da kestiremezdi.
Nitekim sekiz haftadır üç puanı bir arada görememiş Bursaspor önünde rehavetten midir, yoksa sorumsuzluktan mı bilinmez, iyi başladığı maçta sezonun en berbat mücadelelerinden birini sergiledi Trabzonspor. Oysa galibiyet ilk yarı sonundaki liderlik hesaplarının tutmasını sağlayabilirdi. Olmadı. Bordo-mavili ekip kendini inkar eden futbol anlayışıyla hedef yolunda çok ciddi bir yara aldı.
Maç boyunca kontrollü oynamaya çalışan, Giray ve Hüseyin’in seyrettiği pozisyonda Gökhan’ın golüyle öne geçen Bursaspor, ikinci yarıda tamamen kendi sahasına çekilince ortaya garip bir tablo çıktı. Topa daha çok sahip olması ve baskılı görünmesine karşın Trabzonspor rakip savunmayı aşacak, onları hataya zorlayacak formülü üretmekte zorlandı. Bursaspor’da özellikle İbrahim ve Ömer’in kusursuza yakın oyunu Gökhan - Umut ikilisinin geçen haftaki uyumunu bozdu. Trabzonspor bu bölümde bir kez üç pasla pozisyon buldu, o da eşitlik sayısını

Yazının Devamı

Çarşı, Ata, Erol amca ve Carlos

13 Aralık 2008




On saatlik bir otomobil yolculuğunun ardından soluğu Karaburun Yeni Liman’da aldık bayramda. Yeni Liman nefis bir doğa cenneti.
Cennet olarak kalabilmesinin nedeni belli. Urla’dan sonraki yaklaşık 70 kilometrelik virajlı yollar, insan istilasını önlemiş buralarda.
Uçağa atlayıp bir saat sonra “Hadi gece alemine dalalım” diye düşünenleri cezbedecek bir tatil beldesi değil yani.
İyi ki de değil. Zaten öyle olsa ne farkı kalırdı Bozdoğan’ın, Karaburun’un ve Ata’nın mekan tuttuğu o güzelim sahil kasabasının yağmalanan kıyılardan?..

Yazının Devamı

Bayramlık oldu

8 Aralık 2008

Trabzonspor ikinci yarıda rakip sahaya yerleşmiş, sağlı sollu ataklarla Kocaelispor’u bunaltıyor. Gökhan vuruyor, Selçuk vuruyor, Umut şansını deniyor ama bir türlü üstünlük sayısı gelmiyordu. Futbolun garipliğine bakın ki, bordo-mavili takım Serkan’ın sakatlığı nedeniyle on kişi kaldığı bölümde bir savunmacısının golüyle maçı kazanmayı başarıyordu.
Aslına bakarsanız Trabzonspor’un bu sezon üst düzey mücadele sergilediği birkaç maçtan biriydi dünkü doksan dakika. Karadeniz ekibi son üç haftada istikrarlı bir çıkış yakalamış, son iki maçta ise hiç gol yememiş Kocaelispor karşısında yenik duruma düşmesine karşın üç puan için çok istekliydi, karşılığını da almayı bildi.
Egemen ve Colman gibi önemli iki oyuncunun eksikliği neredeyse hiç hissedilmedi. Giray haftalar sonra bulduğu formanın hakkını verdi. Serkan gerçek yerinin ofansa dönük orta alan olduğunu gösterdi. Bitmek bilmeyen enerjisiyle teknik açığını kapatıp çok önemli müdahaleler yaptı. Yattara kıpırdadı, takım canlandı. Gökhan uzun süredir böyle hırslı ve yararlı olmamıştı. Gol asistinin yanı sıra rakip savunmaya yaptığı baskıyla sivrildi. Ancak son vuruşlarda şanssızdı. Direk ve kaleci Kılıçarslan, onun güzel futbolunu

Yazının Devamı

MHK bitmiş, federasyon okeye dönüyor!

6 Aralık 2008

Ne kadar konuşursan konuş, yaptığın iş kadar takdir alırsın. Adaletli isen, uygulamalarında tartışma yaratmıyorsan, hak yemiyorsan, baskıya boyun eğmiyorsan, doğru yoldasın demektir.
Ama bunları yapacak becerin, kapasiten ve birikimin yoksa sana güvenilmesini, inanılmasını bekleyemezsin.
Tıpkı Oğuz Sarvan MHK’si gibi.
On aylık icraatleri ile hakem camiasını yönetecek kapasitede olmadığı ortaya çıkan Merkez Hakem Kurulu artık uzatmaları oynuyor.
Neden mi? İşte size gerekçeleri:
Bir Merkez Hakem Kurulu düşünün...
Kuruluş aşamasında politik baskılara maruz kalmış, çocuk sakat doğmuş.

Yazının Devamı

Nikahı FIFA bozacak!

29 Kasım 2008



Futbol ve siyaseti kalın çizgilerle birbirinden ayıracak yasa tasarısının bazı çevrelere rahatsızlık verdiğini biliyoruz.
Federasyon başkanlarının başbakanlar tarafından atandığı, küme düşen kulüplere tazminat ödendiği, futbolun seçim yatırımı olarak kullanıldığı dönemleri de dün gibi anımsıyoruz.
Bugünlerde gelinen nokta, Türk futbolu için tarihi bir sürecin başlangıcı.
Neden mi?
Çünkü devlet bakanları artık federasyonları olağanüstü toplantıya çağıramayacak.

Yazının Devamı

Gollere hayır

29 Kasım 2008

Bu kadar çok gol fırsatının harcandığı maçta skorun tartışmalı iki golle belirlenmesi ilginçti. Umut’un aşırtma vuruşunda topun kale çizgisini geçip geçmediği kafalarda soru işareti bırakırken, Kayserispor’un kazandığı penaltı öncesi Cangele’nin Cale’nin yanından kendisini yere bırakması da bir o kadar kuşku uyandırıcıydı.
Oysa bu kader anlarına gelinceye kadar iki takımın da değerlendiremediği sayısız fırsatlar vardı. İlk yarıda Gökhan’ın “bu da kaçar mı” denen iki vuruşu, Umut’un kullanamadığı penaltı, Mehmet Topuz’un direkten dönen topu gibi. Ve Kayserili Umut’un nefis serbest atışında yine direklerin sallanması gol gibi golleri izlememizi engelledi.
Trabzonspor en büyük sancıyı yine orta alanda yaşadı. Hiçbir oyuncunun inisiyatif üstlenmemesi ve “top benden gitsin de nereye giderse gitsin” mantığı, pek çok atağı daha başlamadan bitirdi. Hata üzerine hata getirdi. Yattara her zamanki vurdumduymazlığına rağmen sahada 89 dakika kalma başarısı gösterirken, onun kulvarında görev yapan Serkan rakip ataklar karşısında dağıldı. Ersun Yanal ise olup bitenlere bir türlü müdahale etmedi.
Daha disiplinli ve ne yaptığını bilen Kayserispor az ama öz fırsat buldu. Orta alanda daha

Yazının Devamı

Taraftara özel

24 Kasım 2008

Trabzonspor şu maçı gol yemeden bitirdiyse en önemli katkı Egemen-Song ikilisinindir. Çünkü ağır saha koşullarının maçın ilerleyen bölümlerinde Sivasspor için bir avantaj olacağı, Mehmet Yıldız ve Tum gibi fizik gücü yüksek oyuncularla gol şansını zorlayacağı belliydi.
Ancak son haftalarda sıkça eleştirdiğimiz Egemen ve Song’un cansiperane oyunu, bir tank gibi önüne geleni süpürmeyi alışkanlık haline getiren Mehmet Yıldız’a istediği vuruşları yapma şansı vermedi. Oyunda kaldığı sürede Trabzonspor seyircisini tahrik etmekten başka bir işlevi olmayan Balili’nin kenara alınmasının ardından o bölgede daha sık görünen Tum da, Yıldız ile aynı kaderi paylaşmaktan kurtulamadı. Rakibin önemli silahlarını susturan bordo-mavili ekip, skoru lehine çevirecek pozisyonları buldu ama Gökhan, Umut ve Selçuk’un son vuruşları yetersiz kaldı.
Tribünlere “ahh” dedirtecek en önemli anlar, ilk yarıda Selçuk’un, ikinci yarıda Umut’un altı pastan dışarı yolladığı iki top ve uzatma dakikalarında Gökhan’ın kafa vuruşunda meşin yuvarlağın ağlara giderken kaleci Petkoviç tarafından tokatlanmasıydı.
Trabzonspor orta alanı dün yine sıkıntılıydı. Çok pas hatası yapıldı. Selçuk’un sakatlığı nedeniyle gerçek

Yazının Devamı