Hakemler dört büyüklerden kaçıyor

22 Ekim 2022

Bundan on yıl önce, dört büyüklerin maçına çıkmak her hakem için prestij idi. Hele derbi yönetmek, kaymaklı ekmek kadayıfı. Birbirleriyle yarışırlar, hatta atamalar için araya “adam” sokarlardı.
Hakemler artık bu maçlara çıkmak istemiyor. Niye istesinler ki? Dertsiz başlarına dert mi alacaklar? Aynı şey Video Asistan Hakemleri için de geçerli. Nasıl olsa her maçın ücreti aynı. Hata yaptın mı yandın.
Nasıl geldik bu noktaya? Elbette “adalet istiyoruz” diye ortalığı ayağa kaldıran kulüpler sayesinde.
Federasyon başkanının kapısına dayanan mı ararsınız, telefonla taciz eden mi, yoksa sosyal medya üzerinden baskı kurup başarısızlıklarını örtmek isteyen mi?
Herkes hakeme vuruyor, kimse kendi yanlışları ve eksikleri ile yüzleşmeye yanaşmıyor. En kolay yol, futbolun en savunmasız paydaşına saldırmak. Şimdi de VAR diye tutturmuşlar, amaçları camiayı yıpratmak.
Spor medyası için de öyle. Bir araştırılsa, gündemin ilk maddesi hep hakemler. Çünkü “prim” yapıyorlar fanatiklerin gözünde.

Yazının Devamı

Trabzonspor çantada keklik değil!

17 Ekim 2022

Haftanın en önemli sınavı öncesi altı çizilmesi gereken bir konu vardı. Beşiktaş son maçını 7 gün önce oynadı. Sakatlar düzeldi, futbolcular hafta boyu bu  90 dakikaya odaklandı. Üstelik rakipler için İnönü stadı gibi bir deplasman cehenneminde ev sahipliği yaptı. Avantajını kullanabildi mi? Hayır, elinin tersi ile itti.
Diğer yanda Trabzonspor, aynı sürede üçüncü maçına çıktı. Üç günde birbirinden önemli karşılaşmalar. Aynı süreçte fiziksel ve mental olarak hazırlanmak bizim ligimiz için hep zordur. Bu yoğun trafikten en az hasarla çıkmak her babayiğidin harcı değil. Lakin ne yaptı Trabzonspor? Futbol aklı, inancı, fırsatçılığı, duran top organizasyonları ve şut denemeleriyle skor üretmeyi denedi. Bu koşullarda aldığı puan altın değerindedir. Galibiyet kadar önemlidir, sezon sonu göreceğiz sonucunu. 
Futbol kalitesi vasatı aşmayan bir ilk yarı izledik. Üç gol vardı ama ikisi savunma hatalarından gelince bu seviyedeki takımları nasıl eleştirmesin insanlar?
Beşiktaş beklendiği gibi baskı kurup

Yazının Devamı

Cüneyt hocaya jübile yakışır

15 Ekim 2022

Dostlukların, arkadaşlıkların ve ilişkilerin çıkara evrildiği bir süreç yaşıyoruz.
Tam da bu noktada sıkça kullandığımız bir benzetme var; “Vefa İstanbul’da bir bozacının adı.”
Öyle değil aslında. Kadir kıymet duygusunu yüreklerden söküp atmak kolay mı? Yozlaşmanın boyutu ne olursa olsun, vicdan var her şeyden önce. Kime, neye inanıyorsanız inanın, iç hesaplaşmanızda başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyor musunuz?
Vefa’dan çıktık yola değil mi? Çok hoşuma giden bir bilgi geldi. Futbol Federasyonu başkanı Mehmet Büyükekşi’yi tebrik ediyorum. Türk hakemliğinin dünyadaki aydınlık yüzü Cüneyt Çakır için jübile planlıyormuş.
Çakır’ın kariyerini anlatacak değilim. Hep söyledim tekrarlıyorum; yeni bir Cüneyt hoca yetiştirmemiz zor. Biz göremeyiz ama 40 fırın ekmek yememiz gerek.
Büyükekşi, eski FİFA kokartlı hakemimiz Çakır’ın 5 Ağustos’ta sürpriz bir kararla veda etmesini içine sindirememiş.
Hatta o günlerde ikna etmeye çalışmış. Olmamış işte. Cüneyt

Yazının Devamı

Önce şans, sonra inanç

14 Ekim 2022

“Ya hep ya hiç” dediğimiz maçlar vardır. Trabzonspor’un dün geceki Monaco sınavı da böyle bir mücadeleydi. Kazanırsa yoluna devam edecek, puan kaybederse başka bir mecraya savrulacaktı. Abdullah Avcı’nın dediği gibi bu maçta cebine koyacağımız bir galibiyet olmalıydı.
İşler kötü gitmeye görsün; o psikolojiden çıkmak kolay değil. Hem fiziksel, hem mental olarak yaşadığınız yıpranmanın altından kalkmak için olağanüstü bir çaba gerekir. Trabzonspor öyle bir silkindi ki, hem üzerindeki ölü toprağını attı, hem “her kulvarda varım” dedi. Futbol şansı da yanınızda olunca, yüzünüz güler elbette. Karadeniz ekibi olağanüstü bir oyun ve skor elde ederken, tribünlerden yükselen ıslık seslerini de kesmeyi bildi. Trabzonspor taraftarı “sabır” sözcüğünün anlamını öğrenmeli artık.
İyi başlamadık maça. Fransız ekibi ilk yarım saatte önce Embola sonra Fofana ile yüreğimizi ağzımıza getirecek pozisyonlar üretti. Kaleci Uğurcan’ın müthiş refleksleri

Yazının Devamı

Değişim sancısı

11 Ekim 2022

Trabzonspor öyle bir maç trafiğine girdi ki, arabayı devirmeden yoluna devam etmesi büyük başarı olurdu.Bu virajların ilkinde sallandı Karadeniz ekibi. Üstelik umut vermedi. Nerede o geçen sezonun fırtınası, nerede şimdi yelkenlerini doldurmakta zorlanan Trabzonspor’u?
Soruyorum; Trabzonspor’un bu sezon oynadığı futboldan memnun olan var mı? Geçen sezonki takımı mı ister taraftar, yarısı değişmiş ve keyif vermeyen bugünün ekibini mi? Son olarak Cornelius ve Nwakaeme’yi özlemiyor mu tribünler? Yanıtını yönetim vermeli.
Kasımpaşa maçı dahil, ilk 9 haftada ritmini bulamamış, uyum sorunu yaşayan, savunmada ve hücum organizasyonlarında sıkıntı yaşayan bir ekip görüntüsünde Karadeniz temsilcisi.
 25 bin seyirci arkanda, kadro olarak güçlüsün. Bakasetas’ın arka direkte değerlendiremediği fırsat dışında başka pozisyonun, kaleyi bulan tek şutun var mı? Biraz Hamsik, biraz Siopis ve kaleci Uğurcan. Bu arada Yusuf Yazıcı’ya sözüm. Memleketine tatile mi geldin sevgili Yusuf? Kendine gelmezsen ıslıklanan “evlatlar”

Yazının Devamı

Trabzonspor’da savunma alarm veriyor

8 Ekim 2022

Şu “son şampiyon” lafını sevmiyorum. O geçmişte kaldı. Trabzonspor camiası da geçen sezonu unutup yeni hedeflere odaklanmalı. Önüne bakmayan yaya kalır.
Bordo-mavili ekipte işlerin iyi gitmediği ortada. Avrupa’da ve ligde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunu yeni kadro yapılanmasına bağlayanlar olabilir. Doğrudur, sahadaki takımın neredeyse yarısı değişti. Kalitesi ve yeteneği ne olursa olsun birlikte oynama alışkanlığı kazanması için zamana ihtiyaç var. Bu süreci de en az hasarla atlatmak şart.
Lakin en büyük tehlike savunmada. O kadar basit hatalar yapıyor ve kolay goller yiyor ki.
Ligde sekiz hafta geride kaldı. Karadeniz temsilcisi kalesinde 11 gol gördü. Şampiyonlar ligi play-off maçında 2 gole engel olamadı. Avrupa liginde ise üç maçta 7 gol yedi. Yani 13 maçta 20 gol. Bu hiç normal değil. Endişe verici bir istatistik.
Abdullah Avcı Trabzonspor’da göreve başladığında ilk müdahalesi savunma kurgusuna olmuştu. Belki oynadığı futbol keyif vermiyordu ama zamanla yemeden kazanma alışkanlığını öğrenmişti.
Şimdi savunma kurgusuna bakıyorum da; Larsen,

Yazının Devamı

Özür dilemen yetmez Gomez!

7 Ekim 2022

Monaco zaten zor bir deplasmandı. Ama biz kendi işimizi daha da zorlaştırdık. Maxi Gomez’in henüz 10. dakikada Camara ile girdiği mücadelede faulü almışken rakibinin suratına savurduğu tekmenin ne affı ne mazereti olabilir. Uruguaylı futbolcu dün geceki yenilginin baş sorumlusudur. O tekme, yaptığı işe ve arkadaşlarının emeğine saygısızlıktı. Özürle filan geçiştirilemez.
Kırmızı kartın üç dakika sonrası gelen Monaco golü ise her şeyin tuzu-biberi oldu adeta. Merak ediyorum, Gomez ilk antrenmanda arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacak? Özür dilemen yetmez Gomez!
Ev sahibi takımın yaş ortalaması 24.5 imiş. 80 dakikadan fazla eksik oynamak zorunda kalan Trabzonspor’un bu fizik gücüne dayanma şansı olabilir miydi? Hem baskıyı kırmak, hem topu üçüncü bölgeye taşımak olağanüstü çaba gerektiriyordu. Monaco’nun farkı artırma girişimlerinde Uğurcan’ın kritik müdahaleleri ve direkt olmasa, daha ilk yarım saatte teslim bayrağını çekmiştik. Ama nereye kadar? Devrenin son dakikasında Vanderson’in sağ bekten gelip ceza alanı

Yazının Devamı

Alışkanlık haline gelmesin!

2 Ekim 2022

Bir tarafta transfer yasağından dolayı dar kadrosu ile mücadele etmek zorunda olan Kayserispor, karşısında takımın yarısını yenileme lüksüne sahip Trabzonspor. Futbol kağıt üzerinde oynanmıyor. Hele bizim Süper Lig’de. Kimse “kesin favori şudur” diyemez. Diyen veya kendini öyle gören varsa bedelini ağır ödüyor çünkü.
Trabzonspor dün iki farklı görüntü sergiledi. Bunu iyiye yorarsak; pes etmemek ve kazanmak için her şeyini ortaya koydu diyebiliriz. Bunu yaparken risk de aldı ama bazen kazanmak için bu tarz oyunlar gerekiyor. Karakter sergilemek önemli. Bordo-mavili oyuncular özellikle ikinci bölümdeki hırsı, isteği ve arzusu ile yine bir maçı daha çevirmeyi bildi. Belki alışık olmadığımız bir tablo, lakin buna da alışması gerek taraftarın.
 Bir de özgüven meselesi var ki, en deneyimli futbolcuların aklını başından alıyor. Trabzonspor’un yediği golde Uğurcan’ın yaptığı hata gibi. Arkadaşlarını hücuma çıkarmak isterken topu rakibe teslim edince cezayı kesmek Gavranovic’e düştü. Baskı

Yazının Devamı